29
2014
Sadece bu sitede değil, istisnasız her yerde aynıyız...
Oysa Allah (C.C.) herkese akıl vermiş. İnsan olan biraz okur, biraz araştırır ve sonunda mahcup olmamak için tartarak söyler ne söyleyecekse. Ya da ne yazacaksa ona göre yazar.
Çünkü “Söz uçar yazı kalır” diye boşuna dememiş büyüklerimiz...
Hatta biraz da empati yapar...
Bazen öyle kesin çizgilerle yaftayı yapıştırıveriyorlar ki bir anda insanları Fatih Terim yalakası yapıveriyorlar.
Ya da Ünal Aysal düşmanı.
Sanırsınız ki laf söyledikleri adam resmen ebedi dostlarımızın(!) taraftarı.
Oysa mesela benim burada Fatih Terim’i tenkit ettiğim, taktiğini, oyuncu değişikliklerindeki (BANA GÖRE) yanlışlarını eleştirdiğim pek çok yazım hala yan tarafta duruyor.
Ama, eleştiri yapmak başka bir şeydir bana göre. Ve o anlıktır. Ama biz Fatih Terim’i tüm yaptıkları ile değerlendirdiğimizde ortaya çok başka bir tablo çıkıyor...
Yani, buralarda bizleri eleştirenler aslında en hakiki Galatasaray’lı ama ama burada Terimi yeri geldiğinde çoğundan fazla eleştiren ama yeri geldiğinde de Terim’in hakkını Terim’e veren bizler Galatasaray’lı değiliz...
Oldu gülüm, yanında ne alırsınız?...
Güler misiniz, ağlar mısınız bilemem ama ortada gerçekten çok trajik bir tablo var aslında...
Arkadaşlarım, kardeşlerim, kimse Fatih Terim’in hakkını teslim etmekle Terimsporlu olmaz, kimse de Ünal Aysal’ın yanlışlarını ortaya koyarak Galatasaray düşmanı olmaz..
Yoksa bazılarınızın mantığı ile gidilirse Galatasaray’ın kongre üyeleri içinde (Tırnak içinde) pek çok hain var demektir...
Çünkü Ünal Aysal’ı eleştiren o kadar çok insan var ki bira interneti karıştırırsanız hepsinin isimlerine ulaşırsınız.
Mesela başta “I LOWE TERİM” diyen Abdürrahim Albayrak bazılarınızın mantığına göre Terim Yalakası mı oluyor bu mantıkla?
Ya da başkan Ünal Aysal’ı eleştiren Adnan Öztürk başta olmak üzere, Ali Dürüst, Turgay Kıran, Hayri Kozak ve daha niceleri Galatasaray düşmanı mı yani?
Ya da Onlar Terim’e hakkını veriyorlar ise Terim yalakası mı oluyorlar?
Galatasaray değerlerine sahip çıkmalı, Terim’in gönderiliş şekli yanlış diyenler Terim yalakası mı oluyor?
Hiç mi aklınıza gelmiyor aslında o kişilerin Galatasaray’ı Galatasaray yapan değerleri hatırlattığı...
Yoksa dünyada her futbolcunun, her Teknik Direktörün yeri dolduğu gibi Fatih Terim’im de yeri dolar. Ama bizim, özellikle de benim bahsettiğim konu Terim’in yerinin dolup dolmaması değil ki.
Terim’e yapılan saygısızlık söz konusu, bizler ondan bahsediyoruz ne zamandır. Birileri de çıkıp ısrarla bu konulardan bahseden herkesi istisnasız Galatasaray düşmanı, Ünal Aysal düşmanı yapma çabası içine giriyorlar. Komik olan bu...
Yoksa bu kulüpte Terim’e gereken saygıyı gösterenler, ona sahip çıkanlar Metin Oktay’ın da, Tanju’nun da, Hakan Şükür’ün de, Gündüz Kılıç’ın da, Coşkun Özarı’nın, Jupp Derwall’in, Mustafa Denizli’nin de yeri dolduğu gibi Fatih Terim’in de yerinin MUTLAKA dolacağını bilmiyor mu...
