14
2015
Sevgili Galatasaraylılar geçen sene şampiyonluk gelmeden önce “Şampiyonluk Hayrımıza Olur Mu?” başlıklı bir yazı yazmıştım. Görüyorum ki geçen seneki korkularım boşuna değilmiş. Öyle ki, biz rakiplerimizin büyük katkılarıyla son maçlarda gelen şampiyonluk sonrası büyük bir rehavete girerken, FB ve BJK takımlarını yenileyip, kaliteli kadrolar oluşturdular.
İşin daha vahim tarafı ise takımımız için çok önemli olan Albayrak ve Ali Dürüst’ün tasfiyesi oldu. Hamza Hoca’nın emekleri inkâr edilmez ama bu ikilinin yokluğunda takımı idare edebilmesi pek mümkün gözükmüyor. Dahası geçen sene yaptığı taktik saçmalıklarına devam ediyor. Lig başlayalı 4 maç olmasına rağmen zirveden 5 puan gerideyiz.
Takımda çok ciddi sıkıntılar var. Bu durum dışarıdan bakılınca bile çok rahat görülebiliyor. Cüneyt Tanman’ın istifası sonrası yaptığı açıklamalar ise malumun ilanıydı. Bu kötü gidişe dur demesi gereken biri var, o da Başkan Dursun Özbek. Aslında Başkan geldiğinden beri birkaç gereksiz hareketi saymazsak (Sabri’ye yapılan zam, Bilal ve Cem transferleri) mali açıdan ihtiyacımız olan disiplini sağladı. Ama bunun ötesinde çok ciddi yönetimsel yanlışlar yapılıyor. Göğüs reklamı için Yandex’in teklifinin kabul edilmemesi, takımın ihtiyacı olan transferlerin yapılmaması, gönderilmesi gereken isimlerin takımda tutulması, kilit oyuncularımızdan Melo’nun son gün satılması ve Grosskreutz transferi başlıca hatalar arasında. Bu hataların temel nedeni GS yönetiminin tecrübesizliği ve futboldan anlamaması.
Yönetimsel olarak bu kadar ciddi hatalar yapılıyor ama ne Başkan ne de bir başka yönetici çıkıp bu konularda tek kelime etmiyor. Hamza Hoca sanki basın sözcüsü gibi üzerine vazife olsun olmasın her şeye cevap veriyor. Sonunda Başkan lütfedip açıklama yapınca da “GS düşmanları benim istifamı istiyor diyor”. Takımın gerçek sahipleri olan biz cefakâr GS taraftarını düşman ilan ediyor. Bu açıklama gerçekten beni şok etti. Hamza Hoca da konuşunca zırvalıyor ama Dursun Özbek tam rezalet. Bu açıklamayı yapan bir Başkanın derhal istifa etmesi gerekir. Bu lafı adama fena yedirirler. Başkanın ve futboldan zerre kadar anlamayan (istisnalar hariç) liselilerin şu anlaması lazım: GS taraftarı her şeyin farkındadır. Biz bu güne kadar GS’ye hizmet eden kimsenin hakkını yemedik ama kusura bakmasınlar kör ya da aptal da değiliz. Başkanın tabiriyle Galatasaray Düşmanları olarak farkında olduğumuz bazı şeyleri yazayım:
- Şampiyon takımın iskeleti dedikleri kadro birkaç isim hariç vasat.
- Hamza Hoca oyuncuya dayalı sistem kurdu, şimdi de Albayrak ve Dürüst olmadan idare edemiyor.
- Burak ve Selçuk çetesi takımı yönetiyor. İstedikleri kalıyor, istemedikleri gidiyor. Canları isterse oynuyorlar, istemezse oynamıyorlar.
- Grosskreutz’un kariyeri sakatlıklardan sonra bitme noktasına geldi. 1 yıldır oynamıyor, sayenizde 6 ay daha oynamayacak yani bu sene bir işe yaraması çok zor.
- Melo bu takımın bel kemiğiydi son gün para için sattınız.
- Takımdan gönderilmesi gereken Hamit, Umut, Olcan ve Tarık hala takımda.
Sayın Başkan, önümüzde çok zorlu bir Atletico Madrid maçı var. Her şeye rağmen biz Galatasaray düşmanları olarak Salı günü stadı doldurup takımımız için sahada 12. adam olacağız. Sizin yapmadığınız transferin yerine biz oynayacağız. Düşündüğünüzün aksine biz bu takımın gerçek dostları büyük Galatasaray taraftarıyız. Sizler yolcu bizler hancıyız Sayın Başkan. Düşmanları ise bence çok uzaklarda arama, aynaya bak işte karşında.