11
2016
Öncelikle herkese iyi bayramlar...
Bayrama galibiyetle gitmek tabii ki çok hoş olacaktı. En azından akrabalarla tutuşulan futbol tartışmalarında fazla söze gerek kalmayacaktı. İşin latifesi bir yana, Galatasaray dün çoğumuza tedirginlik aşılamayı başardı. En son isteyeceğimiz şey Mancinivari bir deplasman futbolu olsa gerek. Riekerink'in çare bulması gereken durumların bir belgeseli yayınlandı dün 77.kanalda...
Lig tabii ki böyle coşkusuz bir deplasman futboluyla gidemez. Rakip becerirse kilitleneceğimiz, beceremezse kazanacağımız bir görünüm arz etmek kabul edilebilir bir şey değil. Bir futbol seyircisi olarak teknik-taktik ahkam kesmek benim haddime değil. Çıplak gözle görünenleri konuşmaya gayret ediyorum sadece.
Eren'i besleme konusunda sınıfta kaldık, ceza sahası çevresinden rakip kaleyi zorlayamadık. Özellikle De Jong'un oyuna girişiyle Galatasaray orta alan hakimiyetini maçın kalan süresinde hiç kaptırmadı ama hücumcuları gol pozisyonuna sokma konusunda yetersiz bir görünüm arz etti. Hiçbir şey pat diye olmaz elbet, Galatasaray'ın takım olabilmesi için biraz daha zamana ihtiyaç olduğu gözle görülüyor. Böyle dönemlerde iş, hocanın oyuna doğru hamlelerle müdahale etmesinde bitiyor. Son değişiklik hakkını -De Jong sakatlansa dahi- oyuna hücumcu atarak kullanma cesaretini göstermeliydi JOR.
Bruma'nın son vuruşları iyi olsa ya da Hakan o kafayı doğru yere vursa, dün 2-1 ile çıkabilirdik o sahadan ama bu eksikleri görmemizi engellememeli. Riekerink'e katıldığım husus şu ki; Galatasaray'da daha fazla serbest oynayan bir Sneijder fark yaratır. Dün ikinci yarıda çok daha etkili bir Sneijder izlediğimizi düşünüyorum. Demek ki çok çalışan Tolga'nın yanında oyun bilgisi yüksek, hızlı ve etkili karar verebilen De Jong'ta karar kılmak gerekiyor.
Hocanın Josue tercihi geri tepti, bunda ısrar etmemesi gerek. Bu takıma bir an önce Podolski'nin dönmesine ihtiyaç var. Ayrıca Riekerink Sinan'ı daha fazla değerlendirmek zorunda. Aynı Sinan, geçen sezon aynı sahada oyuna girer girmez skora etki etmişti. Onun gibi genç ve aç oyuncuların hırsına ihtiyaç var.
Galatasaray içte-dışta istediğini alacak konuma henüz gelmedi. Gelir mi? -Doğru oyun zihniyeti ve oyuncu tercihleriyle neden olmasın... Riekerink'ten beklentim yanlışları düzeltirken işleyen tarafları bozmamaya özen göstermesidir. Zira çoğu yabancı hoca doğru sistemi bulayım derken doğru işleri de bozmuştur bugüne kadar.
Sonuç olarak hocaya ve oyunculara zaman tanımak, tahammül göstermek gerektiğini düşünüyorum. Ne diyelim, şanlı taraftarımızın desteğiyle Rize maçını kazanıp yola devam. Her şey gönlümüzce olsun.
Yüreği sarı-kırmızıyla çarpan yüce Galatasaray taraftarına selam olsun!
Yücel Uğur Uçar