Alex Ferguson veya ne bileyim Jose Mourinho çalıştırdıkları takımlarda her şene şampiyon mu oldular?
Tabi ki hayır.
Ama onların genelde yaptıklarına bakarsanız dünyada onlar için başarısız oldu diyen birisi çıkar mı?
Tabi ki Terim’in de başarısız dönemleri olmuştur. Eğer ileride bir takım çalıştırırsa veya Milli takımda yine başarısızlıklar yaşayacaktır.
Bundan daha doğal olan ne var ki?..
Ama, adam(!) kalkıp da burada 8 sezon Galatasaray’ı çalıştırıp da sayısız şampiyonluk ve kupa, hatta avrupada kupa kazandıran Fatih Terim’in o başarılarını görmüyor da, sadece 2 sezon ve de Türkiye’de Aziz Yıldırım’ın kendi Teknik Direktörüne “Takımı sen mi şampiyon yaptın” veya “Şampiyonluğun sadece sahada kazanılmadığını öğrendik” diyen Aziz Yıldırım ve şürekasının en hızlı çalıştığı, Mircea Lucescu’nun bile isyan ettiği ve rahmetli Başkanımız Canaydın’ın herkesi kendisi gibi centilmen zannettiği, transfer hatalarının da yapıldığı bir dönemde 2 sezon takımı şampiyon yapamayan Fatih Terim’i “Vatan haini, Galatasaray’a çok zarar veren insan” ilan etmek hiçbir dürüst Galatasaraylının yapacağı bir şey değildir bana göre...
Bir başkan “Ben futboldan anlamam” dediği halde sonrasında takımı üst üste HEM DE hükümet ve Federasyon destekli Fenerbahçe’nin önünde şampiyon şampiyon yapmış, (Kİ O ZAMANLAR DEFALARCA YAZDIM, BİZ KÖTÜNÜN İYİSİ OLDUĞUMUZ İÇİN ŞAMPİYON OLDUK DİYE), yine Fenerbahçe’yi yenerek Süper Kupalar kazanmış Teknik Direktörün önünde öğünerek kafasına göre transfer yapmaya başlıyorsa, bu takımı dünyanın ilk 10 takımı arasına sokacağım diye hava atmaya başlıyorsa müsaade edin de tüm bunlara karşılık başkanı bu havalara girmesine neden olan Fatih Terim’de bu ülkenin en başarılı Teknik Direktörü olarak “KÜÇÜK DAĞLARI BEN YARATTIM!” diyebilsin öyle değil mi?...
Bilmiyorum içinizde şampiyonluğun resmileştiği gece T.T.Arena’da ‘İMPAROTOR FATİH TERİM’ diye inlerken bir tek taraftarın Başkan Ünal Aysal’a teşekkür bile etmediğini farkettiniz mi?...
Belki sizler olaya unutkanlık(!) diyebilirsiniz ama aslında Galatasaraylılar Ünal Aysal dönemindeki son iki şampiyonluğun mimarının aslında Fatih Terim olduğunu çok iyi biliyor....
Benim bildiğim Kulübün Başkanı o kulübün lideridir.
Lider dediğinin de özü sözü bir olmalıdır.
Başkan her alanında kulübünün haklarını savunmalıdır.
Eğer bizim başkanımız hakocbb arkadaşımızın defalarca tekrar edip hatırlattığı gibi “Ben başarıya endeksli çalışırım, bu sebeple öyle uzun vadeli kontratlar yapmam. Hoca gelir, konuşuruz, istediklerimizi, beklentilerimizi söyleriz. Bunun için verebileceklerimizi anlatırız. Kabul ederse 1 sezon için imzalar atılır. Elbette G.Saray için tek başarı ve beklenti ŞAMPİYONLUKTUR. Sezon sonu hoca beklentileri karşılar, başarılı olursa yine 1 senelik sözleşme imzalarız ve böyle devam eder. Ancak ŞAMPİYONLUK haricinde her sonuçta kendisine teşekkür eder yollarımızı ayırırız” dediyse ve Fatih Terim ile de bu formatta çalıştıysa ve aslında TERİM yapılan DÖRT senelik anlaşmayı yırtıp da bunu kabul ettiyse şimdi Başkan yapması gereken her ne ise yapmalı ve Mancini’yi göndermelidir...
Ama doğrusu bu mudur derseniz nasıl ki Başkan’ın Fatih Terim’e yaptıkları yanlış ise bence şu anda Mancini’yi göndermesi de o derece yanlış olur. Çünkü başkanın ilk anda Terim’e karşı tutunduğu tavır yanlıştı..
Bebek zaten prematüre doğmuştu...
Sonrasında neler olmamıştı ki. Yaşananları hepimiz biliyoruz.
Aslında Başkan ile Terim arasındaki bağın çok gevşek olduğunu bizler her fırsatta gördük, yaşadık.
Mesela;
Son şampiyonluk sonrası Başkan Milliyet Gazetesine verdiği DESTAN gibi ısmarlama röportajda bir kez bile şampiyonluktaki başarıda Terim’in adından bahsetmemişti...
Mesela;
Fatih Terim, Sneijder transferi ile dedikodular ortalıkta dolaşırken gazetecilere ısrarla Sneijder’in gündemlerinde olmadığını ve eğer alınacaksa başkandan KAKA’yı istediğini deklare etmesine rağmen Teknik Direktörünü Tİ’ye almış ve KAKA ‘nın hiç gündeme gelmediğini ima ederek FATİH TERİM in KAKA’ yı istiyorum açıklamasının TAKTİK İCABI söylenmiş olduğunu ifade etmişti...
Başkan’ın bilerek veya bilmeyerek kırdığı potlar o kadar çoktu ki.
Mesela;
“FUTBOLDAN ANLAMAM” diyen yine bizim başkandı ama sonra da kalkıp futbolun en alt kademesinden gelip en tepeye çıkan, bu işin piri olmuş, bir yerde ‘ALAYLI’ sayılan Terim için "Bize ilkokul, ortaokul, hatta lise de okutur. Ama üniversite okutamaz. Bize üniversite okutacak bir hoca lazım" dememesi gerekirdi...
Her neyse, bu yazı aslında böyle uzar gider. Ama ben aslında her ne kadar yeri mutlaka dolacak olsa da, birileri ısrarla ona eleman(!) diyerek onu küçültmeye çalışsa da sizlere bir kez daha Fatih Terim’i hatırlatmak ve aslında Ünal Aysal ve bazı danışmanları ile yalakalarının aslında kime haksızlık, vefasızlık ettiklerini hatırlatmak isterim...
Her şeyden önce bahsettiğimiz kulüp Galatasaray Kulübü ve Fatih Terim de Her hangi bir kişi değil.
Otoriteler tarafından yakın zaman önce dünyanın en iyi 6. Teknik Direktörü seçilen, UEFA'nın düzenlediği Elit Teknik Direktörler Forumu'na Türkiye'den katılan tek Teknik Direktörden bahsediyoruz....
Daha önce Milli Takımı çalıştırdığı sıralar Levent Tüzemen özellikle yazmıştı Sabah Gazetesindeki köşesinde.
O zamanlar Federasyon'da Başkan Vekili olarak görev yapan Şekip Mosturoğlu'nun "Meğer biz Terim öncesi bir teknik adamla çalışmıyormuşuz" dediğini....
Ve düşünün artık bunu söyleyen hepimizin bildiği Şekip Mosturoğlu. J
Terim’in başarılarını uzun uzun saymaya hiç gerek yok.
