Makale Yaz
Bu haberi yazdır
Zararın neresinden dönsek kâr!
 Mar
03
 2016

Değerli okurlar, UEFA'dan gelen ceza sonrası konuşulması gereken tek şey Galatasaray'ın yarınlarıdır bence. Sonuçta bu ceza pek çok yönetimin dengesiz harcamalarının, isabetsiz transferlere kaçan milyonlarca doların eseridir. Tek bir yönetimi hedef göstermek adaletsizlik olur.

Felaket, geliyorum dedi ve geldi. UEFA'nın belirlemiş olduğu bu finansal kriterler cari iken günü kurtarmaya yönelik hamlelere camia olarak düşman kesilmeliyiz artık. Çünkü Galatasaray bugün getirelecek pahalı bir yıldızın ve düşünülmeden alınıp, yararlanılamayan bir oyuncunun bedelini geleceği ile ödüyor. Bu hiç adil değil.

KADRODA REVİZYON

Galatasaray yararlanamadığı oyunculardan en az zararla kurtulmanın planını yapmalı ve önümüzdeki transfer döneminden itibaren uygulamaya geçirmelidir. Her şeyden önemlisi yeni gelecek oyuncuların sözleşmelerinde maç başları ve fesih bedelleri kulübü en az zarara sokacak düzeye çekilmelidir. Hepimizin ortak görüşü sarı-kırmızılı formanın hayalini kuran, düşük ücretli ve genç oyunculara eğilmemiz gerektiği yönündedir. Yıldız transferinlerine bir süre veda etmeye mecburuz. Örneğin Lucescu ile şampiyon olduğumuz dönemde bulunup getirilen asker oyunculara ihtiyacımız var ve doğal olarak Lucescu gibi oyuncu kazanmayı bilen bir hocaya da. Bir örnek daha; 2005-2006 şampiyonluğunu şuankinden daha iyi bir kadroyla almamıştık aslında, hücum hattı zengindi, tek fark buydu. Maddi durum şuankinden bile kötüydü. İşte Gerets'li şampiyonlukta olduğu gibi maddi yetersizlikleri azimle ve inançla aşacak bir oyuncu grubuna ihtiyaç var. Nitekim geçmişte en darda olduğumuz sezonlarda bile şampiyon olma başarısı gösterdik, bu yine sağlanabilir. Ayrıca alt yapının da üst yapıyı zaman içinde besleyeceği sistemi oturtmalıyız. (Dursun Özbek yönetiminin alt yapıya getirdiği hoca, bence bu yönetimin ilk ve tek isabetli hareketi oldu.)

Her işi ehline teslim etmek lazım

Galatasaray uzun dönemli ekonomik planlarla çok daha güçlü çıkabilir bu süreçten, ancak camia olarak birleşmemiz en önemli gereklilik. Unutmamak lazım, rakiplerden geri kalma kompleksi, günü kurtarma güdüsü yönetim üzerinde transfer baskılarını artıracaktır. Dursun Özbek gibi "Messi'yi, Neymar'ı bile getirebiliriz" diyen bir başkan yerine geleceğin Galatasaray'ını kurmaya çabalayan, kulübün ekonomisini düzeltmeye ve maddi tedbirler dahilinde sportif başarı için yapılabilecek her şeyi yapmaya çalışan bir başkanla bu dönemi yaşamalıyız. Her alanda işi ehline bırakabilirsek maksimum verimi alabiliriz.

Başkanlar kulübün sahibi gibi değil yöneticisi gibi davranmalı. Kulüp har vurup, harman savurma yeri değil... Ortada yönetilmesi gereken bir emanet var. Kendi şirketlerinde en ufak gereksiz harcamaya nasıl hassasiyet gösteriyorlarsa kulüp yönetiminde de aynı hassasiyeti göstermeliler. Galatasaray başkanları, her şeyden önce taraftarı yaptıkları işe ikna etmeliler, destek kazanmalılar ve tutarlı hareket ederek kendilerini kanıtlamalılar. Çelişkili hareketlerden yorulduk.  

Özbek yönetiminin hali ortada

Sezon öncesi gereken yerlere oyuncu almıyorsunuz, transferin son gününde takımı eksik bırakıyorsunuz, sonra ara transferde her yere takviye yapacak gibi işe koyulup, UEFA'dan gelen mektuptan sonra bıçak gibi kesiyorsunuz transferi. +1 yıl daha ceza gelmemesini de yönetimsel başarı ilan ediyorsunuz. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu... Gerçekler sezon başından beri hiç değişmedi halbuki. Son iki sezondur Finansal Fair Play Demokles'in kılıcı gibi tepemizde sallanırken Denizli'yi getiriyorsunuz, adam sistemi değiştirmek istiyor, gördüğü eksikler için de transfer istiyor. Böyle olacağı belliyken, eldeki kadroyla gittiği yere kadar götürecek olan Hamzaoğlu'nu niye yolluyorsunuz? İşte en büyük çelişki. Tasarruf sağlayacak yönetim hoca kovup yerine daha pahalı hoca getiriyor. Sonra da transfer yapmak için kolları sıvıyor. Geniş düşünmeyen, uzun vadeli planı olmayan, olsa da işletemeyen beceriksiz yönetimlerle yürünecek bir yol değildir bu yol. Konu yeni yönetim olunca herkes liseli-lisesiz kavgasına tutuşuyor. Onu, bunu geçelim; Galatasaray'da ister liseli, ister lisesiz olsun sorunları bilen, çözmek için bir yol haritası hazırlayan ve icra kabiliyeti yüksek yeni bir yönetim kuruluna ihtiyaç var.

"Karanlıklar içinden gün doğar ya aniden"

Bjk bile fedalardan, cefalardan yeni bir stat ve şampiyonluğa oynayan bi kadroyla çıkabiliyor... Biz Galatasarayız kimseyi ölçü almamıza gerek yok tabii. Herkesten iyisini onlarca kez yaptık, yine yaparız. İçine düşülen şu durumdan el birliğiyle, gönül birliğiyle çıkabiliriz. Gerekenler belli: Herkesi kenetleyecek bir yönetim, işinin ustası ve tam duruma uygun bir hoca, taşıdığı armanın sorumluluğunu bilen oyuncular ve en kötü günde bile desteğini asla esirgemen Şanlı Galatasaray Taraftarı!

 Hep beraber yeniden güzel günler görmek ümidiyle esen kalın...

Yüreği sarı-kırmızıyla çarpan yüce Galatasaray taraftarına saygılarımı sunuyorum.

Yücel Uğur Uçar

 





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2018
  2017
  2016
  2015
Son Girilen Makaleler
beawerheart
| 28 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 25 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 24 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 15 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 05 Ağustos 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...