21
2012
Yine dayanamadığım "anların" kelimeleri bunlar. "Artık yazmayacağım ulan" diye efelenmelerimin kuyruğunu kıstırdığı, ezilip büzüldüğü anların kelimeleri.
Bıkmak nedir bilir misiniz? Görüntüler eşliğinde iki yüzlülüğün dibine vurmak,...
Biz sporu niçin yapıyoruz? Toplumsal zindeliği arttırmak ve zeki ve çevik nesiller yetiştirmek için mi, yoksa her türlü alçaklığı profesyonelleştirip aklamak için mi?
Spor nedir ki?
Öfkenin ve nefretin toplumun her tabakasını ele geçirmesi için bir araç mıdır yoksa..?
Aklın yolu neden bu ülkede bir değil. Neden bir türlü, ahlak, sporla örtüştürülemez...
Oysa "top elime çarptı hocam" diyebilen kaptanlar gördü bu ülke. Rakibe saygısından sevinmeyen golcüler gördü...
Şimdi takım elbiseli bir takım seciyesizler, bir takım seciyesizlikleri, bir TAKIM lehine aklamak için boy gösteriyorlar ekranlarda.
Eh ne diyelim ki; boyları devrilsin inşallah!
Yapanın yanına kar kalan eylemlerin failleri, fiileri için bir hesap vermeyeceklerini anladıklarından beri uzattılar dillerini.
Yüzü soyulmuş derileri ile cümleler kuruyorlar orta yerde, ulu orta, çatır çatır çatlayıp...
Kafalarına inecek bir "Avrupa kupasının" daha telaşı ile kıvranıyorlar belli ki. Doğru giden tekere çomak sokmak için elleri, el altından uzadıkça uzuyor!
Görev bilinci ile kemik yalayan takım elbiseli "hizmetliler" hazır kıta arkalarında. Ah bir düşüverse de "sarı-kırmızı", vuracakları o bir tekmeyi de peşin peşin sallıyorlar ekranda!
Ama çok şükür ki köpekler istedi diye ölmüyor atlar...
Onlar ise "Ölü Atlarının" yelelerine tutunup koşturuyor sözüm ona!
Yaka paça, doludizgin, dörtnala!
Bir tek onlar inanıyor buna, bir de "Çoktan Ölü Atları"...
Hasılı özetleyeyim bu yazıyı ben size;
Yaptıklarını savunup aklama çabası içinde olan karaktersizlerin spor adamı diye anıldığı bir ülkede, meyreleşe elbette yazık edilmiştir!
Doğrudur...
Bu yazı vesilesi ile ben deniz;
Şikesi sabitlenmiş bir kulübü hala cezalandırmayan federasyonun,
Şikeci olduğu karara bağlanmış bir adama hala başkan diyebilen taraftarın,
Bir gecede iş pişirip, düş kotaran bakanın ve başkanın
En şiddetli tarafından, münasip bir yerine
HASRETLE selam eder, en DERİN saygılarımı sunarım!