Federasyon diyor ki; ''Eldeki mevcut belgeler sonucunda bir karara varamadık, soruşturmanın gizliliği dolayısıyla tüm belgeler bize verilmedi. Bu yüzden mahkeme kararını bekleyeceğiz.'' Kendince haklı. Çünkü Federasyon'a teslim edilen eksik belgelerin içeriğini hiçbirimiz bilmiyoruz. Bundan dolayı da neden düğmeye basılmadı demeye hakkımız yok.

Adli merciler ise soruşturmanın gizliliği açısından tüm belgeleri Federasyon'a teslim etmedi. Onlar da kendilerince haklı. Çünkü bu sürecin selameti açısından bir hukuk adamı sadece kendi görevini yerine getirmekle sorumlu. Bu yüzden kendi görevi dışındaki gelişmelere göre hareket etmesi gerekmiyor.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin kuvvetler ayrılığı gereği yargı sürecine müdahale edemez. Aynı durum Spor Bakanı Suat Kılıç için de geçerli. Dolayısıyla bütün kurumlar sadece kendi sınırlarına göre hareket ediyorlar. Herkes birbirinden bağımsız. Sonuçta da zamana karşı yarışta topyekun sınıfta kalıyor, nihai bir karar alamıyoruz.

Oysaki bu süreçte eksik olan bariz bir nokta var ki, o da herkesin topu birbirine atmasına yol açan organizasyon eksikliğidir. Bu da Türkiye'nin bir ayıbıdır. Ben bu yüzden birbirinden bağımsız olan kurumları ortak harekete yöneltecek bir Organizasyon Bakanlığı'nın kurulması gerektiğine inanıyorum. Bir karışıklık ya da bir çıkmaz olduğunda, hemen Organizasyon Bakanlığı devreye girecek ve bu işi çözecek. Olay bu kadar basit.

Bu süreçte ortada bariz bir gerçek vardı ki; o da Federasyon'a verilen belgelerin kozmik odada saklanacak olmasıydı. Federasyon binasındaki bu odada kamera sistemleri ve kapıdan da şifreli giriş çıkışlar mevcuttu. Buna rağmen soruşturmanın gizliliği açısından tüm belgeler Federasyon'a teslim edilmedi. İşte tam bu noktada eğer Türkiye'de bir Organizasyon Bakanlığı olsaydı, şu anda nihai karar çoktan açıklanmış olacaktı. Nasıl mı?

1- Kozmik odaya bütün belgelerin çoğaltılmış nüshaları getirilecek.

2- Odada devamlı kalacak bir polis teşkilatı olacak.

3- Bu belgeleri inceleyen TFF heyeti, incelemenin biteceği güne kadar odadan çıkmayacak ve yakınlarıyla da ancak polis eşliğince telefonla görüşebilecek.

Eğer birbirinden bağımsız kurumları ortak amaca göre hareket ettirecek bir Organizasyon Bakanlığı olsa ve bu kararları alsaydı, bu süreç hızlandırılacağı için nihai sonuç çoktan açıklanmış olacaktı. Mahkeme sürecini aylarca beklemeyecek, futbolumuzdaki şaibeyi ortadan kaldırarak tertemiz bir ligi zamanında başlatmış olacaktık.

Bu yüzden ortada bariz bir suçlu yoktur arkadaşlar. Bu durumda Federasyon Başkanı'nın suçlu olduğunu söylemek pek adil olmaz. Çünkü verilen eksik belgeler herhangi bir karar almak için yeterli olmayabilir. Sonuçta bu belgelerin içeriğini hiçbirimiz bilmiyoruz. Suç, tamamen organizasyon eksikliğinden kaynaklanıyor. Bu süreci hızlandıracak bir kurumun olmamasıdır suç...

Sevgilerimle...