11
2018
Sezon başından beri deplasmanlarda sürekli kötü oynuyor ve puan kaybediyoruz. Buna çare arayan Tudor üçlü defansı denedi ve bu deneme kovulmasına kadar gitti. Terim geldi üçlü defansı bıraktık ama değişen bir şey yok. İç sahada aslan kesilen takım deplasmanda patates oluyor.
Peki deplasman ve iç saha performansımız arasında neden bu kadar fark var. İç sahada, sıradan Anadolu takımlarını ezip geçiyoruz çünkü kapanmaları işe yaramıyor. Taraftar baskısı ile hata yapıp kolay goller yiyorlar. Bence gerçek iç saha performansımız Başakşehir ve Beşiktaş maçlarında ortaya çıkacak.
Deplasmanlarda ise yaşanan senaryo Tudor döneminde de Terim döneminde de aynı. Topa sahip olan fakat pozisyon üretemeyen ve kontra ataktan gol yiyen bir takım görüntüsündeyiz. Kontra ataktan gol yememizin sebebi defansımız ilerideyken kaptırdığımız toplarda geri dönemememiz. Maicon dengeli, ayağı düzgün bir oyuncu ama geri koşarken yavaş kalıyor. Topa sahip olmamıza rağmen bir türlü pozisyon üretemememizin ise pek çok sebebi var. Son Gençlerbirliği maçına bakarsak Muslera-Nagatomo-Serdar-Maicon-Mariano-Selçuk- Fernando-Feghouli-Rodrigues-Belhanda-Gomis ile oynadık. Bu kadroda iki tane sırıtan isim var. İlki Belhanda, geldiğinden beri beklentileri karşılayamıyor ama en azından pas oyununun içinde kalmaya çalışıyor. İkinci ve asıl sorunlu isim ise bizim yönetimin 30 milyon euroya satma hazırlığında olduğu Rodrigues denen bidon. Gerçekten çok abartılan bir isim, 28 yaşında kariyeri ve yetenekleri belli olan bir oyuncu ama 2-3 maçlık iyi performans sonrası Bruma muamelesi yapılmaya başladı. Öncelikle kapanan ya da belirli bir oyun kalitesi olan takımlara karşı hiç etkili olamıyor, adeta sahada görünmez oluyor.Bu tip maçlarda girdiği bir iki pozisyonu ise bencilce ve etkisizce kaleye vurarak harcıyor. Defansif katkısından bahsetmiyorum bile çünkü öyle bir katkısı yok. Terim bunu rağmen sürekli ilk on birde oynatıyor. Yerine oynattığı isim ise bence en az onun kadar etkisiz ve kalitesiz olan Sinan Gümüş. Trabzon maçında verdiği katkı hariç kalitesi bence paf takım seviyesinde bir oyuncu.
Ligde şampiyon olmak istiyorsak kalan maçlarımızı kayıpsız geçmemiz lazım ama Selçuk- Fernando-Feghouli-Rodrigues-Belhanda dan oluşan orta saha ile bunu yapmamız çok zor gözüküyor. Hocanın şunu görmesi şart Belhanda ve Rodrigues bu takıma lüks geliyor. Ez an birini kesmesi şart. Ben olsam Rodrigues hamle oyuncusu olarak bekletirim. Yerine iki opsiyon var. İlki Tolga’yı sezon başındaki gibi sol açık oynatmak, bence Nagatomo ile rakibin sağ kanadını çökertirler ve takım savunmamız güçlenir. Diğer opsiyon Feghouli yi sola çekip sağ kanatta Mariano ve Linnes i oynatmak. Hatta Anadolu deplasmanlarında Belhanda ve Rodrigues’i hiç oynatmayıp Muslera-Nagatomo-Serdar-Maicon-Mariano-Selçuk-Fernando-Feghouli-Linnes-Tolga-Gomis ilk on biri ile başlanabilir. Yetenek olarak kısıtlı olsa da bu takım Anadolu deplasmanlarını çok daha az kayıpla geçer. Sonuçta Karabük hariç her deplasmanda yenildik bir tek Fener ile berabere kaldık. Bundan kötüsü zaten olamaz.
Gençlerbirliği maçında büyük yara aldık, en azından maçı berabere bitirmeliydik. Şimdi önümüzde Başakşehir maçı var. Hocanın bu maçta Rodrigues i mutlaka dinlendirmesi lazım yerine Sinan’ı oynatmakta çözüm olmayacaktır. İç sahada 50 000 taraftarımızın desteği arkamızda olacak ama karşımızda çok organize ve kaliteli bir takım var. Farklı bir çözüm üretmemiz şart yoksa Başakşehir maçından da hüsran bir skorla ayrılabiliriz. Bu sezon şampiyon olmak ve şampiyonlar ligi geliri almak bizim için çok önemli dahası taraftar olarak bu şampiyonluğa oyunculardan fazla inandık onların da artık bu inanca karşılık vermeleri lazım.
Kalbi sarı kırmızı aşkla çarpan tüm renktaşlara selamlarımla…