19
2012
Küçük takımların ''büyük oyuncu''ları vardır.
Tarık Daşgün,Mehmet Topuz,Gökhan Ünal,Rodrigo Tabata ve daha niceleri gibi...
Bu ve benzer tipte oyuncular, parladıkları,isim yaptıkları ölçekteki takımlarda
''büyük oyuncu'' olurlar.
Sonra da sembol...
Ancak bu tip oyuncular, kendi, gerçek potansiyellerinin farkında
olmadıklarından,
daha büyük şehirlerin,
daha büyük takımlarına,
büyük umutlarla transfer olurlar.
Hem de boylarından çok daha büyük paralarla...
Ve büyük beklentiler gelir,
kapıya dayanır.
Akdeniz insanının sabırsızlığı ve taraftar baskısıyla dolu tribünler
sırtlarına büyük yük bindirir.
Antremandan çok saha dışında çalışan güçsüz bedenler,
isteseler de beyine itaat edemezler.
Titrek bacakları protesto eden ıslıklar,
azalan güveni geri gelmemek üzere kapı dışarı eder.
Önce yarattıkları büyük masrafın gölgesi büyür, sonra da yavaş yavaş
isimleri küçülür.
Yolun sonuna gelmek pek de uzun sürmez ve çok geçmeden büyük takımın
küçük futbolcusu oluverirler.
Derken...
Geldikleri gibi giderler...
***
Yukarıda anlatılan sıradan hikayelerin kahramanları değişken,
akıbetleri ise standarttır..
Kimi zaman teknik direktörlerden de ''Bahtsız Kahraman''lar çıkar.
Tıpkı Abdullah Avcı gibi...
***
Hala, yeterince çağrışım yapamadıysak Sayın Avcı,
bir kez olsun, lütfen, söylediklerimize kulak ver...
Seni tanımam etmem,
dolayısı ile ne sana garezim var,
ne de antipatim.
Ama sana bunları yazmaktan yoruldum.
Olsun...
Onuncu köyden de kovsalar,
sen anlayana kadar,
yine yazacağım.
Kardeşim;
maçları bizden bile daha sakin seyrediyorsun.
Ne doğru kadro kuruyorsun, ne de varolan sorunları çözüyorsun.
Aksine, durduk yerde en iyi oyuncunu keserek kriz yaratıyorsun.
Hem de sırf Fenerbahçe camiasına hoş görünmek için, Mehmet Topal
tercihiyle!
Ayaktasın,
ama elin cebinde!
Gol yiyorsun,
sonrasında oyuna müdahale ediyorsun.
Oyuncu değiştiriyorsun ama ne oyunu,
ne de sonucu değiştiremiyorsun.
Bu kaçıncı hüsran?
Söyler misin üstündeki gömleğin büyük geldiğini sen ne zaman göreceksin?
Kral çıplak Abdullah Avcı.
Hem de çırılçıplak...
Ne senin, ne de bir başkasının kişisel egoları ve hırsı uğruna biz
futbolseverleri daha fazla üzmeye hakkı yok.
Son dört maçta üç kez yenildin,
ve tarihe geçtin!
Artık yeter!
İstifa bir erdemdir...
Tabi,
anlayana...
Sevgi ve saygıyla
Emrah Yolaç