13
2014
Galatasaray açık açık batıyor.
Basketbolda iflas gerçekleşti. Birileri akıllarınca saman altından su yürütüyor. Sadece bir kaç forma için oynayan adam konuşmuyor.
Yönetim ise paraları ödüyoruz deyip, milleti uyutma derdinde… Oysa ki buna gerek yok. Yönetim yeni biliyoruz. Başkan ve hoca da yeni. Sadece futbolcular eski…
Bir de maliye bakanlığı kesmiş cezayı. 41,6 milyon Türk Lirası bir ceza…
Ayıkla pirincin taşını!
Tablo vahim. Yönetim bankalardan kredi alıp, Galatasaray’a ait boş arazilere yatırım yapma derdinde... Oraya gelene kadar akşam olur. Sıcak ve taze paraya ihtiyaç var. Zaman dar. 2-3 yıl sonra gelecek paralara bakılarak böyle yatırımlar düşünmek güzel ama gerçekler de göz ardı edilemez.
Birer birer sporcular elden çıkıyor. Ceza üstüne ceza geliyor.
Bizimkiler 3 futbolcuyu şimdiden gönderdik diyorlar. 3 değil, saysak belki 13 tane gereksiz futbolcu çıkar.
Gereksizlere bir bakalım;
Pandev mesela… Yazmaktan bıktım usandım. Geçmişi bilmesek, bu adamın futbolcu olduğuna inanmayız sanırım… Dzemaili’yi oynatmakta, Emre Çolak’a ihanet etmek olur. Ayhan Akman’ı futbola geri döndürsek, bundan iyi oynar.
Ne yaptığı belirsiz bir Eboue var. Bağları koparamazsak, sezon sonunu bekleyeceğiz göndermek için. Bir de Yasin Öztekin gibi GS formasını ucuzlatan adamımız var. Say say bitmez…
Umut Gündoğan var mesela… Nasıl bu takımda tutulur anlamak güç.
Aydın Yılmaz var. Sanırım yönetim de büyük bir torpili var. Duygusallık girdi birde işin içine… Burada emekli ederiz artık. Tabi kulüp bunların yüzünden batmazsa…
Veysel Sarı var. Yaşar ne yaşar, ne yaşamazlardan… Bu adam Galatasaray’ın sağ beki ise, yazıklar olsun hepimize… Hadi Tarık Çamdal, çakma Gökhan Gönül. Orijinalleşir diye bekliyoruz. Ya Veysel ne? İsraf…
Yıllık 3.5 milyon euro civarlarında bir rakam alan Hamit Altıntop var. Aşırı Galatasaraylıysanız onu topsuz alanda bile sakın izlemeyin. Psikolojinizi bozabilir. Beterin beteri derler ya, tıpkı o !
Alt yapıda 30 yaşında adamlarımız var. Kimilerini saydım. Birisi de reis denilen 10 yıldır işe yaramayan bir adamdı… Şansı yine iyi gitti geri döndü. Diğeri de Engin Baytar. Turşusunu kurmak için bekletiyoruz. Belki tekrar oda takıma alınır. Biz biraz değişik adamlarız. Sanırım başkandan yönetime, yönetimden taraftara kadar aynıyız. Bu işi çözemedik.
Çözenleri de taşa tutuyoruz. Örnek Beşiktaş…
Bedavaya takım kurdu, İngilizlerin köklü kulüplerinin önünde grubu lider tamamladı. Ligde şuan için en iddialısı. En fazla alan adamları 2.2 milyon euro alıyor. Demba Ba ve Gökhan Töre’leri yıllık toplam tam 4 milyon euroya oynuyor. Bizim Selçuk ve Burak’ımız toplamda yıllık 6 milyona oynarken…
Bu taraftarın hâla takımdan göndermesine karşı çıktığı, yaşı 29 olmasına rağmen hâla ısrarla gönderilmesin deyip, gençlerin önünü tıkattırdığımız Yekta’da bana göre gönderilmesi gerekilenlerin başında yer alıyor…
Kulüp batıyor. Oynatmadığın Yekta’yı göndermemeye çalışacaksın bir de öyle mi? Bu artık şart haline gelmiştir.
