29
2013
Eğer girilen gol pozisyonları gol ile sonlandırılmış olsaydı sadece ve sadece maçın ilk yarısı nereden bakarsanız bakın en azından 4-5 farklı bitmesi gerekirdi.
Maç, sanki Antalya maçının bir kopyasıydı adeta.
Sonunda her zamanki gibi futbolun değişmez kuralı olan “ATAMAYANA ATARLAR” kuralı devreye girdi ve maç beraberlik ile sonuçlandı.
Kaldı ki Rize Selçuk atıldıktan sonra galip bile gelebilirdi.
Tabi eğer Galatasaray açıkça görülen o ekstra çalışkanlığını ortaya koymasaydı.
Ama, insanı kızdıran da asıl bu durum.
Çünkü sen eğer o hırsı ikinci yarısın hemen başında ortaya koysaydın, Rize’nin ileride yaptığı presi sen yapsaydın belki de 2. Golü sen yapacaktın ve maçı koparacaktın.
Oysa çalışan Rize aradığı golü bulan taraf oldu.
Ve gol bağıra bağıra geldi.
Çünkü, açıkça görülüyor ki bu takımın kondisyonu yok.
İlk yarının 30-35. Dakikasından sonra kesinlikle oyundan düşüyor Galatasaray.
Asla oyunun başındaki temposunu sürdüremiyor.
Hele hele 2. Yarıların ortalarından sonra tamamen oyundan düşüyor.
Çünkü takımda koşmayan, orta sahaya, defansa yardım etmeyen o kadar çok oyuncu var ki hangi birini sayacağını şaşırıyor insan.
Oysa hepimiz biliyoruz ki bir takım koşmayan 3-5 oyuncusu olurs onu kaldıramaz.
Eninde sonunda tekler, gol veya goller yer, puan veya puanlar kaybedebilir....
Kim ne derse desin, Ünal Aysal ve onun aklını çelenler takıma yıldız dolduruyoruz, marka değerini yükseltiyoruz diye takımın işleyen tüm yerlerini bozmuşlardır.
Buna Teknik Ekip de dahil....
Bana göre işlerin bu hale gelmesinde sevgili hocamızın da suçu vardır ama ondan önce en büyük suçlu “BEN FUTBOLDAAN ANLAMAM, AMA KİMİN FUTBOLDAN ANLADIĞINI İYİ BİLİRİM” dediği halde bu işi en iyi bilen Fatih Terim’i dinlemeyen, belli ki daha çok danışmanı Bülent TULUN’u dinleyen sayın(!) Ünal Aysal’dır....
Bence Fatih hoca en son suçludur bu konuda.
Çünkü Fatih Terim, bedavaya gelen, ya da çok ucuza alınan futbolcularla, Bir Engin, Emre Çolak ve Elmander, Necati gibi futbolcularla şampiyon yaptı bu takımı.....
Eğer bugün bu takım aksıyorsa eğer bana göre suç tamamen Ünal Aysal’ın yanlış yönetimi, yanlış transferleridir.....
Dikkat edin, Terim’in değil, Yönetimin transferledir yapılan pek çok transfer.....
Vitrin yapan, kulübün ve pek tabi öncelikle Ünal Aysal’ın reklamını yapan oyuncular alınsa da takıma katkısı olmamıştır o alınan futbolcuların......
Tam 5 transfer dönemidir bir SOL BEK alınmaz mı bir takıma. Hem de ısrarla istenmesine, mecburiyetten Riera gibi bir futbolcunun sol bek oynatıldığı herkes tarafından bilinmesine rağmen hem de....
Elinde bir Dany varken neden gidip de Chedjeu tarnsferi yapılır sizce?
TERİM, Ambrabat’a 5 milyon Euro ‘dan fazla vermeyin dediği halde gidip de Kayserispor’a 8,5 milyon Euro neden verilir sizce?.
Ve bu transferi hoca’ya bir jest olarak duyuran bir Yönetim nasıl olur da bir sol bek almaz....
Hiç alakası yokken bir Furkan transferi neden yapılmıştır sizce?...
Peki hoca kesinlikle istemediği halde bir Sneijder transferi neden yapılır ki?
İsmi var cismi yok, sahada nefesi var kendi yok olan bir adam.
Daha transfer edildiğinde Sneijder’i gelecek sezon devre arasında yolmanın yollarını ararız dediğimi takip eden tüm arkadaşlar gayet iyi bilir.
Çünkü adamın Galatasaray’a en ufak bir katkısı yok.
Tıpkı Ambrabat gibi. Her ikisi de bal yapmayan arı misali.
Ambrabat deyince insan bir oflamad edemiyor doğrusu.
Be arkadaş bir kere de düşmemek, ayakta kalmak için çabala. Her seferinde faul almaya çalışma, ilk hedefin bu olmasın.
Bir Bruma’nın yaptığı mücadeleye bak bir de kendine.
Yani, neticede yapılan tüm bu transferler benim aklıma sadece Stancu transferini getiriyor. Sanki Stancu neden transfer edildi ise bu transferler de o nedenle yapılmıştır.
Üstelik de Fatih Terim sabote edilmiştir.
Eğer başarısız olunursa söylenecek söz bellidir.
Biz sana kimleri aldık ama sen başarısız oldun demek için.
Yani bence bir taşla iki kuş vurmak düşünülmüştür.
Kazanan kim veya kimler oldu az çok belli ama kaybedenin, zarara uğrayanın Galatasaray olduğu muhakkak.....
Vebali her şeyi kurumsallaşma adına, Galatasaray’ın etik değerlerini korumak adına yapan Ünal Aysal’ındır....
Belli ki Galatasaray’ın etik değerleri Galatasaray’ı mahkemelrde süründüren Bülent Tulun’u korumayı, onu baş tacı etmeyi gerektiriyor.....
Saygılarımla,
Hakan GİRGİN