Sonunda şampiyonluk gelmesine rağmen geçen o uzun 2012-2013 sezonu boyunca her şey o kadar ayan beyan ortada idiydi ki futbolun ‘F’ sinden anlayan her hangi birisi bile artık Galatasaray’ın en büyük eksiğinin ve transfer önceliğinin SOL BEK olduğunu söylerdi bizlere…..

Ve kangren olmuş bu sorun o derece açıkça ortada iken bu sorun giderildimi?.

Maalesef hayır.

Şu anda, yani yeni sezon hazırlıklarının yapılmaya başlandığı sezon açılışından şu ana kadar Birkaç futbolcu transfer edilmesine, bazılarının geriye alınmasına rağmen asıl sorun hala çözülmüş değil.

Galatasaray’ı yine, yeniden Riera’ya veya Hakan Balta’ya mahkum etmek demek  Galatasaray’ın muhtemel bir şampiyonluğunun riske edilmesi demektir…..

Evet, kim ne derse desin Riera, orjini sol bek olmamasına rağmen verilen görevi elinden gelenin en iyisini yaparak, başarılı bir şekilde yaptı. Hatta inanıyorum ki en başlarda sık sık hatalar yapmasına, ofsaytları bozmasına, adamlarını kaçırmasına ve hatta takımına gol yedirmesine rağmen  bana göre ligimizin en başarılı sol beklerinden birisi oldu…..

Ama, kim ne derse desin Riera Galatasaray’ın sol beki olamaz. Olmamalı da.

Ve transfer dönemi açıldığında Galatasaray’ın transfer edeceği ilk oyuncu SOL BEK olmalıydı.

İşin tuhaf olan tarafı da sol bek kim oynarsa oynasın onun önünde oynayacak dört dörtlük bir oyuncumuz yok oluşan, oluşabilecek açıkları kapatacak.

Defansa yardımcı olacak, arkasındaki bekin açıklarını kapatacak.…

Yani, takımın sol kanadının bu şartlarda takımımızın sağ kanadı gibi verimli olmasına imkan ve ihtimal yok….

Bu durum bana göre resmen bir transfer fiyaskosudur…..

Sol bek sorunu böylesine sırıtırken kalkıp da defansın göbeği için Chedjou’yu transfer edersen bilmiyorum ama bu durum bana göre kabul edilebilecek bir şey değildir…..

Chedjou bana göre sol bek sorunu halledildikten sonra alınması gereken bir oyuncuydu. Evet, stopere de bir transfer gerekiyordu ama öncelik sol bek olması gerekmez miydi?.....

Çünkü defansta her ne olursa olsun Dany vardı, Gökhan Zan vardı, Semih vardı. Hatta sonrasında orada oynayacak birileri daha vardı.

Yani bana göre sol bek transferi Galatasaray’ın olmazsa olmazıydı…..

Dilerim her şey başta Fatih Terim’in ve sonrasında biz Galatasaray’lıların gönlüne göre olur……

Ama, buradan bakınca kazın ayağı hiç de öyle görünmüyor….

Dilerim ben yanılırım…….

…………………………………………………………………………….

Evet, Galatasaray için bu sezon her şey çok daha zor olacak.

İsterseniz nedenlerimi sizlere şöyle izah edeyim.

Öncelikle karşımızda her zamankinden daha büyük bir kin ve nefretle yeni sezona bilenen ve Galatasaray’a her ne pahasına olursa olsun, neye mal olursa olsun dördüncü yıldızı taktırmayacağını deklare etmiş bir Aziz Yıldırım var……

Sırf Galatasaray’ı çağrıştırdığı için SARI ve KIRMIZI renklere karşı aşırı hassasiyeti ve düşmanlığı olduğunu bizzat ağzı ile itiraf eden, üzerinde bir şekilde Sarı-Kırmızı bir şeyler bulunan muhabirleri stada almayan, Sarı-Lacivert malzeme ile antremana çıkan Emre’ye bile kırmızı karampon giydiği için fırça atan psikolojisi bozuk bir Fenerbahçe başkanı var artık karşımızda…

·         Üstelik de 1.Etik Kurul Raporunda suçlu bulunmuş,

·         Kendi sponsorları, Eski Yönetim Kurulu Üyeleri ve bizim FeNerasyon Başkanı olarak gördüğümüz M.Ali Aydınlar tarafından bile şike yaptıkları kabul edilmiş,

·         2.Etik Kurulunca suçlu bulunmuş, şike yaptıkları kabul edilmiş,

·         Disiplin Kurulunca suçlu bulunmuş, şike yaptıkları kabul edilmiş,

·         Tahkim Kurulunca suçlu bulunmuş, şike yaptıkları kabul edilmiş ama sahaya yansıtamamışlarMIŞ….

·         UEFA Disiplin Kurulunca suçlu bulunmuuş,

·         UEFA Tahkim Kurulunca suçlu bulunmuş,

·         En önemlisi T.C. Ağıur Ceza Mahkemesinde suçlu bulunmuş, hatta Yargıyat Başsavcılığınca cezalarının onanması istenmiş bir Başkan ve Ekürisi ile karşı karşıyayız bu sezon….

Yani, diyeceğim odur ki, gözünü karartmış ve benden sonrası tufan diyen Aziz Yıldırım’ın yanında bir de her ne hikmetse bir şekilde onun emireri gibi hareket eden, yolumuzu kesmek için ellerinden geleni yapacak olan Yıldırım Demirören ve Kurulları var karşımızda …..

Bana öyle geliyor ki geçen sezonu bile aratır bize bu FeNerasyon…..

İşte, eğer bu sezon şampiyon olup dördüncü yıldızı takmak isteyen Galatasaray’ımızı bekleyen en büyük tehlike budur bana göre…..

Hal böyle iken sol kanadı kırık bir Galatasaray’ı görmek, izlemek zorunda kalmak üzüyor beni…..

Sol bek şart, Sol bek şart, Sol bek şart.

…………………………………………………………………………….

Ve bir de bu işlerin Medya ayağı var her zaman ayağımıza dolaşacak olan.

Söz konusu Fenerbahçe olunca en ufak, sıradan sonuçları, başarıları bile şişiren, Aziz Yıldırımı göklere çıkarmak için hiçbir fırsatı kaçırmayan,

Söz konusu Galatasaray olunca adeta dilini yutan, kulakları sağır, gözleri kör olan, Galatasaray’ın mutlak başarılarını görmezden gelen, ama Galatasaray’a zarar verebilecek en ufak bir olayı bile kaçırmayan, ve işte o zaman eğer Galatasaray’ın aleyhine olacaksa eğer adeta pireyi deve yapan, bazen para ile bazen de gönülden Fenerbahçe TV’si veya Gazetesi gibi çalışan bir medya ordusu var karşımızda….

Her ne kