07
2012
Sevgili Galatasaray’lılar,
İnanılmaz bir maçı geride bırakırken liderliğimizi perçinledik.
Bir gol yediğimizde onun altından kalkamıyacağımız gibi bir duygu bilinç altıma öylesine işlemiş ki… Üstelik bu kez 2 gol birden yemiştik. İlk yarı bittiğinde endişeli değildim dersem yalan olur.
Ama öyle bir 2. yarı izledik ki, futbolcularımızın ellerine, ayaklarına, yüreklerine sağlık. Ne kadar uzun zaman geçmiş böyle dirençli, böyle mükemmel takım ve mücadele izlemeyeli.
Adı şu an aklıma gelmedi ama, Fildişi Milli Takımı teknik Direktörüne koca bir "yuh" diyorum. Cumartesi milli takım mı toplanır? O hafta maçları oynanıp pazartesi toplasan ne olur? Sadece bizim takım değil ki, Fildişi oyuncuları İngiltere ve İspanya Liglerinde de mevcut. Oradaki takımlar da bir sürü mağduriyet yaşamış olsa gerek.
Eboue’nin eksikliği gerçekten de çok hissedildi. O, Melo, Selçuk gibi takımın temel taşlarından. Onun eksikliği sanırım önümüzdeki haftalarda da hissedilecek.
Bu teknik adam bana bizim ünlü "ibrikçibaşı" fıkramızı anımsattı. Hani tuvalet ibrikçisine sormuşlar "şu ibrik orada değil de şurada dursa ne olur?" diye. Yanıtı şu olmuş: "O zaman benim ibrikçibaşı olduğum nereden belli olacak?"
Aslında bu işi FİFA’nın bir şekilde yoluna koyması gerekir. Afrika Kupası olan yıllar Avrupa’daki ulusal lig takvimlerinin ona göre ayarlanması şartı koşulmalıdır. Gerçi öyle yapılsa bizim MAA çuvallardı ama, doğrusu budur. Parayı kulüpler veriyor, keyfini çıkarmak "ibrikçibaşı"nın! Bu rezilliğin bir çaresi olmalı. Adama ağırlığınca altın veriyorsun, sonra 7-8 maç yararlanamıyorsun. Dönüşü nasıl olacak, o da ayrı bir konu. Sakat mı düzgün mü gelecek göreceğiz.
Davul benim boynumda, tokmak başkasının elinde. Olur mu böyle iş?
Terim Eboue yokluğunda ikilem içinde idi. Bunlardan biri sağa sakatlıktan yeni çıkmış Sabri’yi koyup Ufalusi-Semih ikilisine dokunmamak, diğeri de Ufalusi’yi sağ beke koyup Semih’in yanında Servet’ten istifade etmekti. Birinciyi tercih etti. Sabri hem güçlü, hem kıvrak Ekigho’nun önünde ne yazık ki başarılı olamadı ve henüz hazır olmadığını gösterdi. Ama, yine de onun Adana maçında da ilk 11 de sahaya sürülmesi gerekir. Zira daha uzun süre Eboue yok ve iyi bir Sabri çok gerekli.
2. yarı inanılmaz bir performans gösteren takımımız 4 gollü bir galibiyete koşarken, başta Selçuk olmak üzere, Baroş, Melo ve tüm oyuncularımız yıldızlaştılar. Bunlara oyuna sonradan giren Riera, Sercan, Servet’in de dahil oluşu ayrı güzellk kattı. Riera’nın 3 Samsun’lu arasından çengel atıp çektiği top ve buna gelişine voleyi savurup Samsun ağlarına gönderen Selçuk’un golünü kolay kolay unutamıyacağım.
Terim aynı zamanda "gerekli kadro derinliğini de sağladım" dedi.
Yarın artık 5-6 gazete birden alırım! Bu işin tadını çıkarmalıyım.
Teşekkürler Terim, teşekkürler onun talebeleri…