07
2012
Sevgili Galatasaray’lılar,
Maç yaklaştıkça, Şikebahçe camiasından kah taraftar bazında, kah yönetim bazında kamuoyunu, rakip kulüpleri, yetkilileri, yetkisizleri hedef alan, zaman zaman hakaret boyutuna varan sızlanmalar, açıklamalar artarak gelmeye devam ediyor. Yaklaşan maç nedeniyle gerilim dozu her geçen gün haince yükseltiliyor. Gerilim ve kavgadan beslenen bu adamlarla güçlerin asimetrik olduğu yeni bir Saraçoğlu maçına hazırlanıyoruz.
Gerilim politikasının en son örneği önceki gün yaşandı: Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, “Geleneksel Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülünü” verdiği resim nedeniyle gürültü koptu. Bu resim, Aziz Yıldırım’ın adliyede çekilmiş “gözaltı fotografı” idi.
Vay efendim, 105 yıllık ve sözde 25 milyon taraftarı bulunan bu kulübe yapılan bu iş içlerini acıtmış…
Hiç dönüp de bakmaz mı bu adamlar. AY dediğiniz şahıs şirket kurmuş, her pazartesi bir sonraki hafta sonu maçının ayarlanmasını yapıyor!. Orada gaspedilen haklar, paralar, kaybedilen kupalar ne olacak?.
Beyefendi, Hanımefendi, gerçek Fenerbahçe’lilerin bilakis başkanlarının kendilerine yapıştırdığı bu şikeci kulüp yaftası nedeniyle içleri acımaktadır.
Bizim mahalle muhtarı tutuklansa bunun ne haber değeri olabilir ki? Tabii ki 105 yıllık ve sözde 25 milyon taraftarı bulunan müessese başkanının tutuklanması ve nezarette iken çekilen resmi “haber” dir.
Önemli olan Başkan niçin tutuklanmıştır? O şahıs 105 yıllık ve sözde 25 milyon taraftarı bulunan FB’ye daha bir 105 yılda silinemiyecek lekeyi niçin ve ne hakla sürmüştür bunu sorgulayan yok.
Bu Fenerliler şike yapmaktan utanmıyor ama resimleri yayınlanınca hemen içleri acıyor!
Ben FB li olsam böyle her olaya çemkirmek bir yana utancımdan sokağa çıkamazdım.
Şu işleri GS kulübü yöneticileri yapsaydı kulüp şimdiye çoktan 3. lige düşürülmüş olur, hiçbir taraftar da kulüplerine bu lekeyi sürenlerin arkasında olmacağı gibi hesap sorarlardı..
Şu hale bakın neredeyse seneyi devriyesi oluyor, adamlara ne ceza verilebiliyor, ne de futbolumuz nefes alabiliyor düştüğü pisliğin içinden.
Sivas’ta Semih, Ujfalusi, Muslera ve Necati kart sınırında olmalarına karşın “arslanlar gibi” çarpıştılar, ama Fener’li beyefendiler hile yapıp sarı kart gördüler. Bu hilenin 2 maçlık cezası olmasına karşılık, federasyonca görmezden gelindiler. Federasyon da korkmuş bunların şerrinden, yönetmeliği işletemiyor.
Bu Şikebahçeliler istiyor ki, kanunlar yönetmelikler yapılsın ama “Fenerbahçe’ye uygulanmasın”. Bu ne güzel dünya değil mi?
Dün Yıldırım Demirören Platini ile görüştü, şike konusu gündemde değilmiş. Herhalde buradan kalkıp İsviçre’ye rakı-balık keyfine gitmiş. Eski Yargıtay Başkanı Sayın Gerçeker’in yerine her yerde FB avukatlığına soyunan Tuzcuoğlu’nın tahkimin başına getirilmesi, yönetimde bir tane GS’lı bulunmaması...Bunlar nahoş işaretler…Sanki Federasyon eskisinin 2 katı militan Fenerbahçeli gibi..Bir takım gariplikler var… Bakalım 1-2 güne çıkar kokusu.
Ben TGC’yi kutluyorum ödül fotoğrafı için. Umarım bu A.Yıldırım’ın başına gelenler diğer başkanlara da, sonra geleceklere de, tüm kamu-özel yöneticilere de ders olur, bundan böyle hukuk dışına çıkmadan, hak-hukuk gaspetmeden adam gibi işlerini yapmayı düşünürler..
Dilerim TGC de Fener yönetiminin şerrinden çekinip ödül konusunda geri adım atıp kendilerini iki paralık etmezler.
Saygı ve sevgilerimle.