Hakan Balta’da, tam Balta adamlarımızdan. Sahada var ama ekranda bir türlü göremiyoruz. Onu görmek için stada gitmek gerekiyor. Yada gol yemişsen mutlaka sorumluların başında geliyordur. Ona da kıyamıyoruz. Psikolojik olarak sıkıntıdayız. Kötüleri sevmek, içimize işlemiş.
Kimsenin sevmediği bir Gökhan Zan var. Sanırım taraftar olarak bir burada anlaşıyoruz. Gökhan Zan’ı sevmiyoruz. Lakin onu da göndertemedik. Kulüp artık iflas eşiğinde. Sanırım ona da yol göründü…
Furkan denen canlı cenaze de gönderiliyormuş. Aman yapmayın yönetim! Bizim taraftar ayaklanır şimdi şans verin diye… Bana faydası olmayan kilisenin papazı ne işe yarar?
Her neyse…
Bunları gönderirsek, kabataslak bir rakam ile yıllık olarak hesapladığımız da 16 milyon euroluk bir rahatlama geliyor.
Yani bunlardan doğru düzgün kurtulduğumuz zaman, 16 milyon euro gibi bir rakamı çöpe atmamış oluyoruz. Ayrıca bir kaçını satarsak, ya da ucuza da olsa kiralarsak, bu 16 milyon euroyu biraz daha yukarılara çıkarabiliriz…
Fakat buda bizi tam anlamı ile düzlüğe çıkarmaz.
Görünen o ki, sanırım para eden adamları satmak zorunda kalacağız. Beğensek de beğenmesek de olacak bu gibi gözüküyor.
Muslera ve Sneijder’in satılmasını hiç istemiyorum. Fakat işler vahim. Kimse anlamasa da… Dilerim iş bu noktalara gelmeden bazı şeyleri hallederiz.
Melo’da gitmemeli. Savaşıyor ve takımı ateşliyor. Bu günlerde en çok lazım olanlardan… Semih Kaya’da Galatasaraylılığı ile oynuyor. Çok iyi paralar verilmedikçe bu tür adamlarımızı satmamalıyız.
Bruma’nın göz boyayan bir adam olduğunu söylüyordum hep. Birkaç haftadır doğrusu çok iyi. Şut, orta ve pas konusunda oldukça zayıf ama bunları belki oynadıkça çözebilir. Çok iyi bir teklif gelirse satabiliriz ama çok iyi teklif geleceğini de pek sanmıyorum.
Selçuk İnan’dan para kazanabiliriz. Ayrıca maaşından kurtulabiliriz. Hatta Emre Çolak’ı tekrar kazanabiliriz. Melo ve Emre Çolak’dan oluşan bir ikili hat, daha faydalı olacaktır.
Selçuk’un kankası Burak’da gidebilir. Son maçlarda toparlandılar bu doğru ama kulüp batıyor. Çare yok.
Selçuk gider, Emre fazlasını yapar. Burak gider Umut kalır. Belki yıl sonuna kadar bizi idare edecek yabancı ve genç bir santrafor kiralayabiliriz. Aynı şekilde çok çok ucuza 1-2 futbolcu daha kiralayabiliriz. Akıllı işler gerçekleştirmemiz gerekiyor. İflas kapıda…
Yönetim gerekirse taraftardan para toplamak zorunda… Böyle bir çağrıda da bulunurlarsa şaşırmam. Zaten bulunsunlar da artık…
Ben defalarca kez söyledim. Yine söylüyorum;
Eğer bu borç bataklığından kurtulmak istiyorsak, bazı şeylerden ödün vermek zorundayız.
Ve ayrıca;Galatasaray bedavaya çok kez takım kurdu. Elmanderli, Ujfalusili takımı hatırlayalım. Bu futbolcu satmak işi, boşuna korkutmasın kimseyi...
Tüm Galatasaraylılara canı gönülden sevgilerimle…