19
2014
Türkiye, Almanya ve İspanya 3-5-2 dizilişini becerememiş ve asla beceremeyecek ülkelerin bazıları...
Aslın da dünya futbolun da bu sistem ile mücadele eden çok nadir takım var desem en doğrusunu söylemiş olurum. Lakin saydığım ülkeler en başta gelenlerdir...
Fizik, altyapı anlayışları, oyuncuların kimyası ve futbol kafası buna müsaade etmez ve etmeyecektir...
1950'li yılların Türkiyesin de, 3'lü savunma anlayışı ile bazı maçlarda oynayan takımlarımız vardı. Üç büyükler diye tabir ettiklerimiz dahil dönem dönem bazı takımlarımız bu sistemde oynarlardı...
1980'ler ve 90'lı yıllardan 2000'li yılların başlarında da bu dizilişi ara sıra takımlarımız da görüyorduk...
Hesap anlayışı ile mücadele eden takımlarımız, 3'lü defans şişirsin, ön tarafta biri indirsin, teknik bir iki adam oynasın mantığı ile oynuyordu bu futbolu...
Fakat batı futbolunun gün geçtikçe ilerlemesi, Brezilya futbolundan enfes isimlerin çıkıp batı bölgelerin de çok üst takımlar ile sözleşme imzalaması, dünya futbolunu her geçen gün ileri götürüyor, biz de çağın gerisin de kalmaya devam ediyorduk...
1984-1987 yılların da Galatasaray'ı çalıştırmış Jupp Derwall, Galatasaray da ve Türk futbolun da bir devrim yaptı...
4'lü defans dizilişi, 70'li yılların defanstan şişir mantığına uzak bir anlayış olan ayağa pas ve kondisyon ağarlıklı pres mantığı, Galatasaray'ın Edirne'nin ötesine çıkmasını sağlayacaktı...
Öyle de oldu...
Derwall'in attığı temeller, Darwall'in Galatasaray'da ki son zamanların da 14 sene şampiyon olamayan Galatasaray'ı 2 yıl üst üste şampiyon yapmıştı bile...
Galatasaray, efsanevi insanı Ali Sami Yen'in de dediği gibi, artık Edirnenin dışına açılacak ve temelini oturttuğu sistemin meyvelerini 10 yıl sonra yiyecekti...
Galatasaray ile beraber, Türk futboluda şekilleniyordu. Artık batının hızına, daha hızlı koşarak yetişme zamanı gelmişti...
Galatasaray, 2000 yılın da Uefa kupasını aldığı, Ümit Davala, Bülent Korkmaz, Popescu ve Ergün'lü efsane 4'lü defansı akıllardan hâla çıkmamakta...
3-5-2 ALAY ETMEK GİBİ
Aşikar bir gerçek var... Galatasaray asla 3-5-2 dizilişin de oynayamaz... Ne şuan ki kadrosu ve yapısı, ne de ezelden beri onu sürekli güçlü kılmış sistemleri bununla bağdaşmıyor...
Mancini ısrarla 3-5-2 oynamak istiyor... Lakin Galatasaray'ın bu sistemi başaramayacağı, hele ki bu futbolcu profilleri ile asla ve asla başaramayacağı gayet aşikar görünen bir gerçek.
Mancini arka tarafta Gökhan Zan-Semih ve Hakan 3'lüsü ile oynamayı düşünüyor... Sağ ve sol bekleri Top rakipte iken bek, top Galatasaray'da iken açık oynatmak istiyor...
Yani top bizde iken çık ofansa, top onlarda iken gel defansa diyor... Galatasaray'ın geri gelemeyen ofansif kanat oyuncuları, kaptırılan topları izlerken, rakip Galatasaray'ı çok kritik yerler de yakalıyor.
İyi olan rakip atıyor golleri, iyi olmayan rakipde Tokatspor maçı örneği gibi harcıyor net pozisyonları...
GALATASARAY KADERİNE TERK EDİLEMEZ
Galatasaray, maç kaybetmeyi normal karşılayamaz. Kazanmak için oynar her zaman her yerde...
Aksini düşünmek Galatasaray'a yapılacak en büyük ihanettir.
Ha kaybeder orası ayrı. Lakin, kazanmak için oynar. 100 maç kaybetsede... Buradan gelmek istediğim nokta şurasıdır; Mancini çok komik puanlar kaybedip hâla olmayacak şeyleri oldurmaya çalışıyor ama olmuyor da olmuyor.
Galatasaray kazansa da ümit vermiyor.
Galatasaray'ın Pepe, Pique ve Ramos gibi defans oyuncuları yok. Galatasaray'ın kanat oyuncuları da yeni geldi.
Marcelo'su yok Galatasaray'ın. İnşallah Alex olur bir Marcelo.
Galatasaray'ın Daniel Alves'i de yok.
Şu an Galatasaray'da yeni transfer edilmiş isimlere, Bruma'ya yapıldığı gibi koca kanatta tek başına bırakmak vefasızlık olur...
Bruma gibi ofansif oyunculara ısrarla defansif rol yüklenirse sonuç sakatlık olur yada form düşüklüğü olur. Veya da oyuncu kendine olan öz güvenini kaybetmeye başlar...
Antrenörler, kafasında oynatmak istediği sistemden çok oyuncuların oynayacağı sistemi düşünmeli.
Eğer bir Antrenör, kendisinin kurmadığı bir takıma geliyor ise, oyuncuya göre sistem kurmalı...
Gel gelelim ki, Mancini'nin transfer ettirdiği isimlerin hiç birisi 3'lü savunma da 1 maç oynamamış kişiler. Buna rağmen Mancini ısrarla 3'lü savunma oynamaya çalışıyor.
Daha komik olanı, gönderilmeye çalışılan Dany, yerine Türk stoper alınılmazsa Semih ile banko oynayacak Gökhan Zan ve vasatı aşamayan Chedjou'nun teknik olmadığını gördüğü için, hazırlık maçların da ve kupa maçın da 3'lü savunmanın göbeğin de son adam olarak Melo'yu oynatmasıydı...
Bu kadar komik bir anlayışı, Mancini'den ben beklerdim. Şaşırmadım ve yadırgamadım.
Mancini bence Ceyhun'a nasıl taktı ise, 3-5-2 anlayışına da öyle takacak gibi gözüküyor...
Zira ben bu işin sonunu hiç iyi görmüyorum. Galatasaray, Fatih Terim'in ilk yılın da şampiyon olduğu sezon Emre Çolak koca sezonun tamamını sol açık ve sağ açık oynayarak geçirdi.
Mancini 4'lü defansa bir an önce dönüp, sol açıkta olursa Endoğan Adilli, olmazsa Emre Çolak'ı denemeli...
Hatta Erdin Demir transferi gerçekleştirilebilirse, sol açıkta Telles'e forma verilebilinir.
Ya da ısrarla İshak'ı Galatasaray'a satarız diyen Karabükten İshak alınılıp, kontejyana yönelik mantıklı düşünüp gene Alex'i önde kullanabilir Galatasaray...
Mancini'nin artık kaybetme ve berabere kalma lüksü yok. İlk haftadan itibaren Galatasaray bir galibiyet serisi yakalayıp, Fener ile oynayacağı maça kadar bunu sürdürmesi lazım...
Ben, Galatasaray'ın lig de;Muslera-- Salih-Semih-Gökhan Zan- AlexTelles---Melo---Selçuk-Sneijder-Hajrovic-Drogba----Burak
dizilişin de oynaması taraftarıyım. Tabi uzun maraton da ufak tefek değişiklikler olacaktır. 4'lü defans bozulmaz ise, ön tarafta Melo'nun dönem dönem kızağa çekilip Umut'un oynaması gibi anlayışlarda olabilir...
Bu yazdığım sistem de, Drogba'nın gerek çok teknik ve ayağına hakim olması, gerek iyi top saklaması ve gerek adam geçebilmesi yüzünden sol açıkta oynaması gerektiğini düşünüyorum...
Burak'ı orda oynatan Mancini, Drogba'yı orda denese daha iyi ederdi diye düşünüyoum.
Ayrıca Drogba o bölgeye hiç yabancı değil. Galatasaray'da bir kaç defa izlemişliğimiz var çizgide...
Saha da gezip orta saha da topla buluştuğun da çokta etkili olduğunu söyleyebiliriz herhalde...
Tabi gidişata göre Drogba'da maç içerisin de pozisyon değiştirecektir. Fakat diziliş olarak bu anlayışı en doğrusu olarak görüyorum. Galatasaray Burak, Drogba ve Sneijder'i ön tarafa zımbalari arka da 3'lü oynamaya devam ederse, ağar yaralar alacağa benziyor.
Gidişat bu yönde...
Daha kötüsü, bu ısrar işler kötüye giderse Mancini'nin de sonu olabilir.
Mancini 3'lü savunma anlayışından bir an önce vazgeçmeli...
Ne Galatasaray, İtalya'nın 3'lü savunma anlayışı ile dönem dönem sahaya dizilen İnter'i... Ne de Fransa'nın PSG'si...
Ne, İngiltere'nin bazen bu anlayış ile mücadele eden M.City'si, ne de istisna örneklerin bir başkası...
Galatasaray, Galatasaray gibi oynamaya devam etmeli. Taktikler, stratejiler ve oyun mantaritesi değişebilir ama Galatasaray değişemez.
3-5-2, Galatasaray'ın benliğini değiştirmek gibi birşey.
Büyük Galatasaray taraftarına sevgi ve saygılarımla...