27
2015
Çok değil birkaç maç önce kazanırken bile oynanan oyundan dolayı şampiyonluk için umutsuzdum. Ama Kayseri karşısında bu sezon ilk defa şampiyonluğa inanmış bir takım gördüm. Oyuncular adeta yerlerinde duramıyorlardı. Bir takımda bu istek, bu arzu olursa mutlaka başarı gelir. Taraftar olarak görmek istediğimiz bu coşkuydu. Hamza Hoca’nın hataları olmadı değil ama takım üzerindeki etkisi gerçekten inanılmaz. Geldiğinden beri bu takıma çok şey kattı. Adeta ölüyü diriltti.
Oyun sistemimizi kanat akınları üzerine kurmuş olmamızın meyvelerini toplamaya devam ediyoruz. Burak’ın yokluğunda Umut görevini yaptı. Sneijder istekli ve oyundan kopmuyor. Yasin ve Bruma taktik olarak kendilerini geliştiriyorlar. Top rakipteysen prese yardım edip, kademeye girmeye çalışıyorlar. Selçuk takımın kaptanı olduğunu hatırladı ve nihayet toparlanmaya başladı. Olcan çok istekli ve maç eksiğini gidermişe benziyor ama defansif yönü hala sıkıntılı. Chedjou-Koray tandemi uyum sağlamaya başladı.
Tüm bunlar bir yana sahada formasının hakkını veren, sürekli basan bir takım izledik. Sezon başından beri en ciddi sorunumuz olan kondisyon eksiğimizi şampiyonluk coşkusuyla kapattık. Tabi birde Hamit olayı var. 2 sezondur neredeyse hiç katkı veremedi ve aldığı ücret hep sorun oldu. Ama Kayseri karşısında öyle bir oyun oynadı ki tartışmasız sahanın en iyisiydi. Basmadık yer bırakmadı, her kademeye girdi, pas oyununa katıldı, uzaktan kaleyi yokladı. En önemlisi dün sahada hırsından topları yumruklayan bir hali vardı. En çok ihtiyaç duyulduğu zaman sahaya yüreğini koyarak oynadı.
Artık duyar gibi oluyorum şampiyonluk şarkılarını...
Görür gibiyim 4 yıldızlı parçalı formamızı...