19
2016
Riekerink Bey’in göreve getirilmesinden beri çözmekte en çok zorlandığı sorun kondisyonumuzun 90 dakika boyunca modern futbola yetecek seviyede olmamasıdır. Bu sene sezon başı kampını iyi bir şekilde geçirmemiz nedeniyle geçen seneye oranla fizik olarak çok daha iyi durumdayız. Bu da aldığımız sonuçlara yansıyor zaten. Özellikle maçların ilk yarılarında ligimizdeki tüm rakiplerimizi ezip geçiyoruz. Ama ikinci yarılarda 60 – 70’den sonra tempomuz düşüyor ve geriye yaslanmaya başlıyoruz.
Galatasaray’ın set oyununda iki isim vazgeçilmez durumda: Selçuk ve Sneijder. Bu ikili hücumu organize eden ve son pasları atan isimler. Selçuk ve Sneijder’in formda olduğu maçları iyi oynayarak, rahat kazanıyoruz. Bu ikiliden biri bile yoksa ya da formsuzsa takım organizasyonumuz yetersiz kalıyor ve etkili hücum edemiyoruz. Bu sene oynadığımız maçlara bakarsanız bu ikilinin çok istekli ve tempolu başladığını ve rakiplere top göstermeden ilk yarıları genelde bir farkla önde kapadığımızı görürsünüz. Ne yazık ki Selçuk ve Sneijder maçların ikinci yarılarında aynı tempolarını koruyamıyorlar ve takım olarak sıkıntı yaşamaya başlıyoruz.
Peki bu sorunu ligimizdeki şampiyonluk hedefi doğrultusunda nasıl çözebiliriz. Öncelikle bu ikilini yerine transfer yapma şansımız falan yok o yüzden bu olasılığı hemen geçiyorum. Kadroda alternatif olarak yer alan Josue ise formayı alacak gibi durmuyor. Diğer çözümlerden akla yatkın olan 4-4-2’ye dönmek. Bu noktada Sigthorsson’un sakatlığı elimizi kolumuzu bağlıyor. Eğer sakat olmasa sistem değişikliği yaparak Sigthorsson’un fizik kalitesi ile maçların ikinci yarısında bu sorunu çözebilirdik. Birde Eren sezon başında fizik olarak çok iyi durumdaydı. Yaptığı hücum presle takımı çok rahatlatıyordu. Son iki haftadır bu seviyede mücadele etmiyor, bu da orta sahanın daha çabuk yorulmasına neden oluyor. Sigthorsson’un ligin ilk devresinde takıma etkili bir şekilde katkı vermesi pek mümkün görünmüyor, buna Eren’in düşen fizik kalitesini ve mücadele gücünü de ekleyince sistem değişikliğe de şu an için çözüm olamıyor.
Peki gerçekçi çözüm ne? İlk yapmamız gereken Selçuk ve Sneijder’in fizik kalitelerini arttırmak gibi duruyor. Kaldı ki bu ikili sezon başı için kötü denemeyecek bir seviyedeler. Maç oynadıkça fizik kalitelerini arttıracaklardır, böylece takım olarak 65-75 dakika topa hükmeder hale gelebiliriz. Yakında önemli bir katkı da Podolski’den gelecektir. Şu an en fazla 45 dakika oynayacak seviyede, Podolski kondisyonunu arttırınca formayı Yasin’den alacak ve hem pas kalitesi hem de gol vuruşu olarak takıma önemli katkı sağlayacaktır. Tabi bunun için en az iki hafta daha lazım gibi.
Görünen o ki 2 – 3 hafta sonra Podolski’nin takıma girmesi, Selçuk ve Sneijder’in kondisyonlarının daha iyi hale gelmesiyle ligdeki her takıma ilk 45 dakikada en az iki gol atar hale geleceğiz. İç sahada zaten sorun yaşamıyoruz, deplasmanlardaysa derbi maçları hariç geriden gelip bizi yakalayacak takım yok.
Sevgili renkdaşlar çok güzel bir sezon bizi bekliyor. Bunu Rıdvan Dilmen’in ağlamaya başlamasından anlayabilirsiniz. Rıdvan Dilmen Galatasaray’ı eleştirip “böyle şampiyon olmaları zor” demeye başladıysa bilin ki şampiyonluk geliyor.