01
2015
1959’dan bu yana ligde şampiyonluğu göğüsleyen takımlara her beş yılda elde ettikleri şampiyonluklar için bir yıldız verilmesi kararı birkaç yıl önce TFF tarafından kabul edilmiş ve dört büyükler tarafından da benimsenmişti. Ancak bugünlerde Galatasaray’ımızın hiç beklenilmedik biçimde şampiyonluğu göğüslemesi bazılarının çok zoruna gitti. Hazımsızlıklarını hemen her yerde açıkça dile getiriyorlar.
Galatasaraylı geçinen kimi spor yazarlarının hangi değirmene su taşıdıklarını kestirmek son derece güç. Henüz şampiyonluk kupası alınmadan başlatılan Sneijder gidiyor, Melo gidiyor, falan gidiyor, filan gidiyor yazıları neredeyse dördüncü yıldızı unutturmaya çalışanların ekmeklerine yağ sürecek türden. Daha durun bakalım dört yıldızlı karpuz keseceğiz.
UEFA Kupası alındıktan sonra da aynısı olmuştu. Ne işin ticari boyutuna girişildi ne de elden bedavaya kaçanların önüne geçilebildi.
Oysaki dördüncü yıldızı hazmedemeyen kimi rakiplerimiz, bunun konuşulmasını istemeseler de geçen sezon sonu Galatasarayımız şampiyon olsaydı bu dört yıldız geçen yıl takılacaktı. Oysaki şimdi ne oldu da dillerine sezon başından bu yana dolayıp durdukları dördüncü yıldız ezeli rakipleri tarafından tıpkı çocuğun elinden oyuncak alır gibi alınınca hazımsızlık bu kadar üste seviyelere tırmandı, kendilerine sormak gerek. Onlar şunu iyi bilmeliler; Galatasaray’ımızn kuruluş felsefesinde yabancı takımları yenmek vardır ve bunu yıllardır Avrupa kupalarında defalarca gururla kanıtlamıştır. Sözde ezeli rakiplerin amacı da acaba Galatasaray’ı yenmek ya da geride bırakarak mı böylesi bir başarı elde edebileceklerini sanıyorlar. Durum buysa bu ülke futbolu bir yere gitmez. Lig maçlarında bile en basit hareketleri bile hazmedemeyenlerden profesyonel futbolcu olmaz. Onlar ancak tribünde amigo olurlar. Şimdi utanmadan sıkılmadan ezeli rakiplerimizden biri kalkmış beşinci yıldızını istermiş. Olur, size hemen beş yıldız, yetmezse on hatta yirmi yıldız yapıştırsınlar. Formanız yıldızdan görünmesin. Formada yer kalmazsa başka yerlerinize de yapıştırın. Hatta isminiz en çok yıldızı olan takım anlamında “Yıldızspor” olsun.
Sezon başından beri bu kadar dillerine doladıkları dördüncü yıldızı ücretsiz olarak görücüye çıkaracağız, gelip izleyebilirler. Maç için karşı karşıya kaldıklarında oyuncularımızın formalarına bakarken içlerinden bir ses cız edecek.
Galatasarayımız, Sayın Aziz Yıldırım’ın uzun süreli FB başkanlığı sırasında alınmadık kupa bırakmadı. Dokuz lig şampiyonluğu, Federasyon Kupaları ve en önemlisi de 2000 gibi anlamlı bir yılda UEFA Kupası ve Süper Kupa… Bir de kalkmış beyefendi Galatasaray bir daha o kupayı alamaz, diyor. Doğru söylüyor, Galatasaray o kupayı değil, siz başkan olduğunuz sürece Şampiyonlar Ligi Kupasını da alır.
Rekabet tatlı, güzel. Hele siz baskın çıkınca daha da güzel. Dördüncü yıldız içim mücadele hakkına ilk kez geçen yıl takımımız yaklaştı. Ne hikmetse bu sezon en çok fb tarafından dillendirildi. Eee bu kadar dillendirilen bir şeyi ilklerin takımı başarmayıp da kim başaracaktı? Son şampiyonlukta emeği geçen herkese teşekkür ediyor, dördüncü yıldızın kulübümüze hayırlı olmasını diliyorum.