Hiç itirazımız yok! Engine verilen ceza olması gerekendir. Engini haklı gören varsa bence aynaya bir kez daha bakmalı. Akıl sağlığı yerinde hiçbir insan, bir spor müsabakasında hakeme yapılan böylesi bir hareketi tasvip etmez, edemez, etmemeli…

Bundan 6 yıl önce Samiyen'de, sahaya atılan su şişeleri nedeniyle "sulu derbi" diye anılan o maçtan sonra Galatasaray'a verilen 6 maçlık seyircisiz oynama cezası da doğruydu. Ona da itiraz etmemiştik…

Fakat bizleri çileden çıkaran ve verilen bu kararların namusunu sorgulamamıza neden olan şey, şu tespittir; Aynı eylemler karşısında, renkler değişince, kararlarında değişiyor olması… İşte bu, son derece çirkin ve son derece ahlaksızcadır. Bu tutum asla kabul edilemez!

Bir yanda, sahaya "su atıldı" diye 6 maç ceza alan bir takım ve diğer tarafta, sahaya "ses bombası atmaya" kadar sapıtan diğerine, verilen 1 maç ceza! Mondragon'un, geçici olarak işitme kaybı yaşamasına sebep olan o "insanlık dışı" yaklaşım karşısında, maçı tatil etmeyip oynatan zihniyetin "namusunu" sorguladığımız da bizler fanatik mi oluyoruz? Peki, bu iki çirkin eylemden hangisinin "daha fazla ceza alması gerekir" diye sorduğunuz da cevabınız ne oluyor?

Biz Galatasaraylılara, Kadıköy'de yapılmayan bir terbiyesizlik kalmış mıdır? Buna önce Allah sonra da o stat şahittir. İdrar dolu torbaların üstümüze atılmasından, nihayet kaptan Bülent'e bıçaklı saldırı yapılmasına varıncaya kadar!

Kadıköy'de, bilmem kaç maçtır yenilmeyen takımın, hemen hemen tüm oyuncularının, hakemleri nasıl "darp ettiğini" görmediğimizi mi sanıyorlar? "Şerefli hakemlerinin" "şerefi",  Kadıköydeki maçlarda, soyunma odasına rehin mi bırakılıyor?

Sporda şiddetin ve "hayvani şehvetle takım sevgisinin" önüne ancak "adaletli bir yaklaşım ve geri adım atmayan sağlam bir iradeyle" geçilebilir.

Sen; sahasını savaş alanına çeviren, ışıkları söndürüp 36 haftalık onurlu mücadelenin seremonisine engel olan, polisle çatışan, yakan yıkan, şikeye destek veren bir taraftarlık anlayışını, bu ligden men edemiyorsan, o zaman Engine de ses çıkaramazsın! Kimse kusura bakmasın! Kimse de bize hikaye anlatmaya kalkmasın!

Bütün eğri giden işleri, Galatasaray üzerinden doğruya tevdi etmeye kalkışmak, en basit tanımı ile namussuzluktur! En ağır kararların muhattabı olarak, hep "bir takımın" eylemlerini dikkate alır ve diğerlerinin eylemlerine gözünüzü yumarsanız, işleri düzeltmek yerine daha da berbat edersiniz!

Bursa da meydan muharebesine af, İstanbul'da teröre Beş, ırkçılığa İki maç ve açıkça belgelenmiş şikeye koskocaman iki kupa! Kocamana para, Terime saha! Sizin namusunuz var mı? Şerefiniz var mı? Onurunuz var mı? Diye, sorarlar adama!

"Marka değeri şu kadar" diyerek caka sattığınız bu ligin, final maçında kupa seremonisi bile yapılamadı! Siz kime, ne hikayesi anlatıyorsunuz? Peki, o yapılamayan yayının, zararını kim karşıladı? Fenerlilerin, bu kaçıncı zararını, "herkesin ortak kesesinden" ödediniz? Erkek olun bir kez de, doğruyu söyleyin bize! Bu yaptığınız, kitabın neresine sığıyor? Kitabınız yoksa, erkekçe onu da söyleyin ama! Yayıncı kuruluş, size bunun hesabını sorsa ne diyecektiniz? Nasıl bir "gizli mutabakat" yaptınız ki aranızda, yayıncı kuruluşun böylesi bir durum karşısında bile gıkı çıkmadı?

Öyle ya; alem kör, bizler de aptalız nasılsa! Her şeyin farkındayız beyler! Bunların hesabının sorulacağı bir gün de elbet sizler için doğacaktır. Bunu bilin!

"Bütün bir dünyaya bu ülkeyi rezil edenlere" karşı, çıkmayan sesleri, söz konusu Engin olunca "sur" oluyor beylerin!

O zaman, böyle "tek dişi kalmış bir canavar" gibi efelenmenizin, bizim için ne anlama geldiğini söyleyelim, öğrenin;

Nazarımızda bu tavrınız, "İT ÜRMESİNDEN" farksızdır!

Cenk