18
2011
TFF'nin son rezaleti artık aldıkları kararları eline yüzüne bulaştırmaktan da öteye geçti. Akıl alır cinsten değil... Samimi söylüyorum; Uganda da bile böylesi bir kurum mantığı yoktur. Artık bundan sonra hiç kimse ne adaletten, ne de Türkiye'nin prestijinden falan bahsetsin. Bu zat-ı muhterem bu mevkide olduğu sürece Türk Futbolu'nun yıkım süreci bitmeyecek ve devam ede duracaktır.
''Balık baştan kokar'' demiş atalarımız... İlk önce en baştaki insan adaletli olacak, güven verecek ki diğer bütün alt kademelere de bu samimiyet işlesin, sirayet etsin... Aksi olunca; bunalım, kaos, karmaşa ve sonunda da isyan vuku bulur ki, zaten Türk Futbolu'nu da maalesef böylesi bir süreç bekliyor.
Daha önceki söylemlerinizi unutarak, ''Şike ile ilgili kararı sezon sonunda alacağız'' dediniz. Böylece mahkeme iddianameyi kabul ettikten sonra Fenerbahçe'nin geriye kalan maçlarının hiç bir anlam taşımayacağını bile bile bu kararı erteleyerek, hem 17 takımı resmen ''enayi'' yerine koydunuz, hem de Fenerbahçe'ye karşı muazzam bir anti-motivasyon yaratmayı hedeflediniz. Belki yeni bir yasa çıkar da küme düşme kaldırılır diye...
Şimdi de dünyada bir ilke imza atarak seyircisiz maçların artık kalkacağını açıklarken, ne hikmetse bunun ilk uygulamasının da normalde cezası nedeniyle seyircisiz oynanması gereken Fenerbahçe Manisaspor karşılaşmasıyla başlayacağını beyan ediyorsunuz. Yani 3 gün sonra...
Yazıklar olsun!
Biliyoruz, içinizdeki kılıf çıkınca yerden göğe kadar Fenerbahçe kokacaksınız. Ancak hiç olmazsa adalet uğruna öyle kararlar alın ki en azından % 1 şüphe bırakın. Fakat siz böylesi açık bir kapıyı dahi bırakmıyorsunuz. İnsanların gözüne soka soka resmen ''Fenerasyon'' olduğunuzu haykırıyorsunuz herkese, hiç utanmadan ve de sıkılmadan...
İlk önce kanun gereği cezayı ver, daha sonra kanunu değiştir ve cezadan yırt... Böyle bir mantık dünyanın neresinde var? Bu nasıl bir kendini bilmezliktir anlamak mümkün değil. Sanki 3 gün sonrasının suyu çıktı...
Gelelim yeni uygulamanın şekline... TFF diyor ki; ''Bundan sonra seyircisiz oynama cezası alan takımların maçlarına sadece bayanlar ve yanında anneleri olmak şartıyla 12 yaş altındaki çocuklar gelebilecekler'' Aslında apaçık şöyle diyor;
''Bundan sonra seyircisiz oynama cezası alan takımların maçlarına 12 yaş üstündeki erkek müsvetteleri alınmayacak''
Böylece TFF herhangi bir dünya vatandaşına aslında şu mesajı vermiş oluyor;
''Ey dünya biz 12 yaşından sonra adam gibi maç izlemeyi bilmeyen barbar erkeklerden kurulmuş bir toplumuz...''
Fransızlar da İngilizler de bunu bu şekilde yorumlayacaklardır. Bu kararın toplumdaki kadın-erkek eşitliğinde mesafe kat edebilmek yerine, tam tersi kadın-erkek ayrımını körüklediğini savunacaklar ve bunun gelişmemiş toplumların birer göstergesi olarak değerlendireceklerdir. TFF Başkanı'nın koyu bir ''feminist'' olduğunu bile yazıp çizeceklerdir. Hatta Türkiye'de Türk kadını ile Türk erkeği arasında kültürel bir uçurum farkının olduğunu da alaycı bir biçimde (belki de karikatürlerle) vurgulayacaklardır.
