Makale Yaz
Bu haberi yazdır
Şampiyon Olamayız(!)...
 Kas
14
 2012

 

Evet, böyle oynamaya devam edersek şampiyon olamayız.....

Üzülerek görüyorum ki Galatasaray'ımızın oyunu maalesef geçen sezonu aratıyor.

Şekil olarak belki yine bizi geçen sezon şampiyonluğa götüren 4-4-2 düzeni ile oynuyoruz ama aslına bakarsanız Galatasaray asla geçen sezonki gibi oynamıyor. Oynayamıyor ve inanıyorum ki Galatasaray bu kadro ile de geçen sezonki oyunu oynayamaz.....

Ve böyle devam ederse özellikle bazı bıyıklılar ve benzerleri Galatasaray'ın alacağı olumsuz sonuçlara için için sevinir.

Sırf, "BAKIN BEN DEMİŞTİM" diyebilmek için.

Sırf Fatih Terim'e biraz sallayabilmek uğruna Galatasaray'ın başarısız olması için dua edenler var bu ülkede.

Ve benim gördüğüm kadarı ile de hocamız aradığı fırsatları altın tepsi içinde sunuyor bunlara....

Daha önceki yazılarımı okuyan arkadaşlarım iyi bilir.

Galatasaray geçen sezon 4-4-2 oynadı ama aslında Galatasaray'ın oynadığı oyun asla tam bir 4-4-2 olmadı. Özellikle de Necati'nin oynadığı maçlar tam bir 4-5-1 veya 4-4-1-1 şeklinde oynandı.

Galatasaray'ın geçen sezon başarılı olmasını sağlayan en önemli özelliklerden birisi de Necati'nin orta saha özellikleri taşıyan, ayağında top tutabilen, gerektiğinde 10 numara pozisyonunda oynayabilecek bir futbolcu olması idi.

Tabi ki Selçuk ve Melo'nun yüksek formları da o başarıda etkendi.

Birde Engin vardı. Unutulmaması gereken gizli bir kahramandı Engin geçen sezon....

Bitmez, tükenmez hırsı, hırçınlığı, mücadeleci futbolu ile çok şey katmıştı takıma. Necati ve Engin topun ileride kalmasını sağlıyorlardı. Melo'nun da büyük katkısı ile defans kendini rahat toparlıyor ve başarılı maçlar çıkarıyordu.

Ama, bu sezon maalesef geçen sezonu aratırcasına oynadığımız maçları seyretmek zorunda kalıyoruz ve kağıt üstünde çok daha kuvvetli bir kadromuz mevcut iken geçen sezondan daha fazla tedirgin olarak izliyoruz maçları...

Çünkü Galatasarayımız bu sezon gerçekten de iyi futbol oynayamıyor.

Rakiplerini bir türlü çözemiyor, açamıyor.

Ligimizin belli bir kalitesine sahip takımları karşısında bir türlü istenilen üstünlüğü kuramıyor ve skor avantajını eline geçiremiyor.....

Daha önce Ordu maçı sonrası yazmıştım.

Galatasaray bu oyun sitemine sahip takımlar ile daha çok karşılaşacak.Oyun sistemini ona göre değiştirmesi gerekir dediğimi iyi hatırlıyorum.

Galatasaray gerektiğinde 1-4-2'den vazgeçebilmeli.

Oyun içinde değişik varyasyonlar denemeli diye düşünüyorum.

Hani derler ya "Tüfek icat oldu, Mertlik bozuldu" diye.

İşte ben de diyorum ki; "Barcelona çıktı futbol bozuldu"......

Çünkü neredeyse her takım kendi çapında Barcelona'yı taklit ediyor, etmeye çalışıyor.

Ben bildim bileli hücum futbolu oynayan Galatasaray her ne olduysa bu sezon pasa dayalı futbol oynamaya başladı.

Hücum futbolunun en önemli temsilcilerinden olan Fatih Terim'i maalesef tanıyamaz oldum.

