Galatasaray kendi içinde bile kopuk kopuk...

Ünal Aysal geldiğinde ayrı bir hava yarattı. Çok açık net konuştu. Her transferi duyurdu. Bazen doğrusu vardı.

Çoğu yanlış olsada...

Fatih Terim'i getirip, herkesi bir çatı altında toplaması,

Taffarel, Ümit Davala ve Hasan Şaş gibi Galatasaray aşkı ile yanıp tutuşan insanları da yanına alınca Fatih hoca başarı geldi...

Selçuk bedeva,

Muslera, Cana'nın şansı,

Birden ortaya çıkan Semih Kaya,

Ujfalusi tecrübe abidesi,

Eboue'nin kariyerinin son şansı yüzünden elinden geleni yapması,

Emre Çolak'ın sönen gençleri örnek alarak verdiği mücadele,

Engin'in futbol hayatında ki son şansı,

Elmander'in adam gibi adam olması,

Melo'nun kariyerinin tamamen son şansı olması,

Biraz tribünlerin gazı ile çırpınan Baroş,

Tekrar futbolcu olduğunu hatırlayan Hakan Balta,

Fatih hocanın bomboş kulübesine güç bela koyduğu Aydın Yılmaz,

Her nekadar yeteneksiz olsada, Galatasaraylılığını takıma aşılayan Sabri,

Sonradan gelen Galatasaray'ın evladı Necati,

Ve bir kaçı daha...

Galatasaray şampiyon oldu !

Adnan Polat'dan sonra kim gelirse gelsin, bu hava zaten yakalanacaktı.

Ünal Aysal'ın yaptığı büyük bir icraat yok!

Hisseleri satışa çıkarması,

Arena'nın üstünün halâ kapanamaması,

3 kuruşa 5 köfte arama kabusu,

Ne yaptığı belli olmayan Bülent Tulun masalı,

İyi anlaşıyoruz palavraları,

BORSAYA BİLDİRİLİP, bitmek bilmeyen ve artık herkes tarafından alay konusu olan transfer senaryoları,

Galatasaray'a içten içe gün geçtikçe daha da yaralıyor.

Daha da kötüsü, verilen sözler tutulmuyor.

Söz verilen tarihlerde transfer yapılmıyor.

Serveti 5 milyar dolar olan Ünal Aysal, Galatasaray'a kendi cebinden sadece yapmış olduğu fedakarlık ara sıra yemek vermesi oldu...

Adnan Polat'ı özlüyorum bazen...

Sayın Polat, kendisine isyan edecek kadar mert ve dürüst bir insandı.

‘Şuan kötü gidiyoruz. Evde hanımdan da azar işitiyorum. Benim hayatta en fazla anladığım şey futbol. Nasıl bukadar bazı şeyleri gözardı ettim diye kızıyorum kendime. Ne yapacağımı biliyorum. Yeni sezonu dört gözle bekliyorum.' Diyen Adnan Polat'ı çok özlüyorum.

Sanırım kongrede yıkılması, Galatasaray için pek iyi olmadı.

Galatasaray, Ünal Aysal yönetimin de uzun vaadeli düşünebilecek mi acaba...

Yoksa kısa vaadeli bir takım mı?

Şuan bakıldığında Galatasaray geleceğin takımını kuruyor gibi gelmiyor bana...

Pek genç takviye gerçekleştirilmedi.

Ünal Aysal da çok boş konuşuyor...

Belli ki Galatasaray yönetiminde, Haldun Üstünel ayarında transfer de ikna edici bir yönetici yok.

Keita ve Elano gibi ne kadar aşısı tutmasada sonuçta bu tür popüler futbolculara 8 milyon euro veren Galatasaray'ın şuan ki yönetimi, Amrabat'a 7.5 milyon euro teklif edecek kadar ahkam mı?

Cimri diye eleştiriyoruz doğru!

Yahu kardeşim Amrabat'da 7.5 milyon eder mi?

Galatasaray yönetimi, cebinde ki parasına çikolata alacağı yere sigara almayı planlayan bir sokak serserisi gibi...

TARAFTAR DAHA VAHİM !

Yazarken içim parçalanıyor ama koca taraftar susmuş seyrediyor.

ultrAslan, birkaç ay önce Bülent Tulun'u istifaya davet ediyor. Bugün o Tulun halâ Galatasaray'da aktif roller alıyor...

Koskoca Galatasaray taraftarı Umut ve Dany'e muhtaç bırakıldı.

Kimsenin sesi çıkmıyor.

Fatih Terim'de bırakıp gidemez!

Kimse kızmaz ama herkes kırılır...

Çalışmaya çalışıyor...

Açık yok, orta alan göbek yok, sol bek yetersiz, sağ beke alternatif yok,

10 SENEDİR GOLCÜ YOK!

Yedek kadroda adam yok...

YOK OĞLU YOK !

Yönetim hala;

Acelemiz YOK diyor...

Bonservisi düşük Hamit'e 3.5 milyon euro vermeyen zihniyetin, Amrabat'ın sadece bonservisine 7.5 milyon euro vermesini anlamak akıl işi değil...

Ünal Aysal çıkmış

 ‘Bakın Amrabat'a 7.5 teklif ettik. Demek ki Galatasaray'ın parası var' diyor.

Sayın başkan,

Galatasaray'ın madem ki parası var,

Amrabat'a onca para vereceğiniz yere, 10 milyonluk bir golcü getirsenize şu takıma...

Leyleğin ömrü laklak ile geçermiş...

Bunlarınki de o hesap !

Kimi taraftar kandırılmış bekleyin bekleyin diyor.

Kimi taraftar gelen gideni aratıyor diyor.

Kimisi de yazıklar olsun deyip taş basmış bağrına...

Fenerbahçe takır takır takımı kuruyor.

Beşiktaş sürpriz yapabilir gençlere yönelerek.

Arena'yı sormayın, o zaten Allah'a emanet.

Akıllı bir yönetim, hükümete savaş ilan açarak hükümetin korkmasını, oy korkusu yaşamasını sağlardı.

Bizde o akıl da yok...

Seneye 3 kulvarda epey hüsran yaşayacağız gibi görülüyor.

Assaidi olursa fazla sevinmeyin, benden söylemesi.

Malum, Messi değil sonuçta.

Ayakları çok iyi ama futbol kafa ile oynanıyor nede olsa...

Melo olursa da çok fazla sevinmem.

Çünkü zaten bizim çocuk. Artı bir transfer gibi gelmiyor hiç.

Yönetim onu da diyar diyar gezdiriyor.

Melo alacağı ücrette indirimi kabul ediyor, yönetim bu sefer de maç başına alacağı ücreti indirmeye çabalıyor.

Melo'nun yerinde olsam lahanet olsun der, gelmezdim.

Ayıp be kardeşim ayıp !

Hamit olursa da çok iyi olur.

Sağ ve sol beke bir iki çocuk şart.

Selçuk ve Melo'nun alternatifi yok diyeceğim ama küfür yemekte istemiyorum hani. Melo oldu da alternatifi kaldı sanki...

Golcü sarışın olacak.

Futbol kuralları değişti biliyorsunuz!

İlla sarışın olmalı.

Uzun da olmalı.

1.88'lik Elmander çok kısa olduğu için, yanına uzun bir adam bakıyoruz.

Aslında golcü alcaz fakat sarışın bulamadık bir tane...

Acaba Forlan'ı getirip, Dany transferin de ki gibi taraftarı ikiyemi bölsek düşüncesi var herhalde yönetim de...

Herşeyi geçtim de,

Koca Galatasaray taraftarına yapılır mı bu kardeşim.

Bir ümit beklemek Galatasaraylılık uğruna,

Sende mi Aysal demeye gönlüm el vermiyor,

Ah bir desem içten içten;

Sende mi Brütüs dercesine...