Bilal gol atmış, Umut kaçırmış, Volkan Babacan top kurtarır gibi olmuş masallarını bırakıp, Türk futbolunun ölümünde işin ağababalarını konuşmamızın vaktinin geldiğine inanıyorum.

Hep söyledim, yine söylüyorum; Kimdir bu Yıldırım Demirören? Kim destekliyor bu adamı? Bu adam nasıl futbolu yönetiyor? Kim bu adamı pohpohluyor?

Artık sansürlenmeyeceğiz.

Avazımız çıktığı kadar, gerçekleri konuşmamızın vakti gelmiştir ve hatta geçmiştir de…

• Türk, Türk’ü sansürleyemez. Gerçekleri kimse artık saklayamaz. Bu ne Türk olana yakışır, nede Galatasaraylı olana…

Demirören, hükümetin kurduğu havuz medyasının patronlarından biridir. İyi haram yiyen, hükümetin alışık olduğu haramzadeliğin timsalini iyi üstlenen birisidir ve tabi ki de iyi haram yediren biridir.

Yıldırım Demirören, şuanda Çankaya köşkünde oturan malum kişinin klasik projelerinden birisidir. Türk futbolunun başına getirilmesi ve piyonluk rolü verilmesi de, hem hükümetin, hem de Demirören’in işine yaramıştır.

Çankaya köşküne çıkan malum zat, o koltuğa henüz oturmadan bir hazırlık maçı düzenledi. Herkes topun üzerinden atladı, o malum zat 3 tane gol attı. Kahramanlaştırıldı. Forma numarası 12’ydi…

Fener’in şike süreci, planlı ve programlı bir şekilde hukuk katledilerek yok sayılmıştır. Türk futbolunun burnu sürtülmüştür.

Hükümetin ülke her karıştığında gündem değiştirme taktikleri, hafızası balıktan farksız olan Türk insanı üzerinde her zaman ki gibi maalesef tutmuştur.

Türkiye de Türklük kalmamış, Türk insanında vatanseverlik duyguları söndürülmüş, Orta Doğu 12 yılda çökertilmiş, Türkiye ise Amerika’nın metresi haline gelmiştir.

• Daha acısı, memlekette Türk kalmamış, her yer Türk olmayanlar ile doldurulmuş, Türk halkı çaresiz ve eğitimsiz bırakılmıştır. O yüzdendir ki, 1 saat bile olsun ilkokullarımızda gençlerimize hukuk dersi verilmiyor. Cahil bir nesil devam etsin isteniliyor. 1000 lira alan garibanlar, trilyonlar kazanan insanlar için 1000 lira alan arkadaşı ile kavga ediyor.

Memleket yangın yeridir…

Ülkenin bütün topraklarından sokaklara kadar yansıyan bu talihsiz duygular, ne yazık ki sporun da içine kadar girmiş durumda.

Saha da ay yıldızlı forma için oynayan da yok. Terini silen futbolcuda yok. Çünkü alınlar da bir ter yok. Futbol maçını Çanakkale geçilmez duyguları ile oynayan Milli takım futbolcularının neredeyse hepsi, artık bu duygudan mahrum kalmış belli ki… Herkes bitse de gitsek havasında ve hiç bir şey hiç kimsenin umurunda dahi değil.

Türk futbolunun bu duruma gelmesinin en öncelikli sebepleri, siyasetin artık her yere bulaşmasıdır. Aksini iddia eden, taraflı davranıyor demektir.

Mevlana’nın da dediği gibi; ‘Sen ne söylersen söyle, söylediklerin ancak karşıdakinin anladığı kadardır.’

İşin taktik ve stratejik tarafını konuşmaya gelince;

Yabancı sınırlamasının kısıtlanması Türk milli takımına Volkan Babacan’ı, Adem’leri ve Bilal’leri armağan etti belli ki...

Türk takımları ise, 5 milyon eurolara mecburiyetten Türk futbolcu almak zorunda bırakıldı. Avrupa da ülke futbolunu temsil eden takımlar güç kaybetti.

Demirören ne zaman gider, Türk futbolu kurtulur.

Çankaya da ki malum zat, tek başına diktatörlüğünü belgelemez ve orada öylece kalır ve de halk uyanır ise, vatan kurtulur.

Artık bunları açık yüreklilik ile konuşmalı, gerek Türk ve gerekse de Galatasaray düşmanlarını susturmalıyız.

Sansüre, fikirlerin yayınlanmaması ve susturulmasına HAYIR demenin vakti de çoktan geçmiştir. Demokrasi de kurallar vardır zira argosuz, küfürsüz eleştirilerin sansürleri asla kabul edilemez.

Makaleme bir şiir ile son vermek istiyorum;

Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum Boynu bükük ay çiçeği Şiirin ve aşkın geleceği Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum Dağ rüzgarı, portakal balı Alçak gönüllü, hünerli, sevdalı Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum Yazgısı kara yazılmış gelin Kurumuş sütü memelerinin Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum Harlı bir ateş gibi derinde yanan Haramilerin elinde bulunan Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum Güngörmüş, bilge toprağım Yunus, Pir Sultan ve Nazım Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum Bozlat, ağıt, halay ve zeybek Dumanı üstünde ekmek Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum Yüzü kırış kırış anam Ağlayan narım, gülen ayvam Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum Asmaların üstünde gün ışığı En güzel geleceğin yakışığı Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum Zinciri altında kımıldayan Bitecek sanıldığı yerde başlayan

//Ataol BEHRAMOĞLU//