30
2011
Sevgili GS’lı Dostlarım,
Bu yıl şike soruşturması ile başlayan sezonda, gerek şikenin kendisi, gerekse de önlem alma ve ceza mercii olan şahısların davranışları sonucu “buz kesildim” desem yeridir. Aylardır bir şey yazamıyorum, ancak o vazgeçemiyeceğim webaslan sohbetlerimi yazdığım 1-2 satırlık yorumlarımla tatmin etmeye çalışıyorum. İzlediğim 1-2 maç da zaman zaman “eza” oluyor bana.
Her maçta yanlı hakemlerin katlettiği ve abad ettiği takımları izlemek çok hüzünlü. Bizim takımın her hafta uğradığı haksızlıkları izlemek büyük ızdırap veriyor. Öte yandan bir diğer takım için yapılan yardımlar, galip gelmesi için çırpınışlar tam bir tezat ve çirkinlik ..
Bu hafta az önce biten maçta bir sürü kart ve sakatlıklarla malul takımımızın gerek ortaya koyduğu futbol, gerekse aldığı skor hepiniz gibi beni de mutlu etti.
Bir maç “temiz” de yönetilebiliyormuş gördük. Yalnız, Sevgili Arkadaşlarım lütfen fazlaca heveslenmeyiniz. Cüneyt Çakır sadece bu seferlik böyleydi.. Kendisi azılı bir FB taraftarı olup, flamasını evde bırakamıyan, sahaya tarafsız çıkamayanlardandır. O, Dünya Kupası Finali yönetebilir. Bu kapasite onda vardır. Ama, Türkiye’de Fener veya GS ‘nin maçlarını yönetemez. Zira yanlıdır, bunu daha önce defalarca kanıtlamıştır. Namoğlu’nun uyarısı üzerine bu kez düzgün bir GSmaçı yönetebilmiştir.
Dün bir gazete Yusuf Namoğlu’na veryansın ediyordu. Hakem kararlarını TV de tartışmış, yorum yapmış diye. Abdullah Yılmaz’a da biraz değinmiş tabii ki!. Vay efendim, TFF Başkanı böyle yapar mıymış!
Tabii yapar. Eğriyi- doğruyu düzgün ve yetkili birinden dinlemekten gocunulacak ne vardır? Kutluyorum Sayın Namoğlu’nu. Sahtekarlara prim vermesin, onları deşifre etsin ve gereğini yapsın. Ben, Sayın Namoğlu’nun yıpratılmamasını istiyorum.
Namoğlu bu kokuşmuş, hakem camiasından ziyade bir FB-CLUB halini almış sistemi düzeltip reform yapabilecek bir kişi izlenimi veriyor bana ve ona şans verilmesini rica ediyorum tüm GS’lılardan.
Gelelim takımımıza… Gözlemlerime göre 55-70.dk. aralarında tek farkı koruma güdüsü ile kabuğuna çekilen takımımız biraz korkuttu. Yılların oluşturduğu “galibiyeti koruyamama” fobisi genlerimize işlemiş, doğrusu çok endişelendik. Ama oyuncularımız büyük olduklarını anımsamakta gecikmediler ve Kayseri ağlarını ikinci kez sarsarken nefes aldık hep birlikte.
Genelde futbolumuzu beğendim diyebilirim. 5-6 eksik oyuncuya rağmen başarılı olunabilmesi çok ümit vericiydi. Kadro için yetersiz 1-2 oyuncu var ama bunların şu an ne yeri, ne de zamanı.. Bu iş Terim’in sorunu. Terim’i kutlamak gerek. Bu kadar eksikle ortaya sürdüğü kadro ve oynanan futbol ümit verici idi.
Maçlar adil yönetilirse GS’ımızın neler yapabileceğinin de göstergesi olmuştur bu maç.
Son olarak tüm GS’lılara GS’ımızın hem erkekler, hem bayanlarda basketbol ve voleybol takımlarının maçlarını kaçırmamalarını öneriyorum. Gerek eurolig, gerek Beko ligi müthiş geçiyor, takımlarımızı zevkle ve gururla izleyebilirsiniz. Haftalık maç programını webaslandan takip edebilirsiniz.
Hepinize mutlu günler diliyorum.
Ulu Önder Atatürk’ün bize armağan ettiği Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun.
Saygı ve sevgilerimle.