Makale Yaz
Bu haberi yazdır
Temcit pilavı...
 Ağu
08
 2012

Arkadaşlar,

Bugünkü adı, Spor Toto Süper Ligi olarak geçen ligimizde bir maçta en çok gol atan takım hangisidir diye sorsam eminim hepinizin Beşiktaş diyeceğini duyar gibiyim....

Tabi ki doğru bildiğiniz gibi Beşiktaş'tır ligimizde en farklı galibiyetin sahibi. Beşiktaş bu rekoru 1989-90 sezonunda Adana Demirspor'u 10-0 mağlup ederek elde etmiştir.

Şimdi ben, o günleri dün gibi hatırlayan futbolseverlere soruyorum. Allah için, içinizde o maçın skorunu normal kabul etmeyip de maçın şike olabileceğini düşünen tek kişi oldu mu?..

Gerçekten olmuş mudur aranızda böyle düşünen bir kişi.

Hiç sanmıyorum. Çünkü normal bir sonuçtur. Zor gibi görünse de normal bir sonuçtur. HELE O GÜNLERİ YAKINDAN YAŞAYANLAR DAHA İYİ BİLİR.

 

"Ortada hiç bir somut bilgi, belge, itiraf yokken bir insanın onuruyla, haysiyetiyle, meslek yaşamıyla nasıl oynanabildiğinin, ülkemizin en önde gelen camialarından Galatasaray’ın 18 yıl boyunca nasıl şaibe altında bırakıldığının çok çarpıcı bir örneğidir Zalad olayı" demişti Hamit Turhan 15 Temmuz 2011 tarihinde Fanatikteki köşesinde....

 

Şikenin, Teşviğin, şaibenin tartışıldığı her ortamda gündeme getirdiler Galatasaray'ın Ankaragücü karşısında aldığı galibiyeti. Hatta yaşadığımız şike sürecinde 'FENERBAHÇEMİZ' diyebilen Yıldırım Demirören bile hiç tereddüt etmeden ve hem de Futbol Federasyonun Genel Kurulunda bile gündeme getirdi Galatasaray'ın şikeli(!) maçını.......

 

Lütfen şimdi tekrar 1992-93 sezonunda Galatasaray'ın deplasmanda Ankaragücü'nü 8-0 mağlup edip, Beşiktaş'ın önünde şampiyonluk ipini  göğüslediği maçı bir daha düşünün....

O sezon aynen Galatasaray'ın deplasmanda attığı gibi Fenerbahçe'nin 4 (DÖRT), Karşıyaka'nın 5 (BEŞ) ve Beşiktaş'ın 6 (ALTI) attığı, yani ÜÇ MAÇTA tam 15 gol yiyen ve bu golleri kendisine puan gereken, yani düşme potasından uzaklaşmak için mücadele etmesi gereken maçlarda yiyen bir takıma ligin şampiyonluğa oynayan ve şampiyonluğu o maça bağlı olduğu için her maçtan fazla o maça konsantre olan bir Galatasaray'ın Ankaragücü'ne

8 tane gol atmasından daha doğal ne olabilir?...

O sezon Fenerbahçeye Saraçoğlunda 4 tane gol atan Galatasaray Ankara'da Ankaragücüne neden 8 tane atmasın acaba?..

İmkansız bir şeymi ki bu sonuç?....

Daha dün, sizi yendik, Beşiktaşı yendik, Trabzonu yendik vb.  gibi bahanelere sığınan ve diğer naçlarda şike yapılmayacağına inanan F.Bahçeliler neden acaba o yılarda "BİZİ  (4-1) YENEN

GALATASARAY'IN ANKARAGÜCÜNÜ YENMESİ ÇOK ÇOK NORMAL"" demediler acaba?..

Üstelik de Ankaragücü'nün son haftalarda üst üste kazanılan Bakırköy (1-0), G.Antep (2-1) ve Sarıyer (2-1) maçlarıyla kümede kalması kesinleşmesinden sonra Ankaragücü’nde as futbolcuların çoğu G.Saray maçının oynanacağı haftayı idman yapmadan geçirdikleri ortada iken hemde....

Yani insanın en basitinden "YA BEYLER, EĞER GALATASARAY 8 GOL DEĞİL DE BEŞİKTAŞ GİBİ 6 GOL ATSAYDI O MAÇ İÇİN SKORU NORMAL Mİ KABUL EDECEKTİNİZ? ŞİKE İDDİALARINDA BULUNMAYACAK MIYDINIZ? YANİ SİZ GALATASARAY BELİKTAŞT'TAN 2 GOL FAZLA ATTI DİYER Mİ O MAÇA ŞİKE YAFTASI YAPIŞTIRDINIZ" diye sorası geliyor.

Lütfen arkadaşlar, böyle bir mantık olur mu?

Bir emeğin, bir alın terinin kirletilmesi bu kadar kolay mı?...

Ama, bunu iddia edenler eline 37 yıl öncesinde Hıncal Uluç'un kendince yaptığı yorumu referans alıp da Göztepe-Galatasaray maçında şike yapıldığını söyleyen bir başkanın müritleri(!) ise normaldir. Onlar için çok kolaydır birilerini karalamak da, kendilerini aklamak da....

 

Galatasaray sırf 8 gol attı diye bir maça şike yaftası yapıştırmak, Galatasaray şike yaparak şampiyon oldu demek bilmiyorum ama herhalde sadece bizim ebedi dostlarımıza(!) mahsus bir şey olsa gerek.:))..

Halbuki şikeli maçların neredeyse yüzde doksandokuzunun çatır çatır maçlar olduğunu söyler eski kulağı kesikler. Bunu hepimiz biliriz....

Üstelik de o zamanlarda şikenin nasıl yapıldığını, teşviğin nasıl verildiğini millete örnekleri ile anlatan Beşiktaşlı bir İhsan Kalkavan vardı hatırlarsanız.:))..

Bilmiyorum hatırlar mısınız?..

Aynen şöyle demişti veya şuna benzer ifadeler kullanmıştı sayın(!) İhsan Kalkavan;

"""Ben isim vermeyeceğim. Fenerbahçe ve Galatasaray ile maçı olan bir takıma göğüs reklamı verdim. Bu maçlardan birer puan alırsanız reklam bedeli bu, üç puan alırsanız reklam bedeli bu, puan alamazsanız zaten verdiğim bedel bu dedim.""" diye böbürlenerek anlatmıştı yaptığı işgüzarlığı....

Ve bu sözleri sanırım o günleri hatırlayan herkes çok iyi bilir...

İhsan Kalkavanı geçtim, o dönem Ankaragücünün kadrosunda Beşiktaşlı Zalad, Beşiktaşlı Fikret ve Beşiktaşlı Sinan Engin vardı..

Hani, şu Aziz Yıldırım'a "SENİN KARDEŞİN YAPTIRIR İŞTE" diyerek yaptırdığı ısmarlama haber için gurur duyan Sinan Engin....

Bir an bu isimleri unutmadan şimdi Oktay Derelioğlunun itiraflarından bahsedelim.

Hatırlarsanız şike süreci içinde eski defterler de açılmıştı. Tabi eski defterler açılınca o zamanlar MECZUP diye hafife alınmaya çalışılan Cihan OSKAY'ın tüm dediklerini (EN AZINDAN KENDİLERİ İLE İLGİLİ OLANLARI) doğrulamıştı Oktay DERELİOĞLU katıldığı CNNTürk'te yayınlanan Ertem Şener'in sunduğu 'Türk Futbolu Mahkemde' adlı televizyon programında F.Bahçeden gerçekten de TEŞVİK PRİMİ aldıklarını itiraf etmişti Rasim Ozan Kütahyalının sorusu karşısında....

Yani Cihan Oskay'ı doğrulamıştı milyonların gözü önünde.

(Bakınız: http://video.ekolay.net/video-izle/spor/oktay-derelioglu-yillar-sonra-itiraf-etti/542592/)

Peki soruyorum ben size, Oktay Derelioğluna kimse her hangi bir şey yaptı mı? YAPMADI....

Oktay Savcılığa çağrılıp ifadesine başvuruldu mu? Hayır...

Peki kimse Oktay Derelioğluna  bir söz söyledi mi? SÖYLEMEDİ.

Onun söyledikleri kayboldu gitti iki arada bir derede. Tabi ki Galatasaraylı Medya(!) yaptı bunu da.:))..

 

PEKİ, ŞİMDİ TEKRAR GERİYE DÖNELİM.

Ya arkadaşlar,

Bugün, söz konusu sezonda Ankaragünde oymayan Sinan ENGİN denilen büyük(!) spor yorumcusu(!) arkadaş yıllardır süren bu iftira kampanyasına bir son verse ya.

Yazık değil mi, günah değil mi Galatasaray'a atılan iftiralara karşılık nasıl sessiz kalabiliyor....

Hatta sessiz kalarak Galatasaray'ı bir şekilde suçluyor...

Çok mu zor "EVET, GALATASARAY'DAN BİR ŞEYLER ALDIK, ŞİKE YAPTIK" demek...

Hepimiz biliyoruz ki kimse ona hesap sormayacak, alıp Metrise götürmeyecek...

Hatta herkes "AFERİM, DELİKANLIYMIŞ" diyecek...

Hem de Aziz ağbisine çok büyük bir kıyak(!) yapmış ve Galatasaray'ın şikeci bir takım olduğunu ortaya koymuş ve onu doğrulamış olacak...

Eğer, Galatasaray gerçekten Ankaragücündeki oyuncuların tamamına veya bir kısmına şike teklif etmemiş ise de çık delikanlıca ortamı bir rahatlat be kardeşim...

Ama biliyoruz ki kurt puslu havayı sever...

İşin tuhaf tarafı bu Sinan Engin denilen büyük(!) yorumcuya katıldığı spor programlarında hiçbir moderatör veya katılımcı her ne hikmetse Allah rızası için bu soruyu bir türlü sormuyorlar ve sormayı akıllarına bile getirmiyorlar.:))..

Güler misiniz, ağlar mısınız?. Ne kadar ilginç(!) değil mi?...

Sinan Engin konusunu Ankaragücü maçı ile ilgili olduğu ve hala spor programalarında yorumculuk yaptığı ve her ne hikmetse bu konu hakkında hiç konuşmadığı veya her zaman yuvarlak, ortaya konuştuğu için belirtmek istedim.

 

Şimdi tekrar Ankaragücü maçının neden şike olmayacağına ve buna neden gerek olmadığına gelelim.....

 

Arkadaşlar, biliyorum ki hepimizin içi çok rahat bu maç ile ilgili.

Ama bizler bu maçı gençlere çok daha iyi anlatmalıyız. Gördüğünüz gibi bazı zatlar çıkıp da 37 sene öncesine gidip bir kişinin bir maç ile ilgili olarak belirttiği görüşleri baz alarak Galatasaray'ı ŞİKE yapmakla suçlayabiliyor rahatlıkla.

Hani o söz konusu (ŞU AN KENDİ MAÇLARI İLE İLGİLİ OLARAK MİLYONLAR AYNI FİKİRDE) maç ile ilgili olarak bari onlarca kişi aynı fikirde olsa hadi gerçekten Galatasaray'ın şike yaptığını kabul edelim.

En azından şüphelenelim derim..

Ve bu zat bu suçlamayı hemen önünde oturan ve Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Üyesi olan

Hidayet Akbulut 'un önünde söylüyor arkadaşlar.

Bu, sayın(!) Hidayet AKBULUT isimli zat'da daha yakın zamanda, Şubat-2012 'de 37 yıl önce oynanan Ankaragücü-Galatasaray maçına 250 Bin TL'lik para dolu çantayı, Ankaragücü soyunma odasına götürdüğünü ve kendi elleri ile teslim ettiğini açıklamıştı..

