Makale Yaz
Bu haberi yazdır
Beklediğimiz Adam yoldadır...
 Şub
29
 2016

Adnan Polat döneminde Galatasaray 8’inci sıralara gerilediği zaman, umutsuzluğa kapılmıştım. O günlerde aklıma, Polat’a karşı 1 yıl önce aday olup az bir oy farkı ile kaybeden Adnan Öztürk’ün tekrar başkanlığa adaylığını koyması gelip duruyordu.

Polat’ın genel kurulda yıkılacağı ve genel kurulun Galatasaray’ı seçime götüreceği belliydi. Peki başkan kim olacaktı? Biri gidecekti ama ya gelen kim olacaktı? Bu sorular ile her Galatasaraylı gibi kendi içimde boğuşup duruyordum.

Hiç unutmuyorum.

Hafta içi bir gün sabah okula giderken, gözüme yürüdüğüm yolun üzerinde ki bakkalın kapısının önünde duran gazetelerden biri takıldı. Gazete sayfasına Adnan Öztürk’ün resmini basmıştı. Üstüne de ADAY OLUYOR yazmıştı. Girdim dükkana, yangından mal kaçırır gibi selam verip gazeteyi aldım. Kolay gelsin demeden de çıktım. Defteri kitabı aldım koltuk altıma, okudum durdum aynı haberi defalarca…

  • O gün kendi kendime içimden; ‘Merak etme oğlum. Beklediğimiz adam yoldadır ve güzel günler yakındır’ demiştim.

O zamanlar Adnan Öztürk, Ünal Aysal’ın yardımcısı olmuştu. Beklediğimiz adam birinci adam olmasa da, ikinci adam olmuştu. Albayrak ve Ali Dürüst’ün olduğu güçlü bir yönetim ile beraber, Fatih Terim’in antrenörlüğünde ve Hasan Şaş ile Ümit Davala beraberinde güçlü de bir teknik heyet oluştu. Körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz işte… Tam 1 yıl sonra o ekip gitti, Kadıköy de kupa kaldırdı.

Başarı sürdü sürmesine de, birinci adam Aysal ne zaman ekibi bozdu, yönetimi değiştirdi, sonra da hoca değişti, işlerde o zaman kötü gitmeye başladı. Sonrası meçhul işte. Bu günlere kadar geldik. Ne zaman düzelsek, kendi elimizle kendimizi batırdık.

Lakin bu sefer sanki daha büyük bir pisliğe battık. Başkan kötü. Yönetim kötü. Başkanın yanında adam gibi bir isim yok. Teknik direktör kötü. Gelen kötü, giden kötü. Artık teknik direktör yok ve durum ne olacak o belli değil. Teknik heyet de yoktu hocanın yanında, o da ayrı konu… Bu sefer öyle beceriksiz, öyle kalitesiz insanlar ile doldu ki Galatasaray’ın içi, çık şimdi işin içinden çıkabilirsen…

Her neyse… Geçen gün yıllar önce ki gibi yine bir değil, tam iki haber ile karşılaştım. Birisi Adnan Öztürk, diğeri Cem Uzan’dı. Aday oluyor yazıyordu ikisinde de… Doğrudur, yalandır bilmem. İçimden; ‘Merak etme oğlum. Beklediğimiz adam yoldadır’ deyiverdim gene… İkisi de harika olur. Bir başkan, karizmasından hatipliğine kadar, liderliğinden söylemlerine kadar önem arz eder. Dursun da hiç biri yok. Tüccar kılığında ki adamı başkan yaparsan, bu günlere gelmen normal. Başkan bir sözü ile milyonları sokağa döken olmalıdır.

Galatasaray da başkan değişirse, her şey kendiliğinden düzelir. İyi ve iş bilen başkan, iyi ve iş bilen yönetimi de beraberinde getirir. Zincir gibidir bu işler. Sonra da iyi hoca gelir. Bilen bileni, bilmeyen bilmeyeni hesabı..

Gelelim futbolculara…

Futbolcu kadrosunda ışık var. Muslera, Podolski, Sneijder, Chedjou, Selçuk, Hakan Balta, Linnes, Sinan Gümüş, kazanılabilirse yeniden Semih Kaya, sıkı bir eğitimle daha disiplinli oynayabilecek Carole, iyi bir hocanın elinde daha disiplinli hareket edecek özgüvenle oynayabilecek bir Donk, hatta belki kazanabilirsek Koray daha olabilir. Bu isimlerin olduğu kadrodan ümidi kesmem. Bu kadroya birkaç ufak dokunuş yapılır ve iyi bir hocaya emanet edilirse, bu kadro şampiyonluğa yeniden oynar.

Galatasaray’ı kendine getirecek ve hırslandıracak yapıda birkaç futbolcuya ihtiyaç var.

Özellikle ön liberoda, yani tam orta alanın göbeğinde gümbür gümbür savaşacak Melo tipi bir adam lazım. Donk’u stopere çekip, savunmanın boyunu da yüksek tutmak karlı iş olur. Donk orta alanda Melo kadar sert oynamıyor. Galatasaray bu açığı mutlaka kapatmalı. Böyle bir adam bulmalı.

Daha sonra Akhisar’da forma giyen Rodallega ve Rize’de ki Kweuke stilinde 2 farklı tip santrafor gerekiyor. Biri top indiren ve sırtı dönük oynayan uzun boylu santrafor, öteki de golcülükte her türlü beceriye sahip ama daha çok yüzü kaleye dönük çabuk bir tip olmalı… Ucuza bulmak da zor değil. Bulan nasıl buluyor?

Tüm bunların yanı sıra çok genç ve çabuk en az bir kanat oyuncusu olabilir. Podolski ve Sinan’ın yanı sıra belki Emre Çolak’ı kazanmaya çalışır gelen hoca… Yada Yasin’i alternatif olsun diye yollatmaz. Fakat çabuk bir çizgi oyuncusu lazım. Bruma döner falan diyorlar ama bence Bruma, Galatasaray’ın eksikliğini kapatamaz. Başı boş ve çok kopuk oynayan, şutları vasat bir futbolcu. Göz boyuyor başka da becerisi yok fikrimce… Satılsa daha karlı iş olur.

Velhasılıkelam, başkan yönetim ve hoca değişikliği futbolcuları dize getirir. İki üç futbolcu ile de yollar ayrılırsa, 4-5 tane de ucuza kaliteli adamlar alınırsa, Galatasaray toparlanır.Zira bunların hepsini göreve yeni gelecek insanlar yapmalı.

  • Cem Uzan ve Adnan Öztürk içinde makalemin sonunda kısa birkaç cümle daha yazayım. İkisi de süper olur ama en gerçekçi ve olumlu baktığım Adnan Öztürk. Vertigo rahatsızlığını tamamen atlattı ve tamamen hazır. Güçlü bir karakter. Cem Uzan biraz bizim için hayalcilik gibi olur sanki… Adnan Öztürk daha gerçekçi gözüküyor.

Galatasaray boğuştuğu bu sıkıntılardan, hoca değişimleri ile çıkamaz. Baştan aşağı temizlik mutlak süratle şart. Olmuyorsa, zorlamayacaksın. 8 ayda 3 hoca ile çalışmak üzere kalmışsan, deniz bitti demektir.Dursun Özbek’in sonu Adnan Polat gibi olmadan, Mayıs ayında seçime gidiyorum ve aday değilim demesi en hayırlısı olacaktır.





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2016
  2015
  2014
  2013
  2012
Son Girilen Makaleler
beawerheart
| 28 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 25 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 24 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 15 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 05 Ağustos 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...