Galatasaray, Fenerbahçe’yi yendi sular duruldu. Sanki Galatasaray 10 puan önde gibi bir hava oluştu bir anda…

Bu havayı da Fener medyası oluşturdu. Olay gayet bilinçli yapıldı.

Mancini ve Ünal Aysal kalsın, Fener her yıl şampiyon olsun istiyorlar. Ünal Aysal sezon sonu 2 transfer ile takımın toparlanacağını düşünüyor ama çok zor.

Koskoca Galatasaray, egoist bir başkanın yüzünden bu duruma geldi.

Acaba ikinci olur muyum diye düşünen bir Galatasaray camiası var. Üstelik şampiyonluğu kendi elleri ile Fenerbahçe’ye armağan etmiş bir Ünal Aysal var.

Sadece Ünal Aysal değil, Ersun Yanal’ın tek başına şampiyon yapamayacağı Fenerbahçe’yi, Mancini’de destekledi. Mancini’de Fener’in hocası gibi çalıştı adeta…

Adam geldiği günden beri 1 oyuncu kazanamadı. Kazanamadığı gibi Drogba’yı, Selçuk İnan’ı kaybetti. Sadece onlarda değil, neredeyse takımın tümünü kaybetti.

Her maç defansı değiştire değiştire, Semih Kaya’nın bile kimyasını bozdu. Alınan kötü sonuçların ardından suçu hep futbolculara atarak, çok kritik dönemlerde futbolcuların psikolojisini bozdu. Galatasaray’ın hocası mı yoksa Galatasaray’ı yok etmek için gizli bir ajan mı belli değil.

Mancini defans falan oynatmıyor. Adam bildiğin korkak. Doğanın bir kanunu vardır. Mesela ördek korkaktır.

Korkak olduğu için, Anadolu insanı yüreksizlere ördek demiştir. Ördeğin kaderi budur. Yüreği de…

Aslan ise ormanlar kralıdır. Aslan cesurdur. Öleceğini bilse saldırır. Gözü dönmüş bir aslan, fili tek başına devirecek güçtedir. Aslan kraldır. Buda doğanın kuralıdır.

Aslanın isteyip de yapamayacağı bir iş yoktur. Yeter ki istesin…

Galatasaray’ın simgesini unutmuş.

Mancini kendi gibi bir ördek takım yaratma derdinde… 1-0 öne geçip koruyayım bu skoru diyor. Mancini’nin yerinde bir Aslan olmuş olsaydı, Fener’i 1-0 önde ve 10 kişi yakalamışken Arena’da 4-0 ezer geçerdi.

Fener şampiyonluğa da sevinemezdi.

Gerçi, Mancini’nin yerinde bir Aslan olsaydı Galatasaray şampiyonluğu haftaya garantilerdi. Belki de Fener’i yenip Arena’da tur atardı.

Ama dediğim gibi, doğanın kuralı budur. Ördek korkaktır. Aslanı ördeğe teslim edemezsin. Edersen sonunun bu olması kaçınılmaz.

Ünal Aysal, bu çatlak sesler çıkaran yönetimle bir yere varamaz. Futbolcuların başarılı olması ve takıma motive olması, başta başkandan başlar. Sonra yönetime gelir iş ve daha sonra da teknik heyete…

Aysal, prim ile futbolcu oynatma derdinde. Aysal’ın; ‘Aklımı seveyim’ diye meşhur bir sözü var. Nasıl akılmış be başkan bu akıl?

Galatasaray formasını nice isimler giydi, hangisi en kötü gözle bakılan bir maça bile prim aşkı ile çıktı? Hepsi Metin Oktay gibi sahaya çıkmayı arzuladı…

Aklını sevsinler başkan!

Sezon ortasında alınan transferlerin boş çıkacağını defalarca söyledik. Salih, Burdisso, Hajrovic ve Umut Gündoğan tam bir fiyasko.

Ontivero’da kandırmaca bir isim. Alanzinho’dan fazlası yok. İyi bir isim olsa başkası alırdı. Telles transferini taraftarın yoğun baskısı gerçekleştirdi.

Veysel Sarı’da iyi bir isimdi. Gerisini kaldır at çöpe…

Aysal acilen seçim kararı almalı ve adaylığını koymamalı. Gel gelelim, aday olsa bile Galatasaray’ı düşünüyorsa bana oy vermeyin demesi gerekir.

Haluk Ulusoy veya Adnan Öztürk gibi otoriter bir başkan çıkarmalıdır Galatasaray… Her şeyden önemlisi, futboldan anlayan bir başkan olmalıdır Galatasaray’ın başkanı…

Galatasaray’a bir de yeni sezon için kaliteli bir antrenör şart… Çok abartıya kaçmaya gerek yok. Beşiktaş Biliç’i getirdi. Saha kenarında havalı ve heyecanlı bir görüntüsü var. Galatasaray’da aynı mantıkla başarıya aç ve oynattığı futbol ile taktir alan, güvenilir bir hoca getirmelidir.

Cesur futbol oynatan bir antrenör mutlaka getirilmelidir. Bu yönetim ve bu başkan bu işlerden anlamaz. Onlar Terim’in getirdiği ekmeği yediler 2 sene boyunca…

Terim gitti. Yani takke düştü kel göründü hesabı.

Mancini’ye zaman lazımmış… Ne zamanı kardeşim? Geç sen o işi. Bak sen şu işe…

9 tane adam almışsın, bu takımı ben kurmadım diyorsun. Senin devraldığın takım, Fener’in elinden 2 sene de 4 kupa aldı. Kadıköy’de şampiyon oldu, Kadıköy’e şampiyon gitti. Ayrıca Real Madrid’e elendi. Üstelik yenerek elendi. Arena’ya gömdü. Kulübe de oturup not alan Morinho’yu kaldırdı ayağa, tur gidiyor diye…

Mancini masal okuyor. Galatasaray taraftarına da zerre kadar saygısı yok. Bu taraftar nice efsaneleri bile gün geldi yuhaladı. Efsaneler bile dönüp tribüne devam edin devam demedi. Sen kimsin ki?

Seni İngiltere’de kovdular, kimse almadı. Kendini Türkiye’ye attın zar zor…

Morinho bile ben bu adamın ne oynattığını hiçbir zaman çözemedim dedi. Taktı bir Ceyhun’a, 9 adam alıp Sabri’ye muhtaç kaldı.

Fener maçına çıkmışsın, Drogba yürüyor. Umut’u oyuna alıp, Drogba’yı çıkarıp pres ve önde baskı ile farka gideceği yerde, Selçuk’u zar zor aldı oyundan. Millete koca Galatasaray’ı rezil rüsva etti. Utanıp sıkılmadan maç sonunda resmen, ben Selçuk’a sahada yat zaman geçir dedim diyor. Bir hoca bunu derse, vay o takımın haline…

Sneijder’i oyundan alıp, Koray’ı oyuna sokuyor. Fener gol atsa o an kıyamet kopar. Skora dayalı toplum anlayışı, göremedi bu gerçeği…

Senin kulübende Umut gibi tecrübeli bir adamın var. Kötü yada iyi. Performansı yeterli veya değil. Umut’u mu alırsın yoksa Koray’ı mı alırsın?

Çıkan isim de Sneijder… Yürüyen ve haftalardır çöpe atıyorum gözü ile baktığı Drogba’yı oyunda tutup Sneijder’i oyundan aldı.

Akıl almaz…

Galatasaray bu hoca ile hiçbir yere varamaz. Tugay’da maşa görevi yapıyor. Çevir odunu yanmasın. Tugay, mahalle takımlarına top toplacıyı bile olamaz.

Çocukken mahallede top oynardık. 2 taştan kurardık kaleleri… Arkada izlemeye gelen futbolu bilmez bir iki çocuk olurdu bizlerden küçük.

Top kalenin arkasına gidince o çocuk koşar getirirdi topu… Tugay onu da yapamaz. İşin acı tarafı, Mancini o iki taş bile olamaz.

Gel gör ki bu adam Galatasaray’ın hocası olmuş.

Galatasaray sezon sonu Dzeko’yu getirse, seneye Dzeko’yu da sol açık oynatıp kimyasını bozar. Ocak ayında bir golcü daha arar Galatasaray…

Ceyhun’u da seneye oynatmaya devam eder. Seneye sağ bekte yine Sabri’ye muhtaç kalır bu zihniyet…

Mancini, Galatasaray’dan giderse nereye gider diye kara kara düşünenler var.

Nasrettin hocaya demişler ki, hoca bak baklava gidiyor. Dönmüş bakmış bana ne demiş hoca… İyi ama demişler, yahu hoca baklava senin eve gidiyor. Hoca da o zaman sana ne demiş.

Nereye giderse gitsin. Benim fikrim modacı olur Mancini’den… Belki film yıldızı falan olur. Futbol hocası olmaz bu adamdan…

Aysal’da işi gücü bıraktı, birilerine laf yetiştirme derdinde. Senin laf yetiştirdiğin şikeciler, 10 puan önde şampiyonluğa yürüyor be efendi! Sen bırak laf yetiştirmeyi de seçime gidiyorum de bitsin bu iş…

Aysal, bizim köyün imamı alttan verir samanı diye tempo tutuyor. Bir Fener’i yendi, kendini kurtardı aklı sıra…

Aysal bir an önce seçim kararını açıklamalı. Galatasaray, bu karmaşık ortamdan seçim ile düzlüğe çıkacaktır.

Polat dönemi gibi, 3 topçu aldım 4 yolladım mantığına geri dönersek vay halimize…

Son olarak, kör çobanın sürüsünün sonu uçurumdur ata sözümüzü hatırlatmakta fayda var kanaatindeyim...