Yani Erman Toroğlunu suçlayacağım derken Fenerbahçe'nin Teşvik Primi verdiğini itiraf etmişti bir anlamda...

Bakınız: http://www.stargazete.com/spor/erman-toroglu-icin-sok-iddia-haber-424604.htm

 

Gerçi bizim derdimiz Teşvik Primi değil. Çünkü Teşvik Primi daha yakın zamana kadar suç değildi. Bugün dünyada pek çok ülkede hala suç değil...

 

Yine Ankaragücü maçına dönersek bu maç ile ilgili olarak tüm futbolseverler olayı dün gibi hatırladıkları için bazı şeyleri uzun uzun yazıp anlatmaya gerek yok diye düşünüyorum.

Evet, Ankaragücü maçının neden şike olarak kabul edilemeyeceğine ve çok normal bir netice ile biten bir maç olup olmadığına bakalım....

 

Hatırlayanlar yine bilir ki Galatasaray o son hafta maçı öncesinde Beşiktaş'tan  hem attığı gol sayısı ile ve hem de yediği gol sayısı ile avantajlı idi....

Yani, Galatasaray'ın attığı fazla, yediği gol sayısı az idi.

Bu durum o zamanki averaj sistemine göre çok büyük bir avantaj idi....

Yani;

29. haftadaki puan durumu aynen şöyle idi...

Galatasaray'ın puanı 63, attığı gol 66, yediği gol 21 ve averajı +45 idi.

Beşiktaş'ın puanı ise yine 63 ama attığı gol 65, yediği gol 21 ve averajı +43 idi....

Yani, bu durumda Galatasaray'ın atacağı bir gol sonrası Beşiktaş'ın şampiyon olabilme adına  Galatasaray'ı toplam gol sayısında da geçmesi gerektiğinden Beşiktaş'ın tam 3 (ÜÇ) gol atması gerekiyordu..

Bunu uzatırsak eğer, Galatasaray'ın atacağı 2 gol için Beşiktaş'ın 4,

Galatasaray'ın 3 gol atması halinde ise Beşiktaş'ın 5 gol atması gerekiyordu.

Yani bu hesap böyle uzayıp giderdi.....

 

Velev ki bir an Galatasaray'ın o maçta ŞİKE yaptığını düşünsek bile Galatasaray neden 8 (SEKİZ) gol atsın ki?..

Madem ki Galatasaray şike yaptı neden milyonların takibinde olan bir maçta yaptığı şikeyi kör göze sokar gibi öyle çok gol atsın ki rakibine?..

Yani Galatasaraylılarda o akıl yok mu?..

Nasılsa rakip ile anlaşmışlar veya bir-kaç kişi ile anlaşmışlar, işi bağlamışlar.

Yani, şike yaptıklarına(!) göre gol atmak her zaman mümkün(!!!!!)..

Üstelik an be an İstanbul'dan dakika ve skor alıyorlar o zaman neden kendilerini sıksınlar, olayın çakılmasına olanak sağlasınlar, kendilerini de kulüplerini de rezil etsinler?...

Üstelik de hafta boyunca ortada yaşanan olaylara rağmen hem de....

İstanbuldaki maçı dinleyip duruma göre bir veya iki gol atarlar işi idare ederlerdi.

Kaldı ki İstanbul'daki maçın gidişatı hemen hemen belli iken, yani Galatasaray şampiyonluğu garantilemişken neden 8 (SEKİZ) gol atsın ki?..

ALTI gol atardı bırakırdı futbolcular dedikoduya mahal vermemek için.:))..

 

İşin garip tarafı ne biliyor musunuz?

Bu maç ile ilgili olarak yıllardır en çok isyan edenler ise olay ile uzaktan yakından alakası olmayan Fenerbahçeli kardeşlerimiz(!), yani ebedi dostlarımız(!)....

Söylenecek o kadar çok şey var ki, ama malum medya bazen dokunulması gereken konulara asla dokunmuyor, asıl sorulması gereken soruları asla sormuyor...

 

Mesela, en basitinden Galatasaray dostu(!), F.Bahçe düşmanı(!)malum medya her ne hikmetse rahmetli Başkanımız Özhan CANAYDIN'ı özlediğini söyleyen F.Bahçe camiasının yine sayın CANAYDIN'ın dönemini karalamaya kalkmasını asla tuhaf bulmuyor, bu ne perhiz, bu ne lahana turşusudur demiyor...

...............................................

 

Söz konusu Ankaragücü maçı ile ilgili olarak Galatasaray'ın eski kalecisi Hayrettin Demirtaş'ın  iddiaları yabana atılır cinsten değildir .

Hayrettin Galatasaray'ın şike yapmadığını, aksine o maçta Ankaragücü'ne "TEŞVİK" verildiğini iddia etmiş ve şu şekilde devam etmişti Hayrettin....

"Kesinlikle Galatasaray o maçta şike yapmadı. Tam aksine o karşılaşmada rakibimize müthiş bir teşvik primi gitmişti. Ceza sahası içinde bir pozisyon olmuştu Sabotic'le... Masörleri saha içine girip 'penaltı penaltı' diye bağırmaya başladı. 'Nedir sizdeki bu heyacan' diye sordum. O da bana 'ne diyorsun abi. Eğer bu maçı kazanırsak, 1 senedeki primi cebimize koyacağız' dedi. Şok olmuştum" ifadelerini kullanmıştı.....

O dönemlerde İhsan Kalkavan'ın şike ve teşvik konusundaki çalışmaların nasıl yapıldığına ilişkin verdiği kursları hatırlayanların Hayrettin'in bu sözlerini çok normal karşıladığına eminim..

Ne diyordu İhsan Kalkavan? (Röportaj:Mustafa SAPMAZ / 19.04.2003 tempo)

"""Ben isim vermeyeceğim. Fenerbahçe ve Galatasaray ile maçı olan bir takıma göğüs reklamı verdim. Bu maçlardan birer puan alırsanız reklam bedeli bu, üç puan alırsanız reklam bedeli bu, puan alamazsanız zaten verdiğim bedel bu dedim. Reklam veren firma olarak iki avantajım var. Birincisi benim şirketimin adı daha fazla duyulacak, ikincisi rakiplerim puan kaybedecek."""

Ya beyler, işte böylke de bir durum söz konusuydu o zamanlar....

Çünkü aynı hafta İstanbulda oynanan Beşiktaş-Gençlerbirliği maçı öncesi havada uçuşan bazı iddiaları ve Gençlerbirliği'nin en önemli bir-kaç oyuncusunun Beşiktaş maçı öncesi kadro dışı bırakılmasını da göz önüne alırsak Hayrettin'in sözleri daha fazla önem kazanıyor...

O sezon Galatasaray Beşiktaş ile 7 maç yapmış 5(BEŞ) galibiyet ve 2(İKİ) beraberlik almıştır.

Aslında olaya Sarı-Lacivert gözlükle bakanlara şunu da söylemek gerekir.

Yani,  bir sezonda Galatasaray 'ın 5 (BEŞ) defa yendiği Beşiktaş, Ankaragücüne 6 tane gol atabiliyorsa Galatasaray Ankaragücüne neden 8 tane gol atmasın?...

...............................................

 

O maçta yapılan şikenin(!) baş kahramanı Zalad ile 2003 yılında bir röportaj yapmıştı Sporvizyon programı. O zamanlar Sırbistan Karadağ Ümit Milli Takımı’nın kaleci antrenörlüğünü  yapıyordu Zalad. Zaman Gazetesinden Serkan Akcan söz konusu konuşmaları gazetesi Zaman'da yayınlamıştı. Ben, o röportajdan bazı bölümleri aktarayım size..

 

SORU:Peki, o maçtan önce hiç şike teklifi geldi mi?

