Sevgili Galatasaray’lılar,  

Biraz önce Ordu-BJK maçını izledim. BJK maçları bu yıl gerçekten çok sıkıcı oluyor. Bir sürü “boğuşan” adam, futboldan ziyade “güreş” manzarasında karşılaşmalar. Ama bir açıdan da takdir etmek gerek. Serpiştirilmiş birkaç yabancının yanında Ali- Veli , Ersan, Necip, Çağatay, v.s. ile adamlar öyle bir boğuşuyorlar ki, bize 2 tane sallıyan Ordu’nun hakkından gelmeyi becerdiler. Şu adamlardan hangisini alırsınız bedava verseler GS’a? Ortada futbol-mutbol oynadıkları yok ama, öyle boğuşuyorlar ki, bu eksik  teknik özelliklerini artı fizik mücadeleleri ile nasıl da kapatıp sonuç almayı başardılar ki bravo vallahi…

Bir gün önce bizimkilerin halini düşünün bir de. Bizim takımın hali tam manasıyla “maddenin tabiatına aykırı” bir durum.

Bir yıl önce rakiplerini ezerek  bileğinin hakkı ile şampiyon olan kadronun  herkesin hemfikir olduğu zayıf halkalarına şahane eklentiler yapıyorsunuz, sanıyorsunuz kşi cumhuriyet tarihinin en kolay şampiyonluğu artık avucumuzun içinde; ama bakıyorsunuz ki takım 2 yıl öncesinin takımına dönüşüvermiş. Deplasmanlarda olmayan, kendi evinde bile kazanamıyan… Tam bir felaket.

Bir takım bunca takviyeden sonra önceki halinin gerisine nasıl düşebilir? Bunun bir açıklaması olabilir mi?

Evet, bu durum  gerçekten de, araştırılması gereken bir konudur.

Bir ay önce 15 Aralıktaki şikebahçe maçının uçak biletlerini almıştım. Biletlerini diyorum, zira eşime de almıştım.  Ortalıkta maç bileti olmadan, hatta maçın kesin günü bile belli değilken 15 Aralığa hazırlık yapmıştım. Konaklama işini de halletmiştim. Amacım eşimle bir Nevizade Sokak yapıp birlikte rakımızı içmek, oradan maça gidip harika bir gün ve gece geçirmekti aklımca.

Ama dün geceki maç artık rezil etti tüm keyfimi… Şu haftalardır izlediğim GS’ın maçına gitmek için karda kışta değil İstanbul’da sürünmek, İzmir’de oynasalar bile gitmeye tahammül edemiyeceğime karar verdim, bir sürü cezasına katlanıp bu sabah uçak biletletimi iptal ettim. Bir rüyam da böylece başlamadan bitmiş oldu.

GS niçin böyle oldu?

Tabii bunun çok nedeni var. En baştan sebep Melo ve Selçuk’un inanılmaz formsuzlukları olsa gerek…

Ama bakıyoruz ki takımda formda adam yok ki! Şöyle bakıyorum, Selçuk-Melo’nun yanısıra, Emre, Engin, Amrabat, Umut, Elmander, hatta Burak, hatta Muslera… Hangisi formda? Bir takımda 2 tane elle tutulur adam olmaz mı?  Eboue, Danny, Criss…Al birini vur öbürüne…

Galiba sistemi de gözden geçirmek gerek. Fatih Hocanın işine burnumu sokmak haddim değil ama sanırım düşüncelerimi sizlerle paylaşmamın da bir anormal tarafı yok.

Malum 4-4-2 oynuyoruz. Rakipler ise 4-5-1 düzeninde. Orta sahada rakibe göre daima 1 kişi eksiğiz. Bizim 4 adam rakibin 5 adamını kovalamaktan bitap düşüyor. Zor bela topu ele geçirdiklerinde de onu verimli kullanabilecek enerjileri kalmamış oluyor, topu verimli kullanmak, 2 tane düzgün pas yapmak, özellikle etkili final pasları mümkün olamıyor. Bizim ilerideki 2 forvet de oyun dışı ve deli danalar gibi oraya buraya koşuşurken asla verimli olamıyorlar. Tek gol şansımız   “hurraaaa” diye gelen toplarda rakip defansların “çam devirmelerine” kalıyor.

Zaten çirkin bir federasyon var. BJK yı hallettikten sonra Türk Futbolunu halletmeye uğraşan şikematik TFF Başkanının yanında, yanlı bir eski BJK futbolcusu MHK nın başında ve GS’lı bir üye içermeyen Fed. ve ceza kurulları mevcut iken bir de biz yanlış oynayınca işler iyice sarpasarıyor. Şu Aslanboğa denilen hakem müsveddesine dikkat ettiniz mi ne kadar sadist idi GS’ımıza karşı? Ama bizim takımın da bu oyunuyla GS kasabı hakemlerin işini bayağı kolaylaştırdığını kabul etmemiz gerekir. 

Bir de şu en kızdığım konudan 1-2 cümle bahsedeyim: Bizim oyuncular da, hoca da, yöneticiler de lütfen tüm başarısız maçların sonrasında Şampiyonlar ligi maçlarına sığınmasınlar. Bizimkiler “bir puan kaybında geçmiş CL maçı”, “bir diğer kayıpta da önlerindeki CL maçına” konsantre oldukları için kötü oynadıklarına sığınmak istiyorlar.  Bu açıklama külliyen yalandır ve benim çok sinirlerime dokunmaktadır. 

Braga maçı neymiş? Bir dahaki yıl Braga ile oynamak bu yıl Antep’i yenmekten geçiyordu. Önemli olan lig maçıdır. Rahmetli A.S.Yen G S kuruluşunda amaç yabancıları yenmek derken gidin de ligin 15-16-17-18. lerine puan saçın dememişti.

Galatasaray’ımız “ağır” hastadır. Galibiyet alamadığı 2 yıl öncelerinin seviyelerine paraşütsüz düşmektedir.  Acilen orta sahayı güçlendiren yeni oyun sistemlerine yönelmek ve şu çok önemli 3 maçtan alnımız açık çıkma zorunluğu vardır.

Saygı ve sevgilerimle.