Galatasaray'ın karakteri değişti bu sezon.

Pasa dayalı bu futbol takımımıza faydadan çok zarar getiriyor bana göre.

Çünkü çok iyi takip ediyorum ki Galatasaray'ın kaptırdığı topların neredeyse tamamı futbolcularımız kendi aralarında pas yaparken ve bu paslar ile hücuma çıkarken kaptırdığı toplardan oluşuyor.

Tabi ki defansta hazırlıksız yakalanıyor takım.

Bunun sonucu olarak da gol veya golleri kalemizde görüp puanlar kaybediyoruz...

Özellikle şu ana kadar Trabzon ortada yok iken, Fenerbahçe çalkantılı günler geçirirken ve moralsizken, özellikle Beşiktaş ligde UEFA 'ya gidebilecek bir sıralamada yer alırlarsa sevinecekleri bir sezonda biz eğer hala Antalya ile liderliği paylaşıyor isek, Fenerbahçe'ye sadece ÜÇ PUAN fark atıyorsak oturup bir düşünmemiz gerekir....

Fatih Terim ile ilgili her zaman söylediğim bir söz vardır.

Terim çok inatçı bir Teknik Direktör maalesef ve kazandığımız pek çok şey onun inadı sayesinde olsa da bazı şeyleri de sırf onun inadı yüzünden kaybetmişisizdir.

Futbol biraz da akıl oyunudur.

Futbolun içinde strateji vardır.

Bazen inadı bırakıp gerçekleri kabul etmektedir fayda.

Mesela,

Futboldan anlayan hiç kimse çıkıp da Riera'nın elinden geleni yapmadığını iddia edemez. bence etmez de...

Çünkü dürüstçe, ciddi bir şekilde elinden geleni yapıyor, yapmaya çalışıyor. BUnu hepimiz görüyoruz.

Ama gelin görün ki Galatasaray'ın yediği pek çok golde, gol pozisyonunda özellikle pozisyon hataları var Riera'nın.

Gollerden direk sorumlu...

Çünkü adam defans oyuncusu değil.

Çünkü özellikle ofsaytı bozuyor,

Çünkü hücum oyuncusu olduğu için bazen istemeden de olsa pozisyonu, adamını takip etmiyor ve gol yememize sebep oluyor.

Sanki arkasında dorta saha oyuncusu var, sanki arkasında defans oyuncusu var.

Ama, ileride oynadığında biliyor ki arkasında orta sahadan arkadaşları var, defans var daha geride.

Yani bazen alışkanlıkları gereği kaybediyor topları, alışkanlıkları gereği takip etmiyor adamını.

Alışık olmadığı için takip etmiyor pozisyonları.

Şimdi burada suç kimde?..

Hepimiz, istisnasız ülkemizdeki bütün futbolseverler Galatasaray'a bir solbek lazım olduğunu biliyordu.

Peki bunun suçlusu kim sizce?.....

Arkadaşlar,

Eski günlerdeki (GALATASARAY'A GELDİĞİ GÜNLERDEKİ GİBİ) gibi gol atan bir Baros'a bazen çok ihtiyacımız oldu.

Onun oynatılmamasının nedeni ne, bu işin sorumlusu kim?....

Ceyhun gibi bir futbolcudan nasıl yararlanılmaz?

Hadi Engin ceza aldı?

Peki Kayserispor'dan transferin son gününde alınan Furkan nerelerde?

Yanlış anlamayın sakın arkadaşlar sadece sesli düşünelim biraz. Eğer Umut'u aldıysak Burak'ın yerine Baros tipinde, gol vuruşları olan, ileride topa sahip olabilecek, hatta Necatimsi oynayabilecek bir futbolcuyu neden transfer etmedik biz?....

Ya da Umut Bulut tarzında Elmander var iken Burak'ı alıp neden Umut'un yerine yukarıda bahsettiğim tarzda bir oyuncu almadık biz?...

Bilmiyorum benimle aynı fikirde olur musunuz ama bana göre bu sezon bizleri en tedirgin eden bölge defansımız oldu.

Sanki defansın her bölgesi birer bomba'ya dönüştü.

Ne zaman nasıl bir hata yapacaklar diye bekler olduk.

Evet, Melo geçen sezonki Melo değil. Selçuk deseniz o da aynı şekilde geçen sezonki Selçuk değil.

Selçuk sanki biraz şaşırmış gibi hatta.

Duran toplar birden kendi kullanımından çıktı. Ne yapacağını şaşırdı çocukçağız....

Melo'nun yaptığı çok uzun tatilin zararlarını Galatasaray çekiyor.

Ama be kardeşim eğer tek tek bakarsanız bizim bütün futbolcularımız birer altın madeni. Kimi koyarsanız koyun bu takımda sırıtmaması lazım. Yani Galatasaray'ın makine düzeninde oynaması lazım.

Fakat olmuyor, olmuyor....

Bir Emre bu takımın kurtarıcısı olamaz.

Evet, Emre takım içinde ihtiyaç hakinde, görev verilmesi halinde oynayacak bir futbolcu olabilir ama Emre asla bir ARDA olamaz....

Ambrabat'ı aldık, Hamit'i aldık.

Biz geçen sezon şampiyon olan kadroyu çok kaliteli isimlerle takviye ettik ve geçen sezondan daha fazla başarı istememiz gayet normal değil mi?...

En çok da Şampiyonlar ligi, Türkiye Ligi bizi zorluyor muhabbetleri.

Ya, arkadaşlar şunun şurasında bir Gençlerbirliğinden, Ordu'dan, Mersin'den sadece 4 tane fazla maç yaptık. Hatta o kadar da yapmadık çünkü onlar da Türkiye Kupası maçları oynadılar.....

Yapmayın Allah'ınızı severseniz.

Atla deve değil yani...

Bunlar bahane olamaz, olmamalı da elimizdeki kadroya göre...

Eğer biz Galatasaray isek çıkıp devirmeliyiz, ezip geçmeliyiz......

Ama, eğer alt yapıdan futbolcu çıkaran hoca alkışlarına takılırsak biz daha çok puanlar kaybedebiliriz.

Çünkü Ordu, Mersin, Cluj, Antalya ve bunlar gibi oyun sistemi olan, yani kapanan, sadece yenilmemeyi düşünen ve eğer bulurlarsa kontra atak yaparak gol arayacak takımlarla daha çok maçları olacak Galatasaray'ımızın...

Bazı maçlarda, örneğin bazı derbi maçlarında puan kaybetmemiz normal karşılanabilir belki ama puan kaybettiğimiz öyle maçlar var ki insan şaşırıyor...

Çok pas yapmak demek iki stoperin kendi aralarında al gülüm-ve gülüm misali 10548 pas yapması demek değildir.

90 dakika boyunca öyle pas yapsanız ne olur kendi aranızda. Barcelona öyle mi yapıyor?

Onlar da pas trafiğine giriyorlar ama bir yandan da rakip kaleye ilerlemeye çalışıyorlar. Bizimkiler ise sadece kendi ceza alanı önlerinde kendi aralarında top çeviriyorlar.

Allah biliyor ya ben ileride pres yapan, rakibi boğan Galatasaray'ı özlüyorum.

Varsın gol yiyecekse de öyle yesin. Varsın puan kaybedecekse eğer öyle puan kaybeysin.

İnşallah öyle olmaz ama, sanki eğer böyle oynamaya devam edersek daha çok puanlar kaybederiz ve sadece ligin en çok pas yapan takımı olarak kalırız gibime geliyor.

Çünkü çelme takmak isteyen o kadar çok kişi ve kulüp var ki. Onlara fırsat vermeyiz inşallah.....

Saygılarımla,

Hakan GİRGİN

 





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2014
  2013
  2012
  2011
Son Girilen Makaleler
beawerheart
| 28 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 25 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 24 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 15 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 05 Ağustos 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...