Alın işte size Türkiye'nin dünya üzerindeki prestijini... Dünya'da neden ilk önce biz akıl etmişiz de başkaları akıl edememiş sorusunun cevabı da böylece ortaya çıkıyor. Çünkü dünya bizim kadar ''aptal'' değil ki ''Ey dünya, ben bir ilke imza atıyorum'' diyerekten prestijini ayaklar altına alsın. Fransızların maçı durduracak derecedeki tribün hadiseleri yerine, sahadaki köşe bayrağını çekmelerinin bile ana gayesi bu ülke prestijiyken, bir de bizim aldığımız kararlara bakın... Tam anlamıyla rezalet...
Yeni cezanın ismi ise tam bir kepazelik. Eski ceza seyircisiz oynama cezası... Adı üzerinde ''seyircisiz oynama cezası'' iken, alınan yeni kararın muhtevası ise ''Yeni seyircisiz oynama cezası'' şeklinde... Hiç olmazsa aldığınız bu yeni kararın ismini değiştiriverin bi zahmet de, en azından o bayanları ve 12 yaş altındaki çocukları insan yerine koyun bari...
Alınan bu kararla bundan sonra kulüpler fazla zarar görmeyecekler. Alt tarafı kalın bir bariton yerine ince bir tenor sesi yükselecek tribünlerden... Fakat benim merak ettiğim nokta şu; TFF Başkanı acaba bugüne kadar hiç seyirciler arasında maç izlemiş mi? Ben kendi adıma konuşmam gerekirse, ne zaman maça gitsem bir kaç bayan taraftara rastlıyorum; hakeme söverken, hatta küfürlü tezahüratlara eşlik ederken...
Şimdi yarın öbür gün 30-40 tane liseli Fenerbahçeli kız organize olsa, hem UEFA'ya, hem TFF'ye geçirse, hem Beşiktaş'a, hem de Galatasaray'a ana avrat düz gitse, ne olacak? TFF o zaman nasıl bir karar alacak? Hadi bakalım çıkın o zaman işin içinden... Dünyanın en feminist toplumlarında bile kadın-erkek ayrımı ancak hamamlarda yapılırken, siz bu durumu 12 yaşındaki erkek çocuklarına kadar indirgediniz, o halde bu kararın olumsuzluklarına da katlanacaksınız demektir. O dere tepe düz giden genç Fenerbahçeli kızların sesini kesin, küfürlü tezahürattan dolayı kulübe ceza verin de göreyim sizi...
Hani bu kararı 3 gün sonrasına bıraksanız, bu kadar üstünüze gelmeyeceğim ama, siz insanlarla alay eder gibi böylesi zamansız kararlar alıyorsunuz ya, gerçekten tiksiniyorum hepinizden. Şimdi bu kararın bugün alınmasıyla, Fenerbahçe-Manisaspor maçından 2 saat evvel alınması arasında ne fark var? Bana göre hiç bir fark yok. Onlara göre ise fark şu:
''Eğer bu kararı Salı akşamı 18'de açıklarsak, kamuoyunda Fenerbahçe'nin cezasına göre bir karar verdiğimiz şeklinde bir algı oluşacak, bu yüzden bu kararı 3 gün önceden açıklayalım ki ne yapmaya çalıştığımızı hiç kimse anlamasın'' :)
Ben bu duruma başka bir mantık getiremiyorum açıkçası... Hani 5 yaşında çocuk olsanız anlayacağım bu düşüncenizi, fakat karşınızdakini 5 yaşındaymışçasına muhatap aldığınızda işte o zaman işler de değişiyor.
Galatasaray Kulübü'nün bu sabah ilk işi Federasyonun aldığı bu kararın zamanlaması hakkında oğlanüstü toplantı yapmak olmalıdır. Federasyon derhal kınanmalı, TFF'nin adil olmamasına vurgu yapılmalı ve bundan sonra TFF tarafından alınacak her kararın arkasında bir art niyet olabileceğinin de altı çizilmelidir.
Çünkü eğer sessiz kalındığı taktirde, şimdi bile aldıkları kararlarla bütün niyetlerini alenen sergiliyorlarsa, anlaşılan o ki ilerleyen haftalarda bizi lime lime doğramaya çalışırken de bunu alenen yapacaklardır.
Bu yüzden biz de vakit çok geç olmadan, alenen tepkimizi ortaya koyabilmeliyiz.
Sevgiler...