02
2015
2015 yılı olağan mali genel kurul toplantısı yapıldı. Beklenen şekilde Ünal Aysal’ın ibrası ile bitti. Ben şahsen oy kullanma şansım olsa ibradan yana kullanmazdım ama liseli lobisi kendinden olanı asla satmaz. Bir kez daha bunu ispatlamış oldular.
Genel bakabilmek adına Kulübümüzün borsaya açıkladığı bazı verileri paylaşmak istiyorum.
2011 yılı toplam gelir: 153.4 milyon lira, sene sonu net zarar: 68.52 milyon lira
2012 yılı toplam gelir: 235.45 milyon lira, sene sonu net zarar: 35.88 milyon lira
2013 yılı toplam gelir: 294.91 milyon lira, sene sonu net zarar: 99.47 milyon lira
2014 yılı toplam gelir: 380.83 milyon lira, sene sonu net zarar: 113.95 milyon lira
Kulübün 2013 yılı sonunda 555,1 milyon lira olan net borç alacak farkının, 31 Aralık 2014 itibarıyla 831,1 milyon lira olduğu ve 276 milyon liralık bir yükseliş yaşandığı aktarıldı. Net borç alacak farkının, Ünal Aysal döneminin sonu olarak kabul edilen 31 Ekim 2014 itibarıyla ise 825,7 milyon lira olduğu son mali genel kurulda belirtildi.
Özellikle kredi borçlarındaki yükseliş de bir başka dikkati çeken konu oldu. 2013 yılı sonu itibarıyla 316, 6 milyon lira olan kredi borçlarının, 2014 yılı ekim ayı sonunda 478,5 milyon liraya ve yıl sonunda da 498,3 milyon liraya çıktığı açıklandı.
Sonuç itibari ile şu an net borcumuz kabaca 850 milyon lira seviyelerine ulaşmış bulunmakta. Sabit kur üzerinden Euro cinsinden yaklaşık borcumuz 350 milyon Euro. Bu borcun birde her sene faizi ekleniyor. Bir diğer olumsuz gösterge ise gelir artışımızın önümüzdeki senelerde gelir azalmasına dönüşme ihtimali. Eğer CL gelir olmaz, stat ve store gelirlerimiz de sponsor gelirlerine benzer bir oranda düşerse tablo daha vahim bir hal alabilir.
Daha ilginç olan ise gelir artışının bize yaramadığı. Tam tersi gelir artışı oldukça net zarar daha fazla artıyor. Açıkçası Galatasaray mali açıdan daha kötü yönetilemez. Hangi yönetim gelse liseli zihniyeti ile kulübün içene edip bırakıyor.
Peki borcumuzu nasıl öderiz. İlk seçenek gayrimenkul satışı ki ben buna karşıyım, batmadan bu iş yapılmaz. Zaten mal satıp borcu kapatsak bu zihniyet 5 yıla gene batar. İkinci seçenek mevcut gelirler göz önünde bulundurularak, uzun vadeli bir kredi çekip borcu ödemek. 350 milyon Euro için 10 yıllık bir kredi çeksek geri ödemesi toplam 700 milyon Euro civarında olur. Yani yıllık 70 milyon Euro. Yıllık ortalama kazancımızın 100 milyon Euro civarında olacağı öngörüsüyle geriye yıllık harcanabilir Kulüp bütçesi 30 milyon Euro kalıyor. Bu da şu demek tüm amatör branşlar 10 yıl kapatılacak ve çok ciddi bir mali disiplin sağlanacak. Bazı giderleri düşünce oyuncular ve teknik ekip için ayrılacak maaş ve transfer bu paranın içinden en fazla 20-25 milyon Euro civarında olabilir. Bu demek oluyor ki takımdaki tavan ücret 1 milyon ortalama ücret de 500 bin Euro’dan fazla olamaz.
Bu fiyata kurulan takımlarda başarılı olabilir ama çok iyi bir Yönetim şart. Artık yabancı sınırsız yani yerli kazmalara para ödemek zorunda de değiliz. UEFA kupasını alan kadroda oyuncular birkaç istisna hariç bu seviyede para alıyordu zaten. Tablo karanlık ve artık gerçekçi adımlar atılması lazım.