Sevgili Renkdaşlar başımızda öyle bir bela var ki mali kriz, transfer çıkmazı, teknik direktör sorunu falan yanında hiç kalıyor. Yedi Bela DURSUN. Bir Başkan düşününki yaptığı her işi eline yüzüne bulaştırmasına rağmen sonsuz kredisi olsun. Peki bu iş nasıl oluyor. Büyük Başkanımız Yedi Bela Dursun’un alamet-i harikasını açıklamadan önce geçmiş icraatlarına şöyle bir bakalım.

Göreve seçilir seçilmez sanki takım onun başkanlık döneminde şampiyon olmuşçasına statta yapılan şampiyonluk kutlamasına başkan olarak katıldı. Şampiyonlukta en çok payı olan idareciler Ali Dürüst ve Abdürrahim ALBAYRAK kürsüye bile davet edilmedi. Onore edilmeyi bekleyen bu ikili kendilerini kapının önünde buldular.

Yedi Bela Dursun’un ilk icraatı yönetim kurulunda dahi yer almamasına rağmen kardeşini Florya’dan sorumlu adam ilan etmek oldu. Sonra üç kuruş para için takımın en kilit oyuncusu Melo’yu transferin son gününde gönderdi. Yapılan mali kongrede daha önce hiçbir Galatasaray Başkanı’na verilmeyen taşınmazların değerlendirilmesi yetkisi Dursun ÖZBEK’e verildi. Kongrede teşekkür konuşması yapan ÖZBEK Galatasaray’ı ayağa kaldıracak büyük projelerini anlattı.

2015-2016 sezonunda forma sponsorluğu anlaşmasından en az 10 milyon euro gelir elde ederiz diye gelen teklifleri geri çevirdi. Sonrasında bu paranın yarısına bile sponsor bulamadı. 

Dursun biraderlerin sonraki hedefi önceki yönetimin adamı konumundaki üç kupalı Hamzaoğlu’nu kovmak oldu. Evet, Hamza kovulmayı hak etmiş olabilir ama bunun bir zamanlaması vardır. Yerine getirdiği adamsa büyük Galatasaray düşmanı Mustafa DENİZLİ oldu. Denizli’yi göreve getirirken bir dünya atıp tuttu. Yok başarısızlık Hamza’nın suçu, Melo’yu ve Dzemaili’yi takımda o istemedi, bu sene yapılan kötü transferler Hamza’nın istekleri doğrultusunda yapıldı, devre arasında yeni takım kuracalak, dünya yıldızları transfer edilecek falan filan. Bu arada Kulübümüz UEFA’dan 1+1 yıllık mali disiplin cezası alarak Avrupa Kupalarından men edildi. Bu ceza 1+1 ile sınırlı değil 2 yıl sonunda şartları sağlayamazsak ceza devam edecek.

Devre arası geldi geçti ala ala baş belası Donk’u alıp elimizdeki tek forvet olan Burak’ı sattı. İşler iyi gitmeyince kovulma sırası Denizli’ye geldi. Yerine alt yapı hocası Riekerink getirildi.   

Bu sene başında ise Alp YALMAN kurtarıcı olarak Florya’dan sorumlu kişi ilan edildi. Alp YALMAN daha sezon açılmadan görevi bıraktığını açıkladı, ortalık gene Mehmet ÖZBEK’e kaldı.

Eldeki döküntülerin gönderilip yeni transfer yapılması beklentisindeki taraftarlar sözleşmesi biten Rızık Baba Hamit ve Sabri Reyis ile kontrat yenilenmesi haberiyle hepten çileden çıktı. Bu arada geçen süre zarfında yetki alınan taşınmazlarla ilgili hiçbir gelişme kaydedilemedi.

Yeni sezon öncesi gene rahat durmayan Yedi Bela DURSUN takımı karıştırmak için başta Sneijder olmak üzere tüm oyunculara aslında tahsil edemeyecekleri yüklü para cezaları kestiklerini açıkladı. Bu cezaların Sneijder’in gazeteye verdiği röportajda yaptığı açıklamalar yüzünden olduğu herkesin malumu. Hepimizin okuduğu bu açıklamalara değinmeyeceğim ama kısaca rezaletin son perdesiydi. İşin ilginç yanı oyuncuların kontratlarında yer almayan bu yüklü cezaların kanunen tahsil edilemeyecek olması. Bunu bal gibi bildikleri için oyuncuların menajerlerine resmi olarak tebliğ etmeden aba altından sopa göstermeye çalışıyorlar. Amaçları Sneijder’i kızdırıp ben gidiyorum demesini sağlamak. Sneijder’i kendileri kovmaya paçaları yemediği için bu tip işlerle Sneijder’i yollamaya çalışıyorlar. Böylece hem 7.5 milyon euroluk serbest kalma parasını alacaklar hem de haklarında atıp tutan Sneijder’den kurtulacaklar. Ama anlamadıkları Avrupa’dan kimse Sneijder’e o parayı vermiyor zaten veren çıksa bir dakika durmaz. Sonunda Sneijder’i küstürüp elimizde patlayan oyuncular kervanına ekleyecekler.   

2016-2017 sezonu için şu ana kadar toplam satılan kombine sayısı 1500 civarı, henüz forma sponsoru için 1 milyon euroluk bile teklif gelmiş değil. Ödemeler için kulübün resmi çeki kabul edilmiyor, banka garantisi isteniyor. Takımın marka değeri hızla eriyor.   

Peki her şeye muhalif olan, okumuş, kültürlü, ağzı ile kuş bile tutsa Abdürrahim ALBAYRAK’ı beğenmeyen liselilerden oluşan Galatasaray Kongresi bu gidişat karşısında ne yapıyor. Arada çıkan cılız sesleri saymazsak koca bir hiç. Peki her konuda emsali görülmemiş başarısızlık örnekleri sergileyen, Galatasaray tarihinin en kötü başkanı nasıl görevde kalabiliyor.

İşte Yedi Bela Dursun’un alamet-i harikası burada devreye giriyor. Göreve geldikten bir süre sonra Galatasaray’ın geçmiş dönemlerde ciddi mali zararlara uğratıldığını, bu konuda uluslararası uzman bir mali denetim firması ile anlaşılıp tüm geçmiş hesapların inceletileceğini açıkladı. Dahası kimsenin inanmayacağı isimlerin yolsuzluklara karıştığı ve Galatasaray üzerinden büyük mali faydalar sağladığı yönündeki bilgileri basına sızdırdı. Bu kadar ciddi iddialar üzerine hiçbir eski yönetici gıkını bile çıkarmadı. Hatta camianın duayen isimleri muhalif seslerin kesilmesi yönünde telkinlerde bulunup, Yedi Bela Dursun’a destek verdiler.

Dursun ÖZBEK’in henüz eski hesapları inceletmek için resmi anlaşmaya vardığı bir mali denetim firması yok. Buna rağmen bu kozu sürekli elinde tutuyor ve gerektiği zaman ayar vermek için kullanıyor. Burnundan kıl aldırmayan, dürüstlük ve asalet abidesi liseliler ise mali hesapların incelenmesi korkusundan muhalefet bile yapamıyorlar.

Renkdaşlar geldiğimiz noktada sayıları 10000’i bile bulmayan, yedikleri haltların haddi hesabı kalmamış liselilerin elinde oyuncak olmuş koskoca bir Galatasaray var. Bu oyuncağın son sahibi de Yedi Bela Dursun. Biz taraftarlar olarak ne kadar protesto etsek nafile, çarklar dönmüş bir kere.

Bu gidişata dur demenin tek yolu kulübe üye olup yönetimde söz sahibi olmak. Lakin düzen öğle bir kurulmuş ki liseli değilsen bırak yönetime girmeyi kulübün kapısından içeri bile giremiyorsun. Bu tüzük ve üyelik kuralları geçerli olduğu sürece biz daha çok çekeriz. Ama bu liselilerin anlaması gereken bir şey var. Taraftar yoksa takım bir hiçtir. Yeni sezonda Allah hepimize sabır versin. 

Kalpleri sarı kırmızı atan tüm arma sevdalılarına saygılarımla…