25
2014
Trabzonspor bu sezon bir çok futbolcusunu iyi paralara sattı. İşin garip tarafı Galatasaray transfer yapamadığı gibi elinde ki futbolcularını da satamıyor.
Bu beceriksizlik değil mi?
Paraları Hajrovic’e, Umut Gündoğan’a, Salih Dursun’a, Ontivero, Burdisso ve daha nicelerine harcadı bu yönetim… Bu beceriksiz gelenek, 2.5 milyon euroluk Yasin Öztekin takviyeleri ile devam ediyor.
Peki anladık o kadarını da, Eboue gibi bir adamı nasıl oluyor da hâla satamıyorsun anlamak güç. İş almaya değil, satmaya gelse yönetim bu işte de yok. Peki Galatasaray yönetimi sponsorluk anlaşmasın da var mı? Forma sponsorluğu hani… Maalesef orada da yok!
Neye yarar bu yönetim?
Aysal, Fifa’dan ve kurallardan bahsedip transfer yapamamaktan yakınıyor. Paraları ne yaptın arkadaş diye soruyoruz, cevap yok.
Galatasaray mali yönden kalkınacaktı, her yıl çilek değil çilekler gelecekti ne oldu diyoruz, cevap yine yok. Anlaşılan palavralara devam… Fener’i bu kupada yenmişsin, yenilmişsin, açıkçası bir lig kadar ve Avrupa kadar hiç önemi yok.
Galatasaray’ın elinde, işe yaramayan 10’dan fazla futbolcu var. Bunların bir kaçını 2 milyondan satsa, bir kaçını da 1 milyondan aşağı satsa, 6 milyon euroyu yine çıkarır. Çıkardığı bu bütçe ile Demba Ba’yı alamaz mıydı? Alırdı da bizim yönetim karınca olmayı değil çekirge olmayı seçti. Aynı Demba Ba’yı borç batağında denilen o karınca Beşiktaş kaptı.
- Ünal Aysal ağustos böceklerine benzer oldu. Yazları elemanları ile yatıp, kışları 9 tane adam alıyor. Dayanıyor ocak ayı gelince karıncaların kapısına… Karıncalar da elde ki iyi yiyeceklerini değil de, alternatif gıdalarını sunuyor. Tarık Çamdal’ın yerine, Veysel’in alındığı gibi…
Eleştiren, sorgulayan ve özgürce gerçekleri savunan Galatasaray taraftarı susturulmaya ve kandırılmaya çalışıyor. Sorgulamayan ve eleştirmeyen bir Galatasaray taraftarı oluşturulmaya çalışılıyor. Ünal Aysal’a şak şak tutanlar ön planlarda yer alırken, Galatasaray’a ne oluyor diye soranlar plana itiliyor.
Koskoca Galatasaray’ın forveti, Türkiye de Galatasaraylıların bile yarısından fazlasının sevmediği Burak Yılmaz… Umut Bulut ise, yaşar ne yaşar ne yaşamaz.
Galatasaray’ın santrafor sıkıntısı varken, elde ki paralar önceliği olmayan isimlere harcanıyor. Bu takım çok kaliteli bir santrafor almazsa, değil Balanta stopere Pepe’de gelse, deplasman da maç alamaz.
Galatasaray’ın arka tarafının sıkıntılı olduğunu kabul ediyorum. Zira defans hücumdan başlar mantığını da sonuna kadar savunuyorum. Ciddi anlamda bir santrafor sorunu var ve ısrarla görmemezlikten geliniyor. Nereye kadar sürecek Galatasaray taraftarı olarak duyduğumuz bu golcü özlemi?
2 tane sözde santrafor ile 3 kulvar da yarış mı olur? Burak neredeyse her maç sarı kart görmeye alışmış bir futbolcu. Yaptığı davranışlar ile de atılmaya meyilli bir isim. Umut’da, açıkcası umut vermiyor. Hal böyle iken, durum da içler acısıdır.
- Taraftar, yeni bir sezonun ve bir ümidin peşinde… İnsanoğlunun yapısı budur. Güzel düşünmek ister ve hayal kurar. Zira görünen köy kılavuz istemez. Galatasaray, kaliteli bir santrafor almazsa çok sıkıntılı günler ile karşı karşıya kalacak. Bu kadro yetersiz. Ne olacağı belirsiz Veysel artık Galatasaray’ın vazgeçilmez sağ beki olacak bu belli…
Stoper de belirsiz. Forvet zaten rakipler için evlere şenlik. Bu Galatasaray bu mantık ile şampiyon olamaz.
Her zaman sorgulayan Galatasaray taraftarını, sorgulamaya davet ediyorum.
Büyük Galatasaray’ın büyük taraftarına yakışan budur.
Aynı büyük Galatasaray taraftarına, sevgilerimle…