15
2022
Merhaba sevgili Galatasaraylılar,
Bu yazının içinde bol miktarda Terim eleştirisi ve yönetime suçlamalar yer almaktadır. Terim’e tapanların veya yönetimi haklı görenlerin okuduğunda çok memnun olmayacakları bir yazı olacağını garanti ediyorum, bundan dolayı okumamaları kendi ruh sağlıkları açısından iyi olacaktır.
Geçen sene Luyindama ve Marcao hataları nedeniyle bir gollük ekstra bir dezavantajla şampiyonluğu kaçırmış bir takımın gençleşme operasyonunu hepimiz takdirle karşıladık. Biz scout ekibi olmadığımızdan gelen her oyuncuya geleceğin yıldızı vaadiyle kandık. Gerçekten çok çok kötü olan, aldığı her topu rakibe kaptıran veya daha dezavantajlı bir duruma sokan Emre Akbaba’nın, kendini geliştirir ve aslanlar gibi döner dediğimiz Yunus’un, Muslera’nın arkasında güven vermediğini düşündüğümüz Okan’ın gitmesine sessizliğimiz hep Terim’e olan güvenimizden kaynaklanıyordu. Barış Alper Yılmaz’ı, Morutan’ı, Cicaldau’yu, Assuncaio’yu Nelsson’u bu takıma milyonlar kazandıracak birer yıldız adayı olarak gördük ve inandık. Şimdi soruyorum:
1- Ne olduğunu anlayabilmek için sadece ilk Kayseri maçını izlememizin yeterli olduğu Assuncaio’yu hangi futbol aklı GSa transfer ettirir. Bu transferden kimler nemalanmıştır?
2- İsmail Çipe denilen yeteneksiz ile sezon başı sözleşme imzalanması ihanet değil midir, Muslera var diye Okan’ı gönderip Türkiye liglerinde hiçbir takımın 1. Kaleci olarak oynatmayacağı İsmail’i yedek kaleci yapıp takımı her maç rezil etmek hangi ustalık ile anlatılır. Üstelik bağıra bağıra gelen bir ihtiyacı daha transfer sezonu açılmadan evini arabanı satıp almak gerekirken, en sona kadar beklemek kimin fikri?
3- Barış Alper Yılmaz sadece vasat bir Avrupa takımı karşısında 5 dakikalık bir futbol oynadı, onun dışında bu adamı kim hangi gözle izledi de geleceğin yıldızı diye aldı. Hadi aldı, kendini geliştirmesi için neden başka bir takıma kiralanmadı. Yunus 2 sene önce bile milyon Euro teklif alan bir oyuncu iken gelişim göstersin diye gönderdiğimiz takımı Avrupa’ya götürürken, yerine aldığımız adam bize son 3-4 takımın maç sonuçlarına baktırıyor.
4- Babel tamam iyi oyuncuydu kabul ama GSa bir şey veremedi. Öne geçersin 3-0 falan alırsın oynar ama kurtarıcı değildir, forvet değildir milyon Euro hiç değildir. Bu adamın sözleşmesi uzatılsın diye takımda ihtiyaç yokken oynatan kim?
5- Luyindama’ya 8 milyon Euro verildi. Geçen sene şampiyonluğa mal oldu, bu sene Muslera’yı sakatladı. Yaptığı inanılmaz top kayıpları kalemizde gol oldu yağdı. Kim izledi, neden aldı bunu, yazık değil mi bunca paraya?
6- Sol bek, sağ bek, orta saha hangi birini saysak bilemedim. GS transfer komitesi diye bir şey varsa GSa transfer yapmaması çok daha isabetli olacaktır. Bunca yıldır sadece Kerem’i bulmuş olmak başarı değil, başarısızlıktır.
Bu kararların hepsinin altında Terim’in imzası var maalesef. Hiçbir kurum veya şahıs gereğinden fazla büyütülmemeli çünkü içinden çıktığı kurumu geçmeye başladığını düşünürse veya onsuz olamayacağını düşünürse o zaman zarar vermeye başlar. Terim maalesef hareketleri ile, oyuncu seçimi ile, kendine bağlı evlatlarına pozitif ayrımcılık yapmasıyla GSa artık zarar vermeye başlamıştır. Her gittiğinde arkasında enkaz bırakmış ve bunların temizlenmesi yılları bulmuştur. Terim’in arkasında bıraktığı bu kaos, kendine dayalı kurduğu sistem başkasının elinde çalışmaz hale gelmiştir.
Yönetim ise Terim’in büyüklüğünün gerisinde olduğunu düşünerek onu göndermeyi tercih etmiştir. Zamanlama kesinlikle yanlıştır, Torrent tercihi ise acziyettir. Torrent iyi bir yardımcı olabilir ama iyi bir teknik adam değildir. Trabzon’a 5 dkda maç vermiş, 10 kişilik Alanya’yı yenememiş ve Hatay karşısında ezik bir futbol oynatmıştır. Kayseri’nin eksik kadrosuna rağmen kendi stadımızda her şeye rağmen 30.000 taraftar önünde yenebilecek bir taktik geliştirememiştir. Şu anda gördüğümüz kabusun sebebi olan yönetim GSı düşünüyor olsaydı bir dakika bile o koltukta oturmaması gerekirdi.
Düşünün tarihin en kötü GSı var karşımızda. Büyük olduğunu unutmuş, kendi evinde veya dışarıda fark etmeksizin her maçta ezilmiş, rakiplerin özgüvenle maçlarına çıktığı ve hakemlerin kolaylıkla harcayabildiği bir takım olmuş Galatasaray. Ne takımda ne yönetimde ne de teknik ekipte GSın haklarını savunacak, bu gidişe dur diyecek ve isyan edecek birisi var. Gelecek adına kaygılıyım, küme düşme korkusu herkesin içinde maalesef büyüyerek ilerliyor. Bu maçı kesin alırız diyebileceğimiz hiçbir takım kalmadı. Liglerin en kötü oynayan, en kolay gol yiyen ve en fazla bireysel hata yapan takımıyız. Bunu atlamak için bu yönetimin istifa etmesi ve seçime kadar ortak akıl ile yönetilmemiz gerekiyor. Takım teknik adamsız da şampiyon oldu unutmayın, ama yanlış adamla hiç şampiyon olamadık. Ligde kalalım yeter dediğimiz bir sezonda GSa istifayı çok görmeyin lütfen…