Kesinlikle almadım. Ama G.Saray maçında ben takımdaki hiçbir arkadaşımı suçlamıyorum. Keşke ben o gün 4 penaltı kurtarsam, harika oynasam ve maçı kazansaydık. Ben hâlâ o maçı düşünüyorum. Şimdi Beşiktaş’ın menajeri olan Sinan Engin de A.Gücü’nde oynuyordu. Bana G.Saray maçından önce geldi ve, “Eğer sen bu maçta iyi oynarsan seni Beşiktaş’a kaleci antrenörü olarak alacaklar.” dedi. Ben de ona, “Bana ne kaleci antrenörlüğünden.” dedim.

SORU:Neden A.Gücü o kadar kötü oynadı?

Biz G.Saray maçından önceki dört haftada üç galibiyet almış ve ligde kalmayı garantilemiştik. Özellikle Sarıyer’i yendikten sonra bütün takımda bir rehavet oldu. As oyuncuların çoğu ufak tefek bahanelerle idmanlara çıkmıyordu. Kendilerini hiç zorlamadılar. Zorladıklarında da adale çekmesini bahane edip idmanı bıraktılar. Ayak tenisi oynayıp maçı bekliyorlardı. Zaten G.Saray maçından önce de tüm basın bu maçta şike olacağını yazarak gündem oluşturmuştu. Biz o maçı 2-0 kaybetsek de şike konuşulacaktı.

Yani, o maçtan önce takım arkadaşlarınız iyi hazırlanmadılar.

Evet. Ben 10 yıldır kendi kendime, “Çok aptalmışım.” diyorum. Çünkü ben de sakatım deyip kulübede oturabilirdim. Ama ben futbolu çok seviyordum. Diğerleri gibi idman yapmamazlık etmedim. Sahaya çıkanlar sahtekâr oldu, çıkmayanlar aslan oldu.

SORU:Kadroda sen, Sinan Engin ve Fikret vardı. Üçünüz de Beşiktaş’ta oynamıştınız.

Evet. Sinan zaten birkaç hafta önceden beri sakattı. Fikret de o hafta “Sakatım.” dedi. Biz zaten Beşiktaş şampiyon olsun istiyorduk.

SORU:Beşiktaş’ı tutuyordunuz yani.

Tabii ki. Ben hâlâ Beşiktaş’ı tutuyorum. Onlar geçen sene şampiyon oldular, ben çok sevindim.

Peki, sizin için 10 yıldır şike suçlaması yapılıyor. Neden bugüne kadar hiç konuşmadınız?

Kimse bana sormadı ki. Hep kendi bildiklerini yazdılar. Ben Beşiktaşlıyım. Beşiktaş’ta tam 120 maç oynadım. Ben hiçbir zaman bu konulara girmek istemedim. Çünkü 1986’da G.Saray-Eskişehir maçında Prekazi bana gol atmıştı, o zaman gazetelerde, “Prekazi’nin çocukluk arkadaşı olduğu için gol yiyor.”  diye yazılar yazılmıştı. Ya kardeşim Prekazi, kariyerinde yüzün üzerinde frikik golü attı. Monaco’ya da orta sahadan attı. O zaman Monaco’nun kalecisi de mi şike yaptı?

SORU:100. yıl anısına yaptırılan ve Beşiktaş’ta forma giymiş bütün futbolcuların isimlerinin yazılı olduğu formada sizin adınız yoktu.

Hayatım boyunca en büyük acıyı o gün çektim. Bunu kim yaptıysa günahını da o çeksin. Ben Beşiktaş formasıyla tam 120 tane maç oynadım. Bunlar tarihte yazılı. Ben o dönemde ligde en çok maç oynayan yabancı oldum. İki yıl boyunca bir dakika bile eksiğim yok. Bütün maçları oynadım. Bunu yapan yöneticiyi de biliyorum. Ben Beşiktaş’ta oynarken G.Saray maçlarında Prekazi ile selamlaşamıyordum. Çünkü o zamanlar yönetici olan insan beni şike yapmakla suçluyordu. Sinan Engin de A.Gücü’ndeydi ve bütün olup bitenleri biliyordu.

SORU:Türkiye’de ne zaman şike olayları konuşulsa hep sizin adınız gündeme geliyor. Peki, Sinan Engin tüm olup bitenleri neden hiç açıklamadı?

Açıklamıyor, çünkü şu anda Beşiktaş’tan ekmek yiyor. Nasıl olsa Zalad 2 bin kilometre uzakta, duymaz, görmez zannediyor, ondan konuşmuyor. Sinan’la her zaman iyi diyaloglarım oldu. Geçen sene o formalar yapılırken Sinan konuşabilirdi; ama yönetimle karşı karşıya gelmek istemedi. Üç-beş maç forma giyenlere saygı gösteriyorlarsa, benim 120 maçıma daha çok saygı duymaları gerekirdi.

SORU:Hiç şikeyle karşı karşıya geldiğiniz olmadı mı?

1990-91 sezonuydu. F.Bahçe ile Beşiktaş çekişiyor. A.Gücü de F.Bahçe ile İstanbul’da oynayacak. O hafta da annem ve kayınvalidem Belgrad’tan geliyordu. Onları karşılamaya gittim. Sonra da Beşiktaşlı olan çok iyi bir dostumla yemek yedik. Yemek esnasında ismini veremeyeceğim dostum bana o dönemler Beşiktaş’ın popüler yöneticilerinden birinin çekini uzattı. Çekin üzeri boştu. Dostum, “Eğer F.Bahçe maçında iyi oynayıp gol yemezsen, çeki kendin dolduracakmışsın.” dedi. Yemek masasında daha çorbalarımızı içiyorduk ve ben hanımla anneme, “Kalkın, toparlanın, hemen Ankara’ya gidiyoruz.” dedim ve çeki yırtıp attım. “Ben paramı kulübümden alıyorum. Söyle o yöneticiye o parayı kimsesiz çocuklara versin.” deyip Ankara’ya döndüm.

Bakınız: http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=9085

...............................................

Tine hatırlayan arkadşlar çok iyi bilir. 2006 Yılının Aralık ayında Ali ŞEN ile yapılan röportajlar yer almıştı medyada.

O gün Ali Şen, "Henüz 5 gün önce Belgrad'da adı şike iddialarıyla anılan kaleci Zalad'la yemek yediğini belirterek, ''Sordum, böyle iddialar var ne kadar para aldın diye. Bana, '1 lira aldıysam burada öleyim. O gün 10 gol de yiyebilirdim çok kötü bir günümdü'' dediğini açıklamış ve Şüpheli maçlar dünyada çok. Asla böyle bir şey olmadığını Zalad kendisi anlattı bana'' ifadesini kullanmıştı....

Kaldı ki eğer Zalad gerçekten şike yapmış veya kendisine şike teklif edilmiş olsaydı rahatlıkla gerçekleri söylerdi. Adamın çekinecek bir şeyi yok ki..

Adam niye yıllardır kendi kendine eziyet etsin ki? Neden kerameti kendinden menkul birilerinin iftiralarına maruz kalsın ki?..

Adam, hatır şikesi  bile yaptık demiyor.

Kaldı ki şike yaptık, teşvik aldık diye itiraflarda bulunanları biz çok gördük bu ülkede ve tabi onlara karşı hiç bir işlem yapılmadığını da...

Ve burada mühim olanın röportajında da belirttiği üzere 1990-1991 sezonunda İstanbul'daki F.Bahçe maçı ile ilgili olarak gol yememesi karşılığında Beşiktaşlı popüler bir yöneticinin boş bir çekinin kendisine verildiğini anlattığı ve ne gariptir ki bu konunun asla gündeme gelmediğidir....

...............................................

Hatırlarsanız tescilli F.Bahçeli ve ne kadar tarafsız(!) birisi olduğunu bu sene daha iyi anladığımız Faik Çetiner'in bir programı vardı (HALEN SUNUYOR) eskiden Kanal-6 olarak yayın yapan bir televizyonda. Yine hatırlkayacaksınız bir dönem İhsan Kalkavan o programın devamlı yorumcularından idi....

Bir gün O programlardan birisinde söz dönüp dolaşıp o 8-0’lık Ankaragücü maçına gelmişti.İhsan Kalkavan o sıralar her fırsatta “ŞİKECİ ZALAD, HAİN ZALAD, MAÇI SATAN ZALAD İDİ” sözleri ile her fırsatta Zalad’a saldırıyordu, sallıyordu….Bir müddet sonra programa ZALAD bağlanmıştı. Meğer programı izliyormuş. Belki de daha önce programdan aradılar böyle konular var bilgin olsun diye de uyarmış olabilirler. (MALUM REYTİNG İÇİN HER ŞEYİ YAPAR BUNLAR)..

Bu sefer ZALAD İhsan Kalkavan'a saydırmaya başlamıştı.“Benim 8 golü de hatalı yediğimi söylüyorsun ama maçın 46. dakikasında oyundan çıktığımdan haberin bile yok, şike yapıldı diyorsun ama o dönemde Beşiktaş'tan gelip bizde oynayan oyuncular olduğundan bahsetmiyorsun?, Galatasaray nasıl Ankaragücü'ne 8 tane atar, kesin şike var bu kadar gol yenir mi? diyorsun ama Beşiktaş'ın bizi 6-0 yendiği maçta golleri nasıl attığınızdan bahsetmiyorsun. Bizim Galatasaray maçından bir önceki hafta ligden düşmesi kesinleşmiş ve lig sonuncusu Konya'ya yenildiğimizden bile haberin yok " diye konuşmuştu…..Ve sonraki haftalarda İhsan Kalkavan birkaç hafta sus pus oturmuştu o programda..

Galatasaray’a averajla şampiyonluğu kaptıran Beşiktaş’ın o zamanki yöneticisi İhsan Kalkavan’ın son hafta maçlarının öncesinde “Elimde çantamla Ankara’ya karargah kurmaya gidiyorum” sözlerini de balık hafızalı olan birilerine hatırlatmak isterim....

 

...............................................

Şimdilerde bir şike davası ve toplam, 27 yıl 9 ay hapis istemi var ortada...

3 kulüp başkanı, 3 asbaşkan, 4 futbolcu, 2 teknik direktör, 1 menacer ve Federasyon görevlisi var işin içinde...

16 kişiye toplam 27 yıl 9 ay hapis cezası istemiyle sonuçlanan ve yargıtay aşamasına gelinen bir dava ile ilgili olarak  kendilerinin'TEMİZ' oduğunu iddia edenler tam 18 yıldır ‘Para şike, işte Cim Bom işte’ tezahüratları ile Türkiyenin en büyük camiasını devamlı rencide etmişlerdir...

Galatasaraylılar tarafından her platformda şiddetle reddedilen bu iddialar ile kendisine hiçbir söz hakkı bile tanımadan Zalad'ı darağacına çekiverdiler...  

Sadece Zalad'ı değil koskoca iki camiayı da töhmet altında bıraktılar bir çırpıda utanmadan....

Bilmiyorum ama insanları, insanların içinde yer aldığı koca camiaları karalamak bu kadar kolay olmamalı......

Ama artık biliyoruz ki ebedi dostlarımızın(!!!!!) bu tür girişimlerinden vardır bir sebebi diyerek mutlaka şüphe duymak gerektiğini, tüm bunları kendi çevirdikleri bazı dolapların ortaya çıkmasını önlemek için bilerek yaptıklarını iyice öğrendik artık...

Kim bilir, belki de başlarına gelen son musibet hep geçmişteki tutum ve davranışları yüzündendir....

 

Saygıla





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2014
  2013
  2012
  2011
Son Girilen Makaleler
beawerheart
| 28 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 25 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 24 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 15 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 05 Ağustos 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...