11.11.2011 tarihi batıda 11.11.11 şeklinde ifade edilir. Bu altı tane birin yan yana dizilmesinden yola çıkarsak, Türkiye'nin Hırvatistan'dan 6 gol yiyeceğini ve atılacak her golün de 11 dakikalık aralıklarla gerçekleşeceğini söyleyebiliriz. Bu durumda 11, 22, 33, 44, 55 ve 66. dakikalarda kalemizde gol görecek olmamız kuvvetle muhtemeldir.

İşin bir başka enteresan boyutu ise son 24 dakikada gol yemeyecek olmamızda saklıdır. Çünkü 24 sayısının rakamlarını topladığımızda 2+4=6 eder. 11.11.11 tarihindeki rakamların toplamı da 6 olduğundan, ortaya attığımız mistik tezin sağlamasının doğru olduğuna da tanıklık etmiş oluruz.

Velhasıl kelam, kaçınılmaz son gerçekleştiğinde ne olacak? Yani Hırvatistan'a 6-0 yenildiğimizde bizi nasıl bir süreç bekleyecek? Şok, şok, şok...

1- Hiddink kovulacak; apar topar Hollanda'ya gönderilecek.

2- Rövanş maçında Milli Takım'ın başına Oğuz Çetin geçecek. Fakat bu da Oğuz Çetin'in Milli Takımdaki son maçı olacak.

3- Bomba, bomba, bomba... Fenerbahçe devre arası küme düşürülecek.

Bu son maddeyi biraz açalım. Zira 11.11.11 tarihinde meydana gelecek olaylar sadece Türk Milli Takımı'nı değil, Süper Lig'i de direk etkileyecek, damardan vuracak...

Hatırlayın 15 Ağustos'ta Federasyon Başkan'ı, ''İddianame açıklandıktan sonra nihai bir karar alacağız'' demişti. Daha sonra sözünden döndü ve ''nihai kararı sezon sonunda vereceğiz'' dedi. Kararı sezon sonuna bırakma düşüncesinin ise iki temel nedeni vardı:

1- Fenerbahçe'yi kurtarmak... Evet, asıl neden buydu. Sezon ortasında her şey apaçık ortaya çıksa ve küme düşürme kaçınılmaz olsa bile bu süreç 6 ay daha ertelenecekti. Çünkü görünen vaziyet ortaya resmen çıktığında, ligin 2. yarısı yasa değiştirme çabaları başlayacak ve bu da Fenerbahçe'yi kurtarmak adına bir ''umut'' olacaktı.

2- Fenerbahçe hiç bir şekilde kurtarılamayacak olsa bile Türkiye'nin Avrupa Şampiyonası'na katılacağını varsayıp, Milli Takım'daki Fenerbahçeli futbolcular sezon sonuna kadar diri tutulacak, futboldan soğutulmayacaktı... Bu da iyimser nedendi.

Peki sezon başladıktan sonra neler oldu?

1- Bülent Arınç, bazı kulüpleri kurtarabilmek adına mevcut yasanın değişmeyeceğini ima eden açıklamalarda bulundu.

2- Adnan Öztürk, UEFA normlarına aykırı hiç bir kararın arkasında olmayacaklarını apaçık belirtti. Bu durumda da Kulüpler Birliği çaresiz kalacak ve meclise imzasını bile sunamayacaktı.

Dolayısıyla ''kulüpler küme düşmesin'' şeklindeki hayali madde hiçbir şekilde yasalaşamayacaktı. E, Avrupa Şampiyonası'na da gidememiştik. O halde Fenerbahçe ligin 2. yarısında ne diye oynasındı?

Böylece Fenerbahçe 11.11.11 tarihindeki esrarla beraber, sezon ortasında kümeden düşürülmeye mecbur kalacaktı. İşte durumun bundan sonrası ise çok kritik...

Fenerbahçe'nin oynadığı maçlar geçerli sayılacak mıydı, yoksa bütün maçlarda 3-0 hükmen mağlup mu ilan edilecekti? Ya da ligin ilk yarısı geçerli sayılıp, ikinci yarısı geçersiz mi sayılacaktı? Burası çok çok önemli, çünkü ucu Galatasaray'a da dokunuyor.

Tarih 07.11.2011... Bu tarihteki gizemli esrarı yorumladığımızda tıpkı 6 Kasım'da Galatasaray'ın Fenerbahçe'ye 6-0 yenildiği gibi, bu sefer de 7 Aralık'ta Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi 7-0 yeneceği ortaya çıkıyor.

Sezon ortasında Federasyon'un açıklaması: ''Fenerbahçe'nin maçları geçersiz sayılacaktır.''

Aksini düşünen var mı?

Tekrar başa dönelim... Daha önce 11.11.11'in açılımını yaparken Türkiye'nin Hırvatistan'a 6-0 yenileceğini söylemiş, hatta atılacak gollerin dakikalarını bile vermiştik. Üstelik 24 rakamından yola çıkarak ortaya attığımız tezin, eldeki veriler ışığında ispatını da yapmıştık. Ancak ispatlayamadığımız bir nokta var ki; o da maçı kimim kazanıp, kaybedeceği konusudur... :)

Diyelim ki bu sefer de Türkiye 6-0 kazanmış olsun... Peki bu durumda bizi neler bekleyecek? Şok, şok, şok...

1- Türkiye Avrupa Şampiyonası'na gitmeyi garantileyecek ve Hiddink kalacak.

2- Yasa'nın çıkmayacak olması kesinleşse ve böylece Fenerbahçe'nin sezon ortasında küme düşeceği de apaçık ortaya çıkmış olsa bile karar sezon sonuna bırakılacak. Fenerbahçe küme düşürülmeyecek.

3- Bomba, bomba, bomba... Türk Milli Takımı'nın Fenerbahçeli futbolcuları, Avrupa Şampiyona'sı bahanesiyle Federasyon tarafından kullanılacak. Ligin 2. devresi Fenerbahçe için antrenman maçı olacak sadece... Avrupa Şampiyonası'ndan sonra da Fenerbahçe'nin bütün maçları geçersiz sayılacak ve Fenerbahçe düşürülecek...

Şimdi 11.11.11'in ne kadar önemli bir tarih olduğunu anlayabildiniz değil mi?

Ben bugünkü maçı iki nedenden dolayı kazanmak istiyorum. Birincisi, Türk'üm ve Türkiye'nin Avrupa Şampiyonası'na katılmasını arzuluyorum. İkincisi ise böylesi komik bir duruma düşmeyi başta Volkan ve Emre Belezoğlu olmak üzere fazlasıyla hak etti çünkü o camia...

Masumiyet karinesi gereği aforoz etmeyebilirsiniz belki sizi bu hallere düşürenleri... Ancak basına onca delil sızmışken bile, bu durumda sessiz kalıp sürecin işleyişini beklemek yerine, Başkanınızı körü körüne sahiplenirseniz, o halde böylesi gülünç bir tabloyu da fazlasıyla hak etmişsiniz demektir. Alın teri lafını dillerinize dolayıp, masum edebiyatı yapıyorsunuz; fakat hiç düşünmek istemiyorsunuz ki bazı olaylar sizden bihaber gerçekleşmiş olamaz mı diye? Ayrıca sizin o alın terinizi çalan asıl insanı sahiplenmek de başlı başına bir komedi zaten...

Peki söyleyin o zaman, bizim alın terimiz ne olacak? Fenerbahçe'yi düşünerek çıkartılmış bu play-off sisteminde sezonu 1 puan farkla lider bitirdiğimiz takdirde, normal sezondaki herhangi bir maç, play-off'taki herhangi bir maçın 1/204'ü kadar olmuş olacaktır. Bu da bizle dalga geçer gibi bizim alın terimizi sizin uğrunuza adeta ''yok'' saymak demek değil de, nedir?

Bugün Milli Takım yensin; Avrupa Şampiyonası'na katılalım. Fenerbahçe'nin akıbeti de yukarıdaki şekilde gerçekleşsin... Hem Milli Takım'a haktır, hem de Fenerbahçe'ye revadır; bu efsunlu tarihin tüm mistik sırları ve gizemli esrarı...

Sevgiler...