Bugün bütün Galatasaraylıların aklının bir köşesinde hala şampiyon olabileceğimiz ihtimali var olsa da inanıyorum ki pek çok Galatasaraylı renkdaşım bu güne kadar yaşananları şöyle bir film şeridi gibi gözünün önünden geçirdiğinde bu sezon şampiyon olacağımıza pek inandığını sanmıyorum.....

Evet, daha önce bu kadar puan geride iken gelip geçtik Fenerbahçe’yi ve şampiyon olduk.

Yaptık, yine yaparız demeyi çok isterdim ama şartlar o zamanki şartlar değil.....

Galatasaray her geçen gün İdari ve Teknik anlamda geriye gidiyor.....

Takım güçleneceği yerde güç kaybediyor.

Daha ligin 5. Haftası maçları oynanmadan önce “Ligin 5. Hafta maçları henüz oynanmadı.

Ama ligimizin en büyük şampiyonluk adayı olarak gösterilen Galatasaray şu anda hızla şampiyonluktan uzaklaşıyor.” Şeklinde bir cümlem olmuştu 20 Eylül 2013 tarihli ‘Şampiyonluk Artık Çok Zor(!).....’  başlıklı yazımda.

Yani, şu bir gerçek ki onlarca yıldır Galatasaraylı olan birisi olarak bu teşhisi koymak çok kolaydı benim için.

Çünkü ne zaman, ne olursa neler yaşanır bu camiada az çok biliyoruz çok şükür.....

Kaldı ki ligin 5. Haftasında önümüzdeki Beşiktaş’ı hem de deplasmanda yenmiştik....

Hal öyleyken ortalık süt liman değildi biz Galatasaraylılar için....

Beşiktaş maçı öncesinde;

“Galatasaray’ın şu anda o kadar çok sorunları var ki anlatılacak gibi değil. Galatasaray şu anda eğer yanlış aklımda kalmadıysa şampiyonlar liginin en az koşu mesafesine sahip takımı.

Galatasaray yaşlı, koşmayan, pres yapmayan fizik gücü gerçekten de geçen seneleri aratacak şekilde düşmüş bir takım hüviyetinde şu anda. 

Çünkü, Galatasaray kan kaybediyor.

Çünkü, Galatasaray koşmuyor.

Çünkü, Galatasaray’ın fizik gücü düşük, kondisyonu yok.

Çünkü, Galatasaray yaşlı bir kadroya sahip.

Çünkü, Galatasaray takım olma hüviyetini kaybetti.

Çünkü, Galatasaray savaşmıyor.

Çünkü, Galatasaray’da birlik beraberlik kalmadı.

Çünkü, “Aslolan Galatasaray’dır” sözleri havada kaldı.

Çünkü, Futbolcuları ayrıştı.

Çünkü, Yöneticisi ile Teknik Direktörü ayak oyunlarına başladı.

Çünkü, Durdurulamayan Galatasaray kendi kendini durdurdu.” demiştim.....

Ve sonra,

“Hele ki Beşiktaş maçını kaybedersek Terim’i yemek için, onun karşısında gerçekten de seslerini çıkaramayıp da şamar oğlanına döndükleri için fırsat kollayan her çakal  işte o zaman ortaya çıkacaktır.

Ama buna asıl sebep olan da kimse kusura bakmasın ama kesinlikle kendisinin başarılı bir başkan gibi görünmesinin TERİM sayesinde gelen şampiyonlukların olduğunu unutarak TERİM’e haksızlık yapan Başkan Ünal Aysal ‘dır..... diye de ilave etmiştim...

Ben, Beşiktaş maçında yenilirsek demiştim ama Beşiktaş maçı kazanılmasına rağmen beklenen oyun sahneye konuldu.....

Maalesef bugün gelinen noktanın en büyük suçlusu başkan Ünal Aysal’dır.....

Onun sayesinde her şey o kadar bozuldu, o kadar raydan çıktı ki her şey anlatılacak gibi değil....

Galatasaray’ı nasıl şampiyon yaparım diye uğraşacağına her şeyi bir kenara bırakıp Ali Dürüst, Abdurrahim Albayrak, Adnan Öztürk gibi kendince muhaliflerini yemek için elinden geleni yaptı...

Adnan Öztürk gibi her platformda çatır çatır Galatasaray’ı savunan birisini bile yedi sırf kendi egolarını tatmin için.....

Aslında Ünal Aysal’ın, EGO’larından bahsettiği sevgili Fatih Terim’den çok daha fazla ego sahibi olduğunu uygulamalarından gördük hepimiz.....

Evet, bir tek ama bir tek oyuncu aldık ÇILEK diye ve her şey o kada tepetaklak gitmeye başladı ki Galatasaray’da akıl alacak gibi değil.

Fatih Terim’i bitirmek adına Galatasaray’ı bile bitirme noktasına geldi sayın(!) Ünal Aysal.....

Şahsen ben bu saatten sonra onun sözlerine, verdiği vaatlere asla inanmam....

Terim Sneijder’i asla istemedi. Drogba’yı istedi ama Sneijder’i istemedi.

Bana öyle geliyor ki başkan İnter Başkanı ile olan hususi muhabbetleri ile alakalı olarak Sneijder’i Galatasaray’a aldı.

Sözde dünyada ses getirecekti. Ve getirdi de....

Ama tekere çomak soktuğunu bile farketmedi(!!!!!)....

Bir tek Sneijder transferi ile Galatasaray’da her şey alt üst oldu....

Takım içinde taşlar yerinden oynadı,

Pek çok futbolcunun görevi değişti,

Takımın oyun sistemi değişti,

Takım içinde küskünlükler arttı, takımdaşlık duygusu zarar gördü.....

Her şey, Galatasaray’ın başarısı için değil de Sneijder’in başarısı için yeniden kurgulandı....

Ve gördüğünüz gibi Galatasaray tekliyor artık...

Ard arda mağlubiyetlerle tanışmaya başladık....

Sonuncu rezillik ise her şeyin üzerine tuz biber ekti.

Gol pozisyonuna girecek ve bizleri ayağa kaldıracak hiçbir olumlu atağımızın olmadığı, korner dahi atamadığımız rezil bir maç sonrasında ebedi dostumuza(!!!!!) yenildik.....

Aslında yenilgiden ziyade Galatasaray’ın durumu içler acısıydı bana göre....

İnşallah devamı gelmez bu yaşadığımız rezilliklerin....

Bilmiyorum şimdi tüm ipleri eline aldığı, etik değerlerine kavuşturduğu(!), kurumsallaşma sağladığı(!) bu Galatasaray’dan, Galatasaray’ın düştüğü bu durumdan memnun mudur sayın AYSAL.....

Saygılarımla,

Hakan GİRGİN