Galatasaray bu sezon Real Madrid ile Barnebau'da bir hazırlık maçı oynamıştı.

Babam fanatik bir Beşiktaşlıdır.

O maçı beraber izlemiştik. Bu sene Galatasaray'ın iyi olacağını söylemişti bana, ben de inşallah deyiverdim...

Melo'yu, Juventus'dan tanıyordum. Sert, hırslı, hırnısa bazen yenik düşen birisi olduğunu da iyi biliyordum.

Real Madrid genel olarak tam kadro çıkmıştı o maça diyebilirim. Orta sahaları tamdı en azından...

Babamla beraber maçı izlerken top hep bir ismin ayağına geldiğinde, babamın yüzüne bakıyordum.

Bakışları değişiyor, pür dikkat televizyona adapte oluyordu.

Çünkü o oyuncu, cesurca top ayağında dalıyordu milyon euroluk Real Madrid orta sahasına...

Real Madrid'li futbolcular pres yapmaya yanaşmıyordu bile.

O an babam bana baktı ve; ''Oğlum bu adam kim çabuk söyle, nerden aldınız canavar gibi'' dedi.

Babam sevmez Galatasaray'ı...

Kıskanır hep...

Ama o gün bir Galatasaraylı gibi izlemişti o maçı.

Bende haliyle cevap verdim tabi ;''MELO'' !!!

Manisa maçında Selçuk yıldızlaştı. Fakat bu herkesi yanıltacak gibi görünüyor.

Çünkü Manisa o gün, iddiası olmayan, ve dakikalarca Galatasaray'a karşı 10 kişi oynayan bir takımdı.

Galatasaray aç, mutlak kazanmak sureti ile çıktı ve kazandı.

Fakat şimdi Beşiktaş, Trabzonspor ve Fenerbahçe maçları var !!!

ŞİMDİ BAKALIM MELO KİM ?

Top kesen,

Defans ve hücuma yeterince destek veren,

Hem savunmada, hemde hücumda yan toplarda tehlike yaratan,

Hırslı, mücadeleci, forması için savaşan,

Ayakları, pasları, şutları ve oyunu okuma özelliği çok iyi olan,

Ve de takım 2-0 mağlup duruma düşünce dahi takımı ateşleyen bir futbolcu...

Böyle bir futbolcunun yaptığı kavga yakışıksız, doğrudur.

Fakat böyle bir futbolcuyu kesip risk alıp yerine, Aydın , Sabri, Yiğit gibi isimleri montalamak ne kadar doğru olur, bilinmez.

Galatasaray sezon sonu Melo'nun bonservisini almayabilir. Ama, Galatasaray'ın Melo'yu Süper Final'de oynatmama gibi bir lüksü olamaz.

Defalarca özür dilemiş, Fatih Terim'de söylüyor. Riera'dan da özür dilemiş...

Fatih Terim, Engin konusunda; ''İnsanları kaybetmek çok kolaydır. Kazanmak zordur'' demişti.

Melo'yu da kazanması gerekiyor. Hele ki böyle bir günde.

Fatih hoca, Melo'ya şans verirse eğer, daha başka bir Melo seyredeceğimiz kesin.

Daha ateşli, daha üstüne koyarak oynayacaktır.

Ve artık, daha dikkatli...

Ama risk alınıp, Melo oynatılmaz ise, bu Galatasarayın alehine olur.

Olası bir kötü gidişatta, oyuncular da psikolojik olarak Melo'nun yokluğunu hissedeceklerdir.

Aslolan Galatasaray ise, netice ne olursa olsun Melo mutlak suretle affedilmeli.

Adam öldürmemiş, aklını başına almış özür dilemiş. Belli ki çok pişman.

Ne yapmış bu adam ?

Riera ile kavga etmiş.

Ceza mı gerek ? Kadro dışı kaldılar. Para cezası da verilecek...

Özür mü gerek?

Haddinden fazlasını yaptı işte...

Melo gibi bir ismin yeri çok zor dolar sezon sonu...

Fakat daha öncesi, affedilecek bir durum var şuan da. Eğer Melo affedilmez ve Galatasaray bu yüzden şampiyonluktan olur ise ne olacak ?

Üstelik bu kadar haketmişken...

Galatasaray mutlaka şampiyon olmak zorunda. Hele ki bu sezon.

Bu saatten sonra şampiyonluğu fenerbahçeye kaptırmak demek, kıyamatin kopması gibi bir şey olacaktır.

Melo sezon sonu kalır mı, gider mi, kalmalı mı, gitmeli mi...

Bunların kararı o zaman verilecek elbet.