28
2015
Merhaba arkadaşlar,
Her sene şampiyon olacağız diye bir kural yok tabi ki. Bu sene şampiyon olamayacağımız şimdiden belli oldu. Geçen sene bizi Muslera şampiyon yaptı ve bu sene de yine O bizi orta sıralarda tutacak belli ki. Takımda ne hırs kaldı kaldı ne de heyecan. Kayseri gibi milyonluk bir şehre GS gibi bir takım gidiyor ve tribündeki seyirci sayısı 6.500ü geçmiyor. Yani ne konuşsak azdır.
Mustafa Denizli’nin beklenen etkisi maalesef çok düşük oldu hatta, Mancini’den sonra gelen Prandelli gibi olacak sonu diye korkuyorum. Sürekli ümit vermesi tabi ki politizm icabı ama o da biliyor ki bu sene Beşiktaş yine acemilik yapmazsa şampiyonluğu kimseye bırakmaz. Hamza Hoca döneminde acemice kaybedilen puanlara bir de Denizli’nin macera ararken kaybettiği puanları ekleyince şimdiden 11 puanlık bir fark oluştu ve bu takımın düzlüğe çıkması için her bölgeye transfer yapılması kaçınılmaz bir gerçeklik kazandı. Burada şöyle bir kriter var ama. Transferleri maalesef teknik adamlara bırakmak çok doğru değil Türk takımlarında. Çünkü başkan tek yetkilidir ve canı sıkıldığında bile teknik adam değiştirir. Bundan dolayı eğer Özbek de biraz olsun vizyon olsaydı Hamza Hoca istememesine rağmen onun aldığı oyuncuların yerine 1-2 tane kaliteli oyuncu alırdı. Zaten Özbek ve Polat gibi adamların en büyük problemi kulübü temizliyorum derken futbol kalitesini de süpürmesi. Halbuki Aysal çok politikti, Terim’e rağmen bile transfer yaptı ve her ne kadar mali olarak kulübü felakete götürse de bir çok Gslı taraftar tarafından halen istenen başkan olarak anılıyor. Aysal’ın yaptığı 3-5 güzel transfer harcadığı/yedirdiği onlarca milyonların bile önünü kapatıyor maalesef. Mancini’nin devre arasında ve Prandelli’nin gelirken yaptırdığı transferler tam bir fiyasko Telles dışında ama kimse bunları konuşmuyor.
Hajroviç kaçtı, Ontiviero 2 sezonda transfer olma rekoru kırdı ve kulübün geleceği diye alınan Tarık, Umut Gündoğan, Adili vs. oynayacak kulup bulamıyor veya bulamaz. Eğer Denizli’nin Tarık’ı oynatma hevesi bir pazarlama stratejisi değilse o zaman onun teknik adamlığını tartışırım. Selçuk’un ölüsünün bile kendisinden iyi olduğunu söylediği Rodrigez oynuyorsa o zaman art niyet ararım. Semih tel tel dökülürken ve Chedjou’dan libero olmayacağı gün gibi ortadayken Chedjou’dan Donk yaratmanın ne alemi var. Muslera dışında neredeyse kimse yerinde oynamıyor takımda. Bilal üst düzey olmayabilir ama bu oyun yapısıyla Türkiye liginde her zaman oynar, zaten Clde yokuz artık.
Burak sakatlanınca forvetsiz, Sneijder sakatlanınca orta sahasız kalıyoruz. Düşünsenizde Kayseri maçında ilk kornerimizi 2. Yarıda kullandık. Yedek kulübesine bakıldığında değişiklik yapılmaması bile daha iyi diyesiniz geliyor. Alınan saçma oyuncuların kulübe hiçbir katkısı yok belli ki transfer döneminde onları isteyecek kulüp de bulamayacağız. Velhasıl neresinden bakarsak bakalım takım dökülüyor bu fırsattan istifade ederek en azından önümüzdeki senenin planlaması yapılmalı ve kulüpte kangren olmuş noktalar çözülmeli. Sağ beke şimdiye kadar harcanan paralarla 3 tane Dani Alves alınırdı. Kulüp o kadar kötü yönetiliyor ve o kadar aciz vakalar yaşanıyor ki insan ne diyeceğini şaşırıyor.
Taraftar bizi yanlız bırakmasın söyleminin altını doldurmak için karşıdan da bir hamle görmelisiniz. Takım bizim tabi ki acısıyla tatlısıyla ama bu kadar kötü yönetilmesine gönlümüz razı olmuyor. GS ruh takımıdır çünkü.
Selam ve saygılarımla...