06
2014
Doğduğumdan beri Galatasaraylıyım ve aklım erdi ereli futbolu yakından takip ederim. Galatasaray’ın bu güne kadar Galatasaray’ı idare edemeyen hocalar ile çalıştığını çok gördüm.
- Öyle hocalar geldi gitti ki ne sistemini, ne sahaya sürdüğü taktiği, ne maç iyi giderken oyuncu değişiklikleri ile maç kaybetmelerini, ne de daha nicelerini unutamadım.
Fakat hayatım boyunca ilk defa Galatasaray’da ne yaptığını bilmeyen ve nasıl teknik adam olduğunu bile çözemediğim 2 hoca görmüş oldum…
Bunların birisi Mancini’ydi. Diğeri de elmanın öbür yarısı olan Prandelli…
- Bu 2 teknik adamı da, hayatım boyunca unutmayacağım ve ilerde her fırsatta Allah onun gibilerinden korusun diye dua edeceğim
- Geçen yıl Konya deplasmanın da maçın bitmesine son 30 saniye var. O sıra top taca çıkmış. Kale arkasından Galatasaraylıların oturduğu tribünden yuh sesleri gelmeye başladı Mancini’ye…
- Maç 0-0 ve 90+4 de bitmek üzere…
Tam o esna da gördüm ve anladım yuh seslerinin sebebini… Meğer Mancini, oyuncu değiştirecekmiş. Girecek oyuncu da 1.65’lik Ontivero.
- Sanırım Mancini, 1.65’lik Ontivero’yu oyuna alıp son 30 saniye bile yavaş yavaş tükenirken, son 10 saniye civarlarında gol atmayı düşünüyordu. Doldur boşalta gidecekti demek ki… Malum, Ontivero’nun boyu acayip uzun. 1.65 !
Şimdi başka bir İtalyan daha var…
Yeni bir Mancini’miz oldu. Çok komik bir adam. Gerçekten bazen yaptığı oyuncu değişikliklerinden, değişikliğin dakikalarından, sahaya sürdüğü kadroya kadar acaba Galatasaray taraftarına şaka mı yapıyor diye düşünüyorum.
Eğer gerçekten şaka yapıyorsa espri anlayışı çok komik. Sahaya sürdüğü kadrolara bakılırsa, maç oynanmadan Galatasaray kaybetti diyebiliyoruz.
Stoperin göbeğinde ve en arkasında ki Melo, defansın önünde ki Sneijder, ne yaptığı belli olmayan çizgi oyuncuları, yine ne yaptığı belli olmayan Selçuk, bu karmaşalıkta topun kendisine gelmesini ümit eden o günün forveti ve zavallı Muslera…
Koca Galatasaray haftalardır böyle oynatıldı. Gerçekten Prandelli ünlü olmasa, hatta bir yabancı olmasa, kesinlikle tedavi olması için hastaneye yatırırlardı, ya da Galatasaray taraftarı kendisine dava açar ve Prandelli maçı bilinçli olarak rakibe şu veya bu sebepten vermekten hapis cezası ile karşı karşıya kalabilirdi.
Bir adam bu taktikle ve oyuncuların tümünü hayatları boyunca hiç oynamadıkları mevkilere koymakla neyi amaçlar hakikaten merak ediyorum.
Futbolcunun mevkisi zaten belli. Elinde ki malzemeye bakarsın, çok oynamadan kadronu kurarsın. Galatasaray 4’lü savunmanın harici oynayamaz. Son 5-10 dakka kalmıştır, oyun doldur boşalta girmiştir, o zaman dünyada ki her takım mağlup ise defanssız bile oynar yığılır kalenin önüne ama anlatmak istediğim olgu Galatasaray as olarak bu sistem ile oynayamaz.
Bu kadar basit.
Bu inat, geçen sene Mancini’de de vardı. Elini kolunu sallayarak kazanacağı maçları kaybetti ve koca sezon da şampiyonluk Fener’e armağan edildi.
Prandelli’yi ısrarla korumak isteyenlere ise gerçekten gülüyorum.
Sormak isterim sizlere;
Mancini ve Prandelli değil de, gelen iki hoca Tolunay Kafkas ve Abdullah Avcı olsaydı ve de bütün o iki İtalya’nın yaptıklarını bu Türk hocalar yapsaydı bu kadar destek verir miydiniz?
1 maç bile tahammül etmeyeceğinizden eminim
- Bu adam Galatasaray’da başarılı olamaz.
- Her dakika başı da kalkıp birileri yok efendim medya Galatasaray’ın üstüne oynuyor, yok efendim federasyon üstümüze oynuyor, yok efendim Prandelli’yi de bize yedirecekler gibi laflar söyleyip duruyor.
Doğru ama eksik.
- Medya ve Federasyon konusunda fikrim aynı. Hatta bu arkadaşlardan daha katı. Zira Prandelli’nin sahaya sürdüğü bu saçma sapan taktiği de mi medya yapıyor? Ya da federasyon mu söylüyor bu taktiği ?
Çok enteresan bir yorum yapayım hatta sizlere…
Bence, Prandelli hem Fenerli medya ve hem de Federasyon için veli nimet! Nede olsa Prandelli kendi kendine zarar veriyor. Bu her iki Galatasaray düşmanının da işine geliyor zaten yeterince…
Bu adam ne kadar erken giderse, Galatasaray için o kadar iyi olacak. Yerine Galatasaray’ı sezon sonuna kadar götürecek bir adam mutlaka bulunur. Ama o ama bu biri gelir. Dilerim Türk hoca olur ve zaten yabancı gelse bu zaman da o da bu işi yapamaz. Bu konu da daha önce makaleler yazmıştım yeterince…
Prandelli’ye tekrar gelince;
Kayseri Erciyes maçında Galatasaraylıların kafasında kurduğu oyuncu isimleri ve taktiğe %50 yaklaştı. Diğer %50 ise hâla beklemede.
Ümit ediyorum ilerleyen haftalarda bireysel yeteneği olan Sneijder’i daha çok öne alıp, Olcan Adın’ı da sol açığa çeker.
- Tabi arada Fener maçı güme giderse, Prandelli’de evine gider. İşin kötü tarafı, Fenerbahçe yine resmen Galatasaray’ın kaderini belirlemiş olur.
- Bu da benim hiç içime sindiremediğim ama yıllardır yaşadığım süreç… Terim döneminde durulmuştu ama sanırım yine başlıyor o süreç…
Skibbe, Rijkaard ve Hagi’de ısrarla söylemiştim. Fener maçı gelmeden gönderelim bu adamları diye ısrarcı olanlardandım. Birileri de şak şak şak 5 atacağız diyorlardı.
Birin de 4 yedik, birin de 3, diğerin de Arena’nın açılışı gitti…
Galatasaray eğer Fener’i yenerse, taraftarın baskısı ile yener. Ne futbolcuların, ne de bu futboldan uzak olan hocanın Fener’i yenecek hüneri yok.