Makale Yaz
Bu haberi yazdır
2-2 iyi sonuç mu?
 Eyl
25
 2016

Vodafone Arena'daki maçtan günler öncesinde spor yazar ve yorumcularının yaptığı yorumları dinlerken hep şunları düşündüm. Bu insanlar bir şekilde profesyonel futbol oynamış veya gazetecilik tecrübesiyle bunları söylüyorlar. Genelde ev sahibinin favori olduğu, fakat beraberliğin de güçlü ihtimal olduğu yorumlar diniyoruz.

FB'li olması bazılarınca sevilmemesine neden olsa da yorumcular içinde Rıdvan Dilmen gördüğünü anlatan ve daha ayağı sağlam basan yorumlar yapan bir yorumcudur. Her ne kadar FB maçlarında, özellikle FB yenilince üzüntüsünü ve kızgınlığını açık etse de yine de içindeki adalet duygusu ve engin futbol bilgi ve tecrübesi yaptığı yorumlara değer vermemize neden oluyor. Dilmen maç öncesi: "Galatasaraylılara maçtan önce, 'maç oynanmadan 0-0 bitsin' desen kabul ederler." demişti. Yani "Biz beraberliğe razıyız. Yenemeyiz, fakat yenilmemeğe gidiyoruz." Aslında bu çoğunluğun fikriydi de. Hem yorumcular (İster Galatasaray'lı olsun ister olmasın) ister taraftarların. Fakat unutulan bazı hususlar vardı.

Öncelikle BJK nasıl şampiyon olmuştu, bunu herkes unutmuşa benziyor. Tamam, koşan, genç bir takım var karşımızda. Lakin bu takım bir önceki sene tecrübesizlik nedeniyle şampiyonluğu, üstelik iki maçı da Galatasaray'a yenilerek vermişti. Bu takıma tecrübe katıp şampiyon olmasına büyük katkı sağlayan iki oyuncu Sosa ve Gomez takımdan ayrılmıştı. Sosa, iki ceza sahası arasında oynayan, hem savunma yönü iyi, hem oyun kuran bir oyuncuydu. Gomez ise hem Bundesliga hem Serie A tecrübesine sahip tam bir santrafor. Adam geçer, şut çeker, hava hakimiyetine sahip, ayakları düzgün... Bu iki oyuncu yerine bugün hangi adamlar var: Talisca forvet arkası oynuyor. Asla Sosa'nın yerini dolduramaz. Abubakar ise Porto'da bile yetersiz görüldüğü için takımda tutulmayan bir isim. Peşinen söyleyelim, bu iki isim seleflerinin yerlerini dolduramayacakları için BJK muhtemel bir şampiyonluktan olacak.

Diğer bir husus BJK'nin defans dörtlüsü: İkinci olan bir takımın bekleri, her ne kadar milli takımda da oynamış olsalar bir takımı ancak ikinci yapabilirler. Göbekte oynayan iki isim ne FB ne Galatasaray ve ne de TS'de oynayamaz. Deseniz "BJK'den stoper Marcello'yu alalım mı?" kimse "Evet" demez. Zaten BJK de onu mecburiyetten takımda tuttu. Ya Tosic ? Adam sağ bek olarak alındı. şimdi stoper oynuyor.

Bu iki husus yüzünden BJK kim ne düşünürse düşünsün, ev sahibi de olsa bu maçın favorisi olamazdı. Neden herkesin de BJK'yi bu iki hususu göz ardı ederek favori gördüğünü de anlamış değilim.

Ve maç: Evet maç Rıdvan Dilmen'in söylediği gibi 2-2 berabere bitti. Fakat yine kendisi ilk yarı yorumunda maçın ilk yarı skorunun 4-0 olabileceğini söyledi. Doğrusu da buydu. GALATASARAY, Süper Kupa finalinden bugüne çok mesafe kaydetti. Hem oyununu geliştirdi hem de izlemesi zevk veren bir takım olma yolunda ilerliyor. Maçın dönüm noktası, teknik direktörün yapmadığı, yapamadığı oyuncu değişikliklerindeydi. Erman Toroğlu da bu noktaya işaret etti. "Eğer Josue değişikliği erken yapılsaydı..."  dedi. Josue yorumuna katılmasak da  şu gerçek yine ortaya çıktı: Riekering  daha önce bir A takım çalıştırmamış. Kendisi altyapısı hocası. Ve Galatasaray'da teknik direktörlük öğreniyor. Bu kötü değil. Nice "çok bilen" hoca geldi ve takımı ne hale düşürdüler. Riekering BJK'nin baskısını izlemek yerine hemen müdahale edebilseydi bugün beraberliği değil; BJK'nin mağlubiyetini değil; BJK'nin hezimetini konuşuyor olurduk. Yapılacak olan BJK'nin oyuncu değişikliği akabinde ilk oyun dizilişini görür görmez eğer hazırsa Nigel De Jong'u oyuna almak ve Yasin'i oyundan almaktı. Diğer bir değişiklik Sinan'ı oyuna sürmekti. Fakat Riekerink tecrübesizliği nedeniyle oyunu okuyamadı.

Bütün bunlardan dolayı 2-2 Galatasaray için kötü bir skor. Maç öncesi Galatasaray'ı mutlak favori olduğun göremeyen futbol yazar ve yorumcuları kendi futbol bilgilerini gözden geçirmeli. Sonradan "yanlış bilmiş" olmamak için muğlak ifadelerle bir tarafı favori gösterememek ise cesaret eksikliğidir. Netice olarak onlar için yazar ve yorumcular için "Ne şiş yandı, ne kebap". Fakat Galatasaray farklı kazanması gereken maçta teknik direktörünün acemiliği ve de Cheidju'nun iki pozisyonda uyuklaması nedeniyle 2-2 berabere kaldı. Onun için Levent Nazifoğlu'nun beraberliği "iyi sonuç" olarak görmesi de yanlış. Bu maçta Galatasaray farklı galibiyeti kaçırdı. Bu sevinilecek bir sonuç değil, üzünülecek bir sonuçtur. Hatta bu beraberlik mağlubiyete eşittir de denilebilir.

Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi (Süper Kupa Sevincinden Yeni Sezona Bakış) bu ligin şampiyonluktaki en büyük adayı GALATASARAY'dır.  Yeter ki yazar ve yorumcular Selçuk ile uğraşmaktan ve Melo'ya yaptıkları gibi onu da takımdan göndermeye çalışmaktan vazgeçsinler. Yeter ki Riekering acemiliğini bir an önce atsın. Yeter ki oyuncular takımın potansiyelini anlasınlar. Bu yıl GALATASARAY'ın yılı olacak inşallah...





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2019
 
Mayıs (1)
  2018
  2017
  2016
  2015
  2014
Son Girilen Makaleler
beawerheart
| 28 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 25 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 24 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 15 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 05 Ağustos 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...