Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, Arda yuvamızda yetişmiş, takımımıza giderken ciddi oranda para kazandırmış, Galatasaraylılığından kimsenin şüphesi olmaması gereken çok sevdiğimiz bir oyuncuydu. Oyuncuydu diyorum çünkü son dönemde yaptıklarıyla maalesef gözümüzdeki değerini düşürdü. Kalbimizin bir yerlerinde elbette yer alacak ve unutulmayacak ama bundan sonra takıma yarardan fazla zarar getirir.

Taraftarı mutlu etmez, ayrıştırır…

Yönetim Arda transferi ile taraftarla barışacağını düşünüyorsa ciddi oranda yanılıyor diyebilirim. Çünkü bir futbolcunun olması gereken yer sahadır. Sahada yaptıklarıyla gündeme gelmelidir. Eğer bir oyuncu artık saha dışında yaptıkları ile gündeme geliyorsa artık tükenme başlamıştır. Geçen sezonun son maçlarından birinde Arda’yı izlediğimde gördüklerime inanamadım. 60 dakika sahada kaldı ve oyundan çıkarken neredeyse bayılmak üzereydi. Tamam Arda hiçbir zaman üst düzey fiziki özelliklere sahip değildi ama bu kadar da kötü hiç olmamıştı.

Bence Barcelona’da kalmalı…

Bugün basına düşen görüntülerdeki hali içimi acıtıyor, onu çok seven bir futbol sever olarak neden böyle oldu diye düşünmeden edemiyorum. Yediden yetmişe herkesin çok sevdiği, çocuklarına ismini koyduğu bir insan nasıl bu hale düşebilir? Milli takım ve pirim kelimeleri nasıl yan yana getirilebilir? Her ne olursa olsun babası yaşında bir insana nasıl o şekilde davranabilir? Bilmiyorum bizim sevdiğimiz kiminin abisi kiminin evladı kiminin kardeşi gibi gördüğü Arda nasıl bu hale gelebilir? Şartlar bu durumda iken tekrardan Türkiye’ye dönmesi maalesef çöküş sürecini hızlandıracak ve her başarı ya da başarısızlıkta takımdan çok Arda konuşulacaktır.

Bir büyüğü olarak tavsiyem…

Öncelikle mutlaka psikolojik destek almalı ve bir mentorla çalışmalı. Çünkü özellikle erkeklerde ciddi bir ilişkinin bitirilmesi sürecinde yaşanan travmalarla başa çıkmak zordur. Kumar alışkanlığı ya da farklı heyecanlarla o boşluk kapatılmaya çalışılır. Öfke patlamaları ve kendi kimliğinden uzaklaşma başlar. Arda’nın yaşadıklarını az çok tahmin edebiliyorum.

Çevresini tekrar gözden geçirmeli. Çünkü doğru insanlar yanındakilere hatalarını söyleyebilen insanlardır. Yanında olup her yaptığını öven insanlar ona en fazla zararı veriyorlar. Eminim ki zamanında çok yakınında olan ve sadece ona yanlışlarını söylediği için uzaklaştırdığı dostları vardır. Bence gidip onlara sarılsın.

Siyasetten uzak durmalı. Topluma mal olmuş sporcuların elbette ki bir siyasi görüşü olacaktır fakat bunu dile getirmemelidirler. Çünkü taraftarlar her tür siyasi görüşe sahip bireylerden oluşur. Ki tribün bu konuda özel bir yerdir. Her kesimi ortak bir amaç için birleştirir. Artık ne farklılıklar ne düşünceler ne dil ne din ne de ırk vardır. Eğer bir sporcu tarafını belli ederse bu birliktelik bozulur.

Son olarak kendisini sadece futbola vermeli. Ben yerinde olsam bir hafta on gün Bayrampaşa’daki yetiştiği o mahalleye gider oradaki çocuklarla zaman geçiririm. Çünkü insanın geçmişini hatırlaması geleceğine yön vermesindeki en etkili güçtür. Bu gücü de ancak doğup büyüdüğünüz yerde bulabilirsiniz.

Neyse sevgili dostlar, bu yazı Galatasaray’ımızdan çok Arda ile ilgili oldu. Ama sonuçta biz büyük bir aileyiz ve birimiz düştüğünde diğerlerimiz ona yardımcı olmalıdır. Bu arada da ayağı kırılan Semih’e de çok çok geçmiş olsun.

Galatasaray’la kalın, hoşçakalın…     

 @verazone