Renktaşlar ligin başındaki olumlu havayı fenev medyasının kasıtlı ve kesintisiz karalama kampanyası, camia içindeki çekişmeler ve en önemlisi Yedi Bela Dursun’un çevirdiği dolaplar ile kaybettik. Sonuçta liderin bir puan gerisindeki takımın hocasını kovdular. Yanlış anlamayın Tudor’u savunmuyorum ama şu gerçeği inkar etmeyelim, 3’lü defans ve Dnayer’siz oynadığımız maçların hiçbirinde yenilmedik. Dünyada takımların idari menajerleri hocalara sistem kısıtlaması getirebilir, yani yönetim Galatasaray’ın 3’lü defans oynamamasını koşul olarak dayatabilirdi. Bence bu yaptırım ve Abdürrahim Albayrak tarzı takım ile birlikte yaşayacak bir futbol şube sorumlusu bizi son ana kadar şampiyonluk yarışında tutabilirdi. Dahası devre arası yapılacak sol bek takviyesi ile dengeli bir defans hattına kavuşabilirdik.

Peki bu seçenekler varken neden Tudor kovuldu ve ardından seçim kararı alındı. Zaten olağan takvimde Mayıs ayında seçim olacaktı. Tüzük gereği bu yapılacak seçim sonrası gelen yönetim üç yıllık değil Mayıs’a kadar görevlendirilecektir. Lakin Dursun Özbek aksini söylüyor ve iş mahkemelik olacağa benziyor.

Şimdi bazı tespitlerimi sıralamak istiyorum:

1.Dursun Özbek Mayıs 2018’de yapılacak seçimi kaybedeceğini adı gibi biliyor.

   * Bu seçimi kaybedeceği için kafasında bir baskın seçim planladı. 

    * Galatasaray’ın gayrimenkul satışına rağmen borcu önemli oranda arttı, Kulüp batma noktasına geliyor.

    * Bunu bilen Dursun camiayı önceki dönemlere ilişkin yolsuzluk raporları ile tehdit edip beni seçmezseniz takım kayyuma devredilir sizi de ifşa ederim bunun yerine beni destekleyin bu işi temizleyelim diye liselilere baskı yapıyor.

* Tudor’u kovup Terim’i getireceğim ama yönetim içinde istemeyenler var bu yüzden acil seçim kararı aldım yalanın kuyruklusu.

* Tudor’un kovulup arkasından seçime gitme kararı alınacağı Malatya maçı öncesi planlandı.

* Dursun’un Terim’i getirmek gibi bir niyeti yok hatta Terim’in de bu yönetim ile çalışma niyeti yok.

Vaziyet böyle iken geleceği dair tahminlerimi de sıralayayım.

* Dursun baskın seçimi kazanır ve yönetimin üç yıllığına görevlendirildiğini Mayıs 2018’de seçim olmayacağını açıklar.

* Muhalifler bu kararı tüzüğe aykırı olduğu için mahkemeye taşır ama mahkeme an az 1 yıl sürer, sonucunu bende kestiremiyorum.

* Dursun dandik bir hocayı takımın başına getirir. Taraftarın gazını almak için Terim’e göstermelik bir teklif yapılır ve hocanın kabul etmediği açıklanır.  

* Devre arası kampını hocasız geçiren Galatasaray ikinci yarı dökülür. Bırakın şampiyonluğu ilk üçe giremeyiz. Takımda mutsuz olan ve büyük yatırım yaptığımız oyuncular gitmek istediklerini ve bonservislerinde kolaylık gösterilmesini isterler.

* Sezon sonuna kalmadan takım ve camia iyice karışır tekrar seçim baskısı başlar.

* Büyük paralara aldığımız oyuncuların bir kısmı elimizde patlar.

Tahminlerim çok karamsar gelmiş olabilir ve inşallah yanılırım ama Yedi Bela Dursun’un geçmiş icraatları ortada. Sezon başı artık akıllanmıştır diye umutlanmıştım ama can çıkar huy çıkmaz. Liseliler el birliği ile koca takımı batırmayı başaracaklar gibi. Artık satacak gayrimenkul de kalmadı. Yani kendi deyimleri ile bu işin sonunda “Galatasaray lisenin malı olmaktan çıkacak”.

Bu sene olmayan paramız ile büyük yatırım yaptık ve karşılığını şampiyonlar ligine giderek paraya çeviremezsek mali yıkım yaşarız. Ama liselilerden kurtulmamız ve ileride taraftarında yönetimde hak sahibi olabileceği bir Galatasaray için bu son şart. Yani yolsuzluklarını bir türlü aklayamayan, kafatasçı liselilerden kurtulmadan bize rahat yüzü yok.

Kalbi sarı kırmızı, çocukluk aşkı için atan tüm cefakâr renktaşlara saygılarımla.