29
2012
Sevgili Dostlarım,
Şike-şike-şike…Bize başka bir konu yok bu yıl anlaşılan.
Bakıyoruz, Başbakanımız, Spor Bakanımız, tüm TFF Başkanlarımız, tüme yakın medya kuruluşlarımız ve kalemlerimiz…
Herkes bir olmuş, “FENER’İ NASIL KURTARIRIZ” yarışına çıkmışlar…
- Şike girişimi sahaya ne kadar intikal etmiş ona bakalım diyenler;
- Canım, şikeyi gerçek şahıs yapmışken tüzel şahsa ceza verilirmi ki diyenler…
Sayın Başbakanımızın bu tartışmanın “taraf” olarak içinde yer alması çok gönül yaralayıcı olmuştur. Ve ülkemizde taraftarlık ve fanatizmin ne boyutta ve nerelere kadar varmış olduğunu göstermiştir. Başbakan ülkenin mi, Fenerbahçe’nin mi Başbakanıdır anlaşılamamıştır.
Fanatizmin bu derece tavan yaptığı bir spor kamuoyunda şikenin sahadaki varlığını veya yokluğunu kimlerin kararıyla saptıyacaksınız? Yoksa FB Avukatı Tuzcuoğlu mu karar verecek?
Gerçek şahısları cezalandırıp tüzel kişilere dokunmayalım derken Aziz Yıldırım’ı cezalandırıp Fenerbahçeyi kurtaralım mı demek isteniyor? Aziz Bey’e yazık değil mi? O, kazandığı kupayı evine mi götürmüştür? Fenerbahçeye kazandırdığı paraları gidip Las-Vegas’ta mı yemiştir? Benim fikrimi sorarsanız, “Fenerbahçe küme düşürülmeli, ama, A.Yıldırım’ın da Samandıra’da heykeli dikilmelidir”. Hak, adalet budur.
Bu kadar ciddiyetsiz tartışmalar dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir.
Bazı dostlarıma yazdığım yorumlarımı burada bir arada belirtmek istiyorum. Ülke başbakanı bile net şekilde FB nin yanında yer aldığına göre, Demirören bakımından denilebilir ki, “körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz”!
Artık Demirören’in Feneri affetmek yönünde eli iyice güçlenmiştir.
Muhtemelen artık UEFA tehditlerinden de korkmayacaktır. BJK ve Trabzon zaten dosyanın sanıkları. Anadolu kulüplerinin ise zaten Avrupa Kupaları ile yıllardır bir alakaları yok. Onlara Lig tv. den paraları gelsin, Allahtan başka ne isterler…
Bu durumda GS’ımızın yanına Bursa, eğer varsa başka kulüpler, Platini’den randevu alıp geniş kapsamlı bir görüşme yapmaları kaçınılmazdır. GS’lı sporsever, Fener şike yapacak diye Avrupa’dan kopmayı asla sindiremez. GS başının çaresine bakmalıdır.
Bu arada dikkatimi çeken, bu şikeci müessese mensuplarının hiç utanmadan bir yıla yakın zamandır ülkeyi meşgul etmeleri, gürültü-patırtı çıkarmaları çok rahatsız edici bir hal almıştır. Adliyeyi sirke çevirmişlerdir. Yargılama, hakimin geniş toleransı altında sürdürülmektedir.
Artık, “Üzülmesinler” diye nezaketimizden ortalıktan kaldırılan GS forma ve flamaları ortaya çıkarılmalıdır. Sezon bitimine kadar balkonlara, pencerelere asılmalı ve maç günleri üzerine giyilmelidir. Centilmenlik bence buraya kadar olmalıdır. GS’lılar, bu ülkenin temiz insanları da varlıklarını şikecilere hissettirmelidirler.
Son sözüm şiketaşlı Federasyon başkanınadır. Lütfen Play-of fikstürünü belirleyin. Takımlar belli, tarihler belli. Sadece BJK ve Trabzon’un sıralamadaki yeri henüz belirsiz. Onlara da numara verilebilir. Fikstürü bilelim ki, İstanbul dışındakiler izinlerimizi, konaklama tesisimizi, uçak biletimizi şimdiden ayarlıyabilelim. İstanbul tüm Türkiye demek değil.
Herkese sevgi ve saygılar…