19
2011
Merhaba Arkadaşlar
Maalesef bir kaç günden beri yazılı ve görsel basında takip ettiğim ve midemi bulandıran bir gelişmeyi dikkate alarak birkaç kelamda bulunmak istedim.
Bir kez daha gördük ki Türkiye’de yasalar sırf bizde de olsun diye konuluyor ve imtiyazlı sınıf için kurallar her zaman değişebiliyor. Aslında ne gariptir ki yıllardır hep bu şekilde yaşamaya da alışmışız. Kurallar ve yasalar felaketlerin ardından yürürlüğe girer, ne zaman ki bu yaptırımların ucu BİRilerine dokunur o zaman böyle olmamış şöyle yapalım denilir.
Geçen sene yaşanan taraftar olayları sonucunda sporda şiddet yasasının gerekliliği tüm ilgililerce konuşulmuş hatta konuşulmakla kalmamış yasalaşmıştı da. Çıkan yasaya rağmen bu alışkanlıklarını devam ettiren bazı kimseler (nasıl olsa yanlarına kar kalacaklarını bildikleri için) Temmuz ayından itibaren demir parmaklıklar arkasına alınmaya başlandı ama eş zamanlı olarak tüm medya bu yasanın abartılı olduğunu düşünerek altyapı çalışmasına yaptı ve bu hafta içerisinde de attıkları tohumum meyvelerini yemeye başlayacaklar. Yani bir kez daha yapanın yanına kar kalacak ve parmaklıklar ardından insanlar birer birer çıkacaklar.
Bu olaylar bana şunu düşündürdü ki, aynı olay GS’a olsa hem taraftar olarak yanlışın arkasında durmazdık hem de yasa değiştirecek kadar medya gücümüzün de olmadığını anladık. Zaten bakıyoruz tüm spor medyasına, Fener ve diğerleri olarak çok bariz bir pozitif ayrımcılık söz konusu. Milli takımım oynadığı maçlar da dahil olmak üzere 4 büyük takımın maç yorumlarını Fener holiganlığı ile bilinen Şeytan yapıyor. Hakem hataları Fener aleyhine olunca medyada 7.2 şiddetinde deprem olurken diğer takımlara yapılan haksızlıklar sadece artçı şok olarak adlandırılabilir.
Tüm bu düzenin değişmesi lazım ama nasıl! Nasıl oluyor da hiçbir mevzuda aynı potada buluşamayan 4 parti şiddet yasasının değişmesi için bir araya gelebiliyor. Nasıl, nasıl, nasıl? Düşünüyorum ama bulamıyorum…..