28
2012
Sevgili Galatasaraylılar,
Demirören seçildi ve futbolumuz yeni bir rotaya girdi. GS olarak desteklediğimiz Aksu'nun son anda çekilmesi ile oluşan ortamda, Demirören'e başarılar dilemek bir yerde zorunlu oldu.
Demirören başarılı olabilecek mi?
Tabii ki, daha ilk günden bir şey söylemek en hafif tabiri ile acelecilik olur. Ama, gördüklerimizi, duyduklarımızı da birbirimizle paylaşmamız gerekir...
Demirören'in önceki Genel Kurul'daki söylemleri kulaklarımızda: "Gerekirse UEFA'ya rest çeker, organizasyonlarını terk ederiz. Paramızı da nasıl olsa Digitürk veriyor, burada annemizin liginde, bacı-kardeş güzel güzel oynarız" şeklinde özetlenebilecek bir görüşü vardı.
Bugün bu görüşünü ne kadar değiştirdiğini henüz tam olarak bilmiyoruz. Tabii ki, başta Başbakan olmak üzere, birçok kişi ve kuruluşla temasları oldu, feyiz ve talimatlar aldı...
Ancak, halen düzgün bir ruh hali ve politikası olduğuna dair bir emarenin bulunmaması çok endişe vericidir.
İlk "sapık" görüş dün yayınlandı gazetelerde: FB, CAS'taki davasını geri çekecek, FB'nin 45 milyon eoroluk talebini TFF karşılayacak! Bu ne demek? Dava çekilince UEFA yumuşatılacak, bu şekilde kendi BJK'sının da içinde bulunduğu şikecilerin bir defaya mahsus affı sözkonusu olabilecek!...
Bre gafil. UEFA onlarca kez işlenmiş böyle bir şike suçunu asla affetmez bu birrr.
İkincisi, Sayın Demirören, sen kimin parasını kime saçıyorsun? 45 milyon euro TFF nin parasıdır. Türk Futbolunun üst ve alt yapısı için kullanılması gereken bir paradır. Bu Fener'e veya bir başkasına peşkeşlenemez bunu bil...Fener dava açmıştır, kazanırsa alır tazminatını davalıdan. Kazanamazsa bir bardak su içer masraflarının üzerine. Bu hep böyledir hukuk işlerinde...TFF'nin FB ile CAS arasındaki bir hukuksal sürece müdahil olmasının ne manası vardır? Sen TFF nin mi, yoksa FB'nin mi başkanısın? Karar ver!...Hayret bir şey yani...
İkinci sapık görüş de bugün sütunları süsledi: Bu yıl küme düşme olmasın, Ankaraspor ve geçen yıl düşenler de gelsin, 22 takım olsun, 1958 e dönelim, 2 gruplu, play off'lu bir sistem yapalım...Demirören sen deli misin, yoksa dalga mı geçiyorsun insanlarla? Fener'i kurtaracağım diye 60 yıl öncelere dönüşler...
Gudubet, tehlikeli yaklaşımlar...
Arkadaşlar, 22 Martta İstanbul'da ilk kez olmak üzere UEFA Genel Kurulu var. Bu toplantıya temiz-pak çıkmak gerek. Yani önümüzde 20 günlük bir süreç bulunuyor. Süre MAA'nın elindeki kadar uzun değil. Futbolumuzu katleden bu MAA illetinden kurtulmamız sonrasında şu dönemde son derece seri hareket etme zorunluluğu var.
Hal böyleyken, ipe un sermeler, MAA dönemini anımsatan dahiyane keşifler, ötesinden berisinden dolanıp hukukun iğfal edilme manevraları...
Arkadaşlar, ilk 48 saat kanaatim, bu Demirören, MAA'nın devamıdır. İpe un serici, Fener kurtarıcı, şike savunucusu, Türk Futbolunu batırıcı ve tamamen kötü niyetli...
Şikeciler ve Meriç ırmağı ötesine geçmemiş ve geçeceği şüpheli müesseselerin koalisyonu ile seçilen bu adamı futbolumuz adına şu an itibariyle son derece tehlikeli buluyorum.
Ama sanırım ki, ilk fırsatta UEFA ile ilk temasında "civataları sıkılacak ve yola gelecektir". "Hak" yolunda ve "hukuk" yolunda. Bu benim kanaatimdir.
Ne yazık ki çağdaş hukuk ve futbolumuz adına UEFA'ya daha fazla güveniyorum kendi TFF Başkanıma nazaran...
Keşke tersi olsaydı...
Ah ne olur bitsin bu rezillik. Ben futbol izlmek istiyorum. İnanın bıktım ve yoruldum. Şikeden de şikebahçeden de şiketaştan da...
Saygılar, sevgiler tüm dostlarıma...