12
2012
Hollanda maçından bu yana devam eden ‘’Selçuk İnan krizi’’ maalesef Estonya maçının da önüne geçti.
Bu durumun tek bir sorumlusu var.
Bu yazı da, sorumluya soru soran, gayet sorunlu bir mektup!
***
Bakın Sayın Avcı; kendi deyiminizle Milli Takım’da yaptığınız tercihlerin tek sorumlusu siz iseniz, ve bir çok kişiye göre bu tercihleriniz nedeniyle yeniliyorsanız, elbette eleştirileceksiniz, ve eleştirilere de tahammül edeceksiniz…
***
Bakınız Sayın Abdullah Bey;
İzleyici kitlesi olmayan, 17 yaş altı Milli Takımla Şampiyonluk yaşamış olabilirsiniz.
Seyirci baskısı ve büyük beklentileri olmayan İBB ile kendi takımınızdan daha büyük takımları da birçok kez yenmiş olabilirsiniz.
Ve bunların sonucu olarak, yaşadığınız ülkede ünlü ve iyi bir teknik direktör olarak kabul görüyor olabilirsiniz.
Ancak unutmayınız ki,
Öz geçmişinizde A takım seviyesinde kazandığınız herhangi bir
Şampiyonluk bulunmuyor.
Yine ‘’büyükler’’ seviyesinde aldığınız herhangi bir kupa’ da yok.
Kariyerinizde daha önce Şampiyonluk yaşamış ‘’büyük’’ bir kulüpte de çalışmadınız.
Kısacası, kusura bakmayın ama sizin, henüz ‘’büyük’’ bir başarınız yok!
Üstüne üstlük eleştiriye de hiç tahammülünüz yok!
Siz, Selçuk gibi ‘’büyük’’ oyuncuları taktik gereği vb. bahanelerle keserek ‘’büyük’’ teknik direktör olamazsınız!
Dolayısı ile siz,henüz, ‘’elit’’ bir teknik direktör olmazsınız!
***
Hatırlatmak zorundayım Sayın Mucip Bey,
Kibir çok tehlikeli bir karakteristik özelliktir.
Freni patlayan kamyona benzer.
Uçurumun kenarıdır.
Ancak kamyon duvara toslayınca geriye, bir çift sağlam ‘’dingil’’ kalır.
***
Sayın Abdullah Mucip Bey, 70 milyon, Mehmet Topal-Emre yerine, Selçuk-Emre derken, Estonya 10 kişi kalana kadar doğru düzgün pozisyon bulamaz, seyirci Selçuk diye bir tarafını yırtar, ve bu sırada senin suratından bin parça düşerken…
Acaba yanlış yapıyorum diye hiç düşündünüz mü?
***
Sayın Abdullah Mucip Avcı,
Giyiminize ve kuşamınıza dikkat edebilir,
İyi görünmeye ve güzel konuşmaya özen gösterebilir,
Hatta bu özeniniz sayesinde zamanında Şenol Güneş’in jöle sürmediği saçları nedeniyle aldığı eleştirileri bile göğüslemek durumunda kalmayabilirsiniz.
Ancak ne zaman ‘’büyük’’ teknik direktör olursunuz biliyor musunuz?
Aykut Kocaman’ın ürettiği ''Alex krizine'' benzer sorunlara yol açmadığınız,
Egolarınıza yenilerek doğru eleştirilere kulak tıkamadığınız,
Ve en önemlisi ''büyük'' bir takımda Şampiyonluk yaşadığınız zaman…
***
Sayın Abdullah Avcı,
Ya Estonya 10 kişi kalmasaydı?
Ya yenilseydik?
O zaman kendisi ile, kelimesi kelimesine aynı bahaneyi ileri sürdüğünüz Aykut Kocaman'a dönüp sorar mıydınız?
-Alex mi?
-Selçuk mu?
Emrah Yolaç