16
2013
Biri Zeus'un…
Diğeri Fildişi Sahilli Albert'in oğlu.
Biri doğuştan tanrısal bir güce sahip.
Diğeri ise Afrika’dan, genetik…
Biri daha bir kaç günlük bebekken üvey annesinin kendisini yok etmek için gönderdiği zehirli yılanları öldürerek hayatta kalmış…
Diğer ise daha beş yaşındayken, maddi sebeplerden dolayı ailesinin yanından, istemeyerek ayrılmak durumunda kalmış…
Biri özel hocalardan ders almış…
Diğeri ise işsiz kalan ailesi ile gurbetten…
Biri canavarlarla savaşmış…
Diğeri ise hayatın acımasız gerçekleriyle…
Biri "en güçlü" olmak istemiş…
Diğeri ise "otoparkların Pele’si"…
Kimlerden mi bahsediyorum?
Biri, Antik Roma’nın miti Herkül…
Diğeri ise Galatasaray taraftarının miti Didier Drogba…
Evet...Sonunda Galatasaray’ lı Didier Drogba Akhisar maçında formasına kavuştu.
Maç 0-0 devam ederken 62. dakikada oyuna giren Dünya Starı, ortaya koyduğu müthiş performans sayesinde 1 gol ve 1 asist üreterek, maçı tek başına söktü aldı. Oyuna girdikten henüz 5 dakika sonra, iki rakip stoperin arkasından yükselerek kafa ile attığı enfes gol, tek kelime ile muhteşemdi.
Mütevazilik, arzu, istek, liderlik, pozisyon bilgisi, güç, kuvvet, boy, pos, teknik, iştah, kalite, yetenek ve daha birçok iyi özellik onu anlatmaya yetmiyor doğrusu.
Öyle bir oyun anlayışı var ki derinlemesine, enine, boyuna ve dikine yaptığı tüm koşular rakip defansı paramparça ediyor.
İsminin yarattığı korku sahadaki performansı ile birleşince ortaya izleyen herkesi mest edecek bir görsel şölen çıkıyor.
Özetle Didier Drogba’ nın 15 Şubat 2013 tarihinde Akhisar karşısında verdiği resital, yazmakta olduğu "Mavi Fil" efsanesinin daha bitmediğini, hatta yeniden başladığını ispatlamıştır.
Dünya futbol tarihinin gelmiş geçmiş en büyük yıldızlarından biri olan Didier Drogba’yı izleyen tüm futbolseverlerin tadı damağında kalmıştır.
Dolayısı ile evet… Bu yazı sonuna kadar bir "Didier Drogba" yazısıdır.
Bu ülkede yaşayan iyi bir futbolsevere sorsanız, ölmeden önce yapılacak 100 şey arasında, ilk sırada mutlaka "Messi’li Barcelona ile Ronaldo’lu Real Madrid arasında oynanacak derbiyi seyretmek" cevabını alırsınız…
Ancak iddia ediyorum, dün akşamdan sonra, bu ülkede yaşayan ve fanatik olmayan bir futbolsevere soracak olursanız, ölmeden önce yapılacak 100 şey arasında artık ikinci sırada "Türk Telekom Arena’da, Drogba" yanıtını alacaksınız…
Bize bu şansı verdiğin için, binlerce kez "merci" Didier Drogba.
Hagi’den sonra ki gerçek efsane…
"Bonjour" ..."Herkül"... Didier Drogba…
Sevgi ve saygıyla,
Emrah YOLAÇ