· Çalıştırdığı Ümit Milli Takımı Akdeniz Olimpiyatlarında şampiyon yapmıştır.
· A Milli Takımımızı ilk defa, o güne kadar sadece katılmayı hayal ettiğimiz Avrupa Şampiyonasına taşımıştır. (O şampiyonaya katılmak bile bize yetmişti. Çünkü 6. Torbada sürünüyorduk. Tecrübesizdik heyecanlıydık.)
· Galatasaray’ı üst üste 4 defa, toplamda 6 defa şampiyon yapmış, Ülkemize ilk defa bir UEFA Kupası getiren Teknik Direktör olmuştur.
· Dünya Kupası 3.sü olmamız nasıl ki Galatasaray’a ve Terim’in kurduğu kadroya bağlanıyorsa Süper Kupa’nın da alınmasında Terim’in katkısı yadsınamaz.....
· O yıllarda zirvede olan İtalyan Futbolunda Fiorentina gibi bir takımı çalıştırmış, başarılı olmuş, Fiorentina’yı İtalya Kupasında Finale çıkarmıştır. Halen İtalya’da ve özellikle de Floransa’da büyük saygı gören birisidir TERİM....
· Futbol aleminde pek çok Teknik Direktörün “Ben bugün imza atayım da bir gün Teknik Direktörlük yapayım, gerekirse yarın onlar beni kovsun” dediği bir Milan’da Teknik Direktörlüğe layık görülmüştür TERİM.....
· Milli Takımın başına tekrar geldiğinde Avrupa Şampiyonasında Milli Takımızı yarı finale çıkarmıştır....
· Terim’in derdi asla para olmamıştır bu güne kadar. Dediği gibi gel dediklerinde gelmiş, görev verdiklerinde asla sıkıntı çıkarmamıştır. Ünal Aysal’a bile...
· Başarısız olduğunda da çekip gitmesini bilmiştir. Üstelik o yıllarda nasıl ve neden başarısız olduğu herkesin malumudur.....
· 3. Defa Galatasaray’ın başına geçtiğinde bizlere 2 lig ve 2 de süper kupa şampiyonluğu yaşatmıştır. Üstelik de ebedi dostumuz(!!!!!) Fenerbahçe’yi geçerek hem de....
Değerli arkadaşlar,
Eğer bir zamanlar rahmetli Coşkun Özarı’ya “HOCALARIN HOCASI” denildiyse Fatih Terim’in neleri hak ettiğini varın siz düşünün. Ama ben en azından çok daha fazla saygıyı hak ettiğini düşünüyorum...
Ve beyler bu adam gibi adam neredeyse tam 40 yıldır, neredeyse Başkanımız sayın Ünal Aysal’ın üyelik hayatının 4 katı kadar süredir bu Galatasaray Kulübünün içindedir.
Bilmiyorum içinizde bir sürü Başkan ve Yönetim Kurulu üyesi ile çalışmış, Kulübün DiVAN KURULU ÜYESİ olmuş bu kişinin Galatasaray’ın Etik Değerlerine aykırı davranışlarda bulunacağına, Kol kırılır yen içinde kalır felsefesinden bi haber olabileceğine, hele hele (ÇOK ÇOK ÖZEL BİR ŞEYLER VAR MI, YOK MU BİLMİYORUM) Kulüp Başkanına saygısızlık yapacağına inananız var mı?.....
Terim’i yıllardır tanırız.
Her ne ise odur. Evet, Fatih Terim futbol oynadığı dönemde de sertti, hatta çok da çamurdu(!)...
Ama mertti, dürüsttü......
Eğer Başkan ile bir alıp veremediği olsaydı, bütün derdi en iyi zamanıonda Galatasaray’dan kaçıp gitmek olsaydı o ‘ELEMAN’ sözünden hemen sonra tası tarağı toplar giderdi ve kimse de onu haksız bulmazdı. Bütün günah da Ünal Aysal’ın sırtına kalırdı.......
Biliyoruz ki onun için gerçekten “ASLOLAN GALATASARAY’DIR”....
Bizim için de aslolan Galatasaray’dır.
Terim nasıl ki gelip geçici ise şu ana kadar kulübe çivi bile çakmayan Ünal Aysal’da gelip geçicidir...
Her neyse,
Diyeceğim odur ki eğer TERİM Galatasaray Lisesi mezunu bir Galatasaray’lı olsaydı ve bu başarıları elde etmiş olsaydı inanıyorum ki şimdi o sadece Galatasaray Kulübünün içinde , Stadta, Florya’da değil, Galatasaray Lisesinin her köşesinde resimleri, heykelleri sergilenirdi diye düşünüyorum ben.....
Hem de çok büyük bir gururla yapılırdı bu işler diye tahmin ediyorum. Şahsen buna inanıyorum....
Galiba bizim sorunumuz da biraz burada.
Hala Galatasaray Liselilerin kulübü olarak görülüyor Galatasaray......
Yoksa Başkan Ünal Aysal’ın Galatasaray Televizyonu'nda "Aysal'la Çok Özel" programında Ali Kırca'nın sorularını yanıtlarken “Fatih Hoca'yı ben geldiğimde tanımıyordum. Başkan olduğumda tanıdım. Çok sıcak kanlı ve sempatik biri. İyi bir çalışma arkadaşı olacağımızı anladım. Çok da iyi bir dost olduk. 2,5 sene boyunca elimizdeki tüm şartları önüne serdik. O da çok çok başarılı oldu. Hoca kendisine verilen imkanları en iyi sekilde kullanmıştır. Biz sadece onun ihtiyacı olanları verdik. Yeşil sahadaki tüm başarı kendisine aittir. " Sözleri ile Fatih Terim’e karşı yaptıkları tamamen bir tezat teşkil etmiyor mu size göre...
Biliyoruz ki Başkan Ünal Aysal, hocanın istediği transferleri yapsaydı, “Hayır hocam, daha yapacak çok işimiz var, biz tamamen yanındayız, omuz omuza savaşıp daha nice zaferler kazanacağız” deseydi sizce Fatih Terim Milli Takımın başına geçer miydi? Kulübüne her türlü engelleri çıkaran, her fırsatta Galatasaraylıları rencide eden Demirören’e o sırıtma, alay etme imkanını verirmiydi?...
Eğer TERİM yine de giderdi diyorsanız kusura bakmayın ama sizler TERİM’i hiç ama hiç tanımamışsınız...
Yani sizler, Adnan ÖZTÜRK’ün “AYSAL KURUMSALLAŞMASI” dediği bu kurumsallaşmadan memnunsunuz demek ki...
Ama diğer taraftan Adnan Polat ‘da “AYSAL, G.SARAY’I FELAKETE GÖTÜRÜYOR, AYSAL KAÇACAK” diyor. Bilmem farkında mısınız?
Neden böyle konuşuyor Adnan Polat hiç düşündünüz müacaba?...
Siz şimdi Adnan Polat’ı Galatasaray düşmanı mı ilan edeceksiniz?...
Arkadaşlar,
Olay Terim’ci olmak, Aysal’cı olmak, Adnan’cı olmak falan değil.
Mevzu Galatasaray’a hizmet edenlere saygı gösterilip gösterilmemesi, vefasızlık yapılıp yapılmaması, takdir edilip edilmemesi...
Unutmayın, ASLOLAN GALATASARAY’DIR...
E-Mail: salih.huroll@gmail.com
Torku Konya maçında Galatasaray’ıma başarılar dilerim. İnşallah güzel bir oyun ve hak edilmiş bir galibiyetle dönerler...
Her şey gönlünüzce olsun. Saygılarımla,
Hakan GİRGİN