Hep söylerim Galatasaraylı olmak başlı başına bir ayrıcalıktır. Önüme gelen bazı başka takım tutan taraflarına, “Ömür boyu ağlayacağınıza, ömür boyu gülmek için Galatasaraylı olun,” diye takılırım. Çünkü yaklaşık yirmi beş yıldan bu ya Galatasaray’ın futbol takımı ile bizlere yaşatmış olduğu büyük başarılar hepimizin haklı gururu ve onuru olmuştur. Henüz bu bağlamda aynı başarıyı yakalamış başka bir Türk kulübünün olmayışı bizim bu başarımızın ne kadar anlamlı olduğunu, kolay yakalanmadığını göstemesi bakımından önemlidir. Bu başarılar her geçen gün artmaktadır. Belirli bir duraklama döneminden sonra Ünal Aysal Başkan’la başlayan silkeleniş, uyanış ve haykırış öyle umuyorum ki önümüzdeki uzunca bir döneme devrim niteliğinde damgasını vuracak.

Bugünlerde spor gündeminin ana konusu yine Galatasarayımız. Yirmi sekiz yıl sonra gelen basketbol şampiyonluğu bu yılı iyiden iyiye perçinlememizi sağladı. Üç ana branşta beş takımla gelecek sezon Avrupa'nın bir numaralı kupasında ülkemizi temsil edecek ilk ve tek kulüp olmamızın haklı gururunu yaşıyoruz. Voleybolda Bayan Takımımız, ligi üçüncü sırada bitirse de ve üst üste ikinci kez Devler Ligi vizesi aldı. Erkek voleybolda da sezonu üçüncülükle bitirdik ve Şampiyonlar Ligi'nde mücadele etmeye hak kazandık. Tüm bu başarıların yanı sıra sutopu takımımız ve tekerlekli sandalye basketbol takımımız da önümüzdeki yıl Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edecek. Toplamda yedi branşta Avrupa'nın en büyük turnuvalarında rekabet edecek olan kulübümüz, ülkemiz adına da bir ilki başarmış oldu. Tüm camiamıza kutlu olsun!