Onlarla ilk olarak 1978 yılında tanıştık. Tanışıklığımız aralıklarla olsa da 23 sene boyunca devam etti.

Hırs, ihtiras, kibir gibi duyguların her şeyden önce geldiğini, yedi kat tepede gezen egolar uğruna gerekirse sevdiklerimizden bile vazgeçilebileceğimizi hayret ve şaşkınlık içerisinde onlardan öğrendik.

Onlar sayesinde her hafta birbirinden heyecanlı olaylara şahit olduk. Koltuk kavgası uğruna göze alınan kardeş kavgalarına, türlü ihanetlere, entrikanın her şekline… Çıkarcılık, faydacılık, fırsatçılık gibi ‘’ulvi’’ tanımlamaların izlediğimiz karakterler üzerinde teoriden pratiğe dönüşmesine tanıklık ettik.

İşin kötüsü zamanla tüm bunlara aşina olduk, sonra da külliyen kabullendik. Bu kabullenme hepimizde geri dönülmeyecek derin yaralara yol açtı. Hem de bir daha kapanmamak üzere!

70’li yılların sonundaki Türkiye henüz küreselleşmenin getirdiği yozlaşmadan uzak, siyah ile beyaz arasındaki farkın net olduğu, ‘doğru ile yanlışın karıştırılmadığı, genel geçer değerlerin ne olduğunu bulmak için ‘’100 kişiye sorduk’’ çözümlerinden uzak bir ülkeydi. Ve biz bu esnada durmadan, dinlenmeden, vazgeçmeden izlemeye devam ettik.

Onca karakter arasında her birimizin favorisi vardı, bazılarımız birden fazla kişiye hayrandı. Ne de olsa artık herkesin iyi ve kötüsü, haklı ve haksızı farklıydı. Rayting yükseldikçe etik değerler düşüyor, toplum değiştikçe ülke başkalaşıyor, giderek herkesin daha fazla tükettiği bir yok ediciye dönüşüyorduk.

Neden mi bahsediyorum?

Çok uzatmadan merakınızı gidereyim; JR, Bobby, Pamela, Sue Ellen, Ray, Miss Ellie ve Lucy’ den… Yani Dallas’ dan!

Hani hepimizin müptelası olduğumuz; Guiness Rekorlar kitabına en çok izlenen televizyon programı olarak giren; JR’ ın vurulduğu bölümü ile 83 milyon izleyiciye ulaşan ünlü Dallas dizisinden…

Artık sadede gelebiliriz. Sıkı durun; özellikle de diziyi izleyemediği için hayıflanan gençler! Aslında hiçbir şey kaçırmadınız; çünkü Dallas’ın yeni versiyonu tam dört senedir vizyonda! Hem de Galatasaray makyajlı kadrosu ile…

Peki... Diziyi bilenler! Türk versiyonundaki; pardon Galatasaray yapımındaki JR'ın adı sizce ne olmalı?

Mesela bir önceki bölüm için Mehmet uygun mudur? Ya da yapımcı şirketin yönetim kadrosu değişse de, birkaç farklı tipte oyuncu ile aynı ismi kullanabilir miyiz? Örneğin inşaatçısı, İstanbulsporlu'su, demircisi ile ‘’Adnan’’ nasıl olur?

Başarı kıskançlık yaratıyor. Kıskançlık, huzursuzluk ve iç çatışmaları...

Dizideki iyilere sahip; entrikalara karşı çıkın! Yoksa Dallas'ın 84-85 sezonunda Boby'nin ölümü ile düşüşe geçmesinde olduğu gibi yayından kaldırılırız.