Prandelli, Galatasaray’ın artık yeni hocası…

Aysal’ın almış olduğu bu karar, kesinlikle planlı bir çalışmanın olmadığını göstermektedir. Hatta, Alman ve Hollanda ekolü düşünüyorum diyen Ünal Aysal, Tuchel isminin popülerliğine inanmayarak, Löw’ü de kandıramayacağını anlayarak, yine popüler bir hoca getireyim de taraftarı hep olduğu gibi kandırırım arayışlarına girdi.

Netice de, İtalya’yı gruptan çıkaramayan, Türkiye’de gelmesini hiç ama hiç istemediğim Mustafa Denizli başta olmak üzere, gelmesini istediğim Hikmet Karaman ve Yılmaz Vural’dan hiçbir artısı olmayan ve hatta eksiği olan Prandelli artık Galatasaray’ın hocası…

Prandelli’nin İtalya haricinde kariyerinde ülke bazında bir deneyimi yok. İtalyan kulüpleri ve İtalya milli takımı haricinde bir tecrübeye sahip değil. Üstelik 57 yaşına gelmiş bir hoca…

Aslında Ünal Aysal hatayı şimdi yapmadı. Terim’in kuyusu kazılmaya başlandığında yapıldı bütün yanlışlar. Şimdi yapılanlarda, o gün yapılanların devamı…

Hoca başarılı olursa, Aysal kendini kurtarır.

Zira eğer hoca başarısız olursa, Terim bir daha dönmez. Aysal’da kendini kurtaramaz ve istifasını vermese bile kongrede Adnan Polat’a olanların aynısı ile karşılaşır. Ünal Aysal çok büyük bir kumar oynadı. Zaten kimi getirirse getirsin, Lucescu ve Gerets dışında bu kumarı oynayacaktı…

Benim fikrim, Alman düşünülüyorsa Ralf Rangnick olabilirdi. Gerçekten Galatasaray, yeni bir Eric Gerets çıkarabilirdi.

Lucescu zaten yazılmaya bile gerek olmayan bir isim. Her zaman Galatasaray taraftarına heyecan vermiş bir isim. Olmasını çok isterdim zira olmadı. Aynı şekilde, Eric Gerets’i de çok istedim. Kısa bir süre önce yeni bir kulüp ile sözleşme imzalamasına rağmen, Galatasaray isterse Gerets’in istifayı verip geleceğini savundum.

Zidane ismini de, yeni bir yapılanma için sunan bendim. Zidane, dünyaca ünlü bir futbolcu. Her futbolcunun hayranı olduğu bir isim. Dünyaca ünlü hocalar ile çalışmış dobra ve liderlik vasfı olan bir isimdi. Olsun isterdim nitekim o da olmayanlar arasındaydı…

Netice de, artık hoca belli… Bundan sonra, yönetimin tek yapacağı iş, disiplinli ve istekli bir hava yaratmaktır.

KADRODA GEREKSİZ FUTBOLCULAR VAR

Aykut, Ceyhun, Emre Çolak, Gökhan Zan, Aydın Yılmaz, Umut Bulut ve Hamit Altıntop, Galatasaray’ın hiçbir iş yapmayan futbolcuları…

Eboue, Chedjou,kurtulduğumuz Hajrovic, Messi diye şişirilen fakat Anadolu kulüplerinin ayarında olan Ontivero,  Hakan Balta ve beklenilenlerin çok uzağında kalan Umut Gündoğan’da kara listeye eklenilecek isimler…

Bir de yeni Mustafa Sarp’ımız olmadan gönderdiğimiz Salih Dursun vardı… Gülsem mi ağlasam mı bilemedim.

GÖNDER, SAT, NOKTA TRANSFER YAP

Galatasaray, lig de hangi maça çıkarsa çıksın, sağ bekini ve stoperini yerli oynatmak zorunda. Muslera, Telles, Melo ve Sneijder’i ligde hangi maça çıkarsanız çıkın asla kesemezsiniz. Çünkü bunlar Galatasaray’ın kilit adamlarıdır.

Ayrıca, Galatasaray bir de yabancı santrafor alacak. Bu da saha da 5 yabancı olacağı anlamı taşımakta. Galatasaray’ın sağ ve sol açıkları da lig de yerli olacak belli ki…

Yani, Ünal Aysal konuşuyor da biraz boş konuşuyor. Maalesef, Galatasaray’ın bir iki takviye yapacağından bahsedip duruyor. Zira, Galatasaray’ın yerli stoper, yerli sağ bek, yerli sol açık ve yabancı bir santrafor dahi toplam 4 takviyeye daha ihtiyacı var.

Olcan Adın, lig için yeterli bir isim. Belki dönem dönem Avrupa’da da iyi işler çıkarabilir. Ben olsam Gökhan Töre’yi alırdım. Daha genç, Olcan’dan daha iyi ve gelişime daha açık bir futbolcu. Neyse artık Olcan geldi sonuçta…

Sol açık için en doğru isim, Erkan Zengin olur. Ligin en iyi kanat oyuncularından… Adam geçmesi, top tutması, iyi şutlar atması, takım oyununu iyi oynaması, oyun sıkıştığında 3 nokta hareket ile maçın kaderini değiştirmesi, tam da Galatasaray’ın aradığı yerli sol açığı işaret etmekte… Erkan Zengin çok doğru bir karar olacaktır. Mutlaka alınılmalı.

Bir diğer isim de, Tarık Çamdal

Tarık, Gökhan Gönül’ün sol tarafta da oynayabilen versiyonu… Veysel Sarı ve Tarık Çamdal rekabetinden karlı çıkacak olan yine Galatasaray olacak. Onlar ne kadar çabalarlar ise, Galatasaray’ın sağ bek hattı da o kadar güçlenecek. Ayrıca, Galatasaray Tarık ve Erkan için Eskişehirspor’a 3-4 tane ihtiyaç duymadığı futbolcusunu verebilir ve üstüne para da verebilir. Değer mi sorusunu sormak bile anlamsız çünkü değer!

Galatasaray’ın leblebi gibi gol atacak bir santrafora ihtiyacı var. Zımba gibi şut atan ve son vuruşları ıskalamayan bir golcü lazım Galatasaray’a…

İlla yıldız olması gerekmez. Eto isimleri dolaşıyor kulaktan kulağa… Olursa mükemmel olur. Olmazsa, Galatasaray Emenike ve Sow tarzında bir golcü bulabilir.

Hızlı, adam geçen, süratli, 1.80’den aşağı olmayan iyi bir boy, güçlü bir vücut, yani klasik bir siyahi santrafor lazım Galatasaray’a… Aklım da onlarca isim var. Gomis olmadı. Zira olsa çok çok çok  iyi olmazdı. Kötü de olmazdı ama iyi olurdu. Olmadığına göre Galatasaray başka isimlere yönelmeli. Sneijder’i satmayacak hoca belli. O riski alamıyor. Satılsaydı, Doumbia tarzı ufak tefek bir topçu alıp Burak’ın arkasın da gezdirmek de iyi iş olur.

Netice de ben biraz daha olacakları yani gerçekleri yazayım istiyorum.

Gelelim, Hugo Almeida’ya…

Tam bir FİYASKO olacaktır. Galatasaray’ın, son vuruşları beceriksiz, pozisyon almayı bilmeyen, sürekli sakatlanan, devamlılığı olmayan, sürati ve hızı yetersiz, adam geçme özelliği olmayan, topu ayağına aldığı zaman oyunu yavaşlatan, sadece karambol olunca gol bulan, güçlü fiziğini kullanmayı bilmeyen, gücü ile çok sert ve dağlara taşlara şut atan bir forvete ihtiyacı yok.

Almeida, bedava diye alınılacaksa, hiç alınmasın daha iyi. Galatasaray’ın, nasıl bir forvete ihtiyacı olduğunu, sokakta top oynayan 9 yaşında ki çocuğa sorsan ezbere söyler.

Stopere gelince…

Galatasaray’ın yerli stoperi, Koray Günter olabilir.

Semih ile yan yana lig için iyi bir ikili olabilirler. Zira, başından beri yazmış olduğum kadronun aynısı kursun Galatasaray,  o kadronun için de Koray asla sırıtmaz.

Bekir İrtegün’den ne eksiği var Koray’ın? Pedro Franco’dan, Ersan Gülüm’den, ne eksiği var? Oynat, üstüne koysun, pişsin ve taş gibi bir stoper olsun. Önemli olan, arka arkaya kesmeden 5 maç oynatabilmekte.

Galatasaray’ın başka bir yerliye ihtiyacı yok. Tabi Ömer Toprak hariç. Ömer mükemmel olur ama maddi boyutu var bu işin bir de…

Stoper de bir sorun da, Chedjou’nun form grafiği… Chedjou, Lugano, Neill, Ujfalusi tarzı bir stoper değil. Yani aylarca oynamasa da, hocası tahtaya yazıp şans verdiğin de çıkıp taş gibi oynayacak bir stoper değil.  Chedjou, zaman istiyor. Üst üste oynaması lazım. 2 maç oynatılmayınca, 3’üncü maçında pimi çekilmiş elle tutulan bir bomba kıvamında sahada yer alıyor. Ayrıca ağır bir stoper. Galatasaray’a o mevki için daha süratli bir isim lazım.

Netice de, Galatasaray’ın, alternatif bir yabancı stoper alması da doğru olacaktır.

Yedek kalmayı sorun etmeyen, ayda bir defa bile oynasa çıkıp taş gibi oynayan, disiplinli, teknik bir stoper kulübe için gerekiyor.  Avrupa’da da mutlaka böyle bir stopere Galatasaray çok ihtiyaç duyacaktır. Brezilya’da böyle stoperler mevcut. Brezilya’lı bir stoper olabilir.

Umuyorum ki, 2014-2015 sezonu tüm Galatasaray taraftarının yüzünü güldürür.

Sarı Kırmızı renklere gönül veren herkese saygı ve sevgilerimle…