Galatasaray da sıkıntılar her geçen gün büyüyor. Gerçekleri kabullenmeyenler, olmayacak dualara amin demeye çalışanlar, sıkıntıları her geçen gün daha da büyütüyor.

İşin garip tarafı, sürekli saçma sapan laflar ile karşı karşıya kalıyoruz. Yani takım her maç 4 yiyor fakat birileri ısrarla susun destekleyin diyor. Artık deniz bitmiştir. Yolun sonu gelmiştir.

Ne zaman 4 yemeyecek bu takım? Haziran ayı gelince mi? Bu laflar boş kuru sonuçlar doğurmaya devam eder. Biz çözüm aramalıyız. Gerçekçi çözümler bulmalıyız.

Artık iş bu duruma gelmişken, sorunlardan sorun yaşamadan kurtulmayı da kimse düşünmesin. Bu kaostan mutlaka bedeller ödeyerek çıkacağız. Bu yüzden gerçekçi olmamız lazım ve düşünmemiz gerekiyor.

Evvela Prandelli ile bir an önce yolların ayrılması lazım. Adamın hoca olmadığı zaten açık ve net ortada. Sebeplerini yazsak önce sabah olur, sonra sabah yetmez akşam olur…

Şuan Galatasaray’ın başına geçecek isim kim olursa olsun, sezon sonuna kadar Prandelli’den en fazla 10 veya 15 puan daha toplar. Başka da bir başarı elde edemez ama belki Galatasaray Prandelli’den kurtulduğu için ve ekstra aldığı puanlar sayesinde Avrupa da olmaya devam eder…

Galatasaray’a bu dönemde yana döne hoca aramanın manası yok. Getirebileceğimiz hocalar belli. Benim korkum gelmemesi gerekenlerin gelmesi… Mesela Mustafa Denizli asla gelmemeli. Tam anlamı ile bir intihar olur.

Yönetim, Ersun Yanal’ı düşünebilir. Hikmet Karaman da olabilir. Zaten sezon sonuna kadar götürür bu isimler… Yine zaten sezon sonu bu yönetim ve başkanda gidecek. Yeni bir başkan ve yönetim gelecek. Bu hususta ki fikirlerimi de sizlerle paylaşmak istiyorum.

Yapılması gerekenler aslında basit.

Prandelli’den kurtulup takımı Ersun Yanal veya Hikmet Karaman’dan birine teslim etmek gerekiyor. Sonra Ocak ayında bir transfer bile yapmadan en az 10 tane gereksiz futbolcular ile yolların ayrılması gerekiyor.

Bunun yanı sıra, Burak Yılmaz başta olmak üzere Selçuk İnan, Telles, Pandev ve Dzemaili ve hatta 1.5 yıldır boş umutlar ile oynayacağı sanılan Bruma’da teklif gelmesi durumunda satılmalıdır. Ocak ayında hem gereksiz maaşlardan kurtulmamız lazım, hem de sahada varlığı yokluğu belli olmayan futbolcuların satışlarından gelir elde etmemiz lazım.

Mayıs ayında ise, her zaman söylediğim gibi Galatasaray’ın lider ve otoriter bir başkan bulması gerekiyor. Galatasaray’ın içini iyi bilen, liderlik vasfına sahip ve uzun yıllar hizmet edebilecek genç bir başkan Mayıs ayında şart…

Ali Dürüst ikinci adamlığı çok iyi yapabilir ama birinci adamlığı kaldırabileceğini hiç sanmıyorum. Polat aklıma geliyor Dürüst’ü gördükçe… Tam bir ikinci adam, birinci adamlığı oynayamaz.

Abdurrahim Albayrak ise çok aşırı şekilde duyguları ile hareket eden bir insan. Galatasaray da mutlaka olması gereken biridir ama başkanlık makamı farklıdır.

Ben Galatasaray camiasında, liderlik vasfına sahip, dobra, dik duran, otoriter ve disiplinli sadece 2 adam tanıyorum… Bunlardan birisi Haluk Ulusoy, diğeri ise Adnan Öztürk.

Haluk Ulusoy diye bağırmanın anlamı yok çünkü Federasyon başkanlığı için çalışmalarına başladı çoktan… Geriye bir isim kaldı, o da Adnan Öztürk…

Adnan Öztürk’ün başkan, Ali Dürüst ve Albayrak’ın da yönetimde olduğu güçlü bir kadro ile Galatasaray Mayıs ayında tekrar toparlanacaktır.

Daha sonra da kısıtlı kadrolar ve imkanlar ile büyük işler başarabilecek bir antrenör bulmamız gerekiyor. Zamanın da Gerets’i nasıl bulduysak, yine yeni birini öyle buluruz. Yani saha kenarına baktığım zaman ben bir Galatasaray taraftarı olarak, hocamın da Galatasaraylılığı benimsemesini isterim. Bir hocadan öte, bir Galatasaraylı görmek isterim.

Elin oğlu Bilic’i nasıl getiriyorsa, bizde getirebiliriz. Biz elin oğullarından daha büyük bir kulübüz. Prandelli gibi isimler tam anlamı ile saçmalık ve futbolu bilmemezlik…

Bu hamleden sonra da iş kadro kurmaya gelecek ki, ben akıllı davranılması halinde yanlış yapılacağını pek sanmıyorum.

Galatasaray Eboue gibi, Melo ve Ujfalusi ve Elmander gibi adamları neredeyse bedavaya getirmişti. Bugün bu topçulara dünyalar kadar para harcadıkta ne oldu? Sıfıra sıfır, elde var sıfır…

Bonservisi elinde olan futbolculara yönelmek Galatasaray için bundan sonra en doğrusu olur. Adnan Öztürk mayıs ayın da aday olacağını açıkladı.

Umuyorum ki bundan sonra işler yolunda gider ve Galatasaray bir an önce toparlanır.

Hepinize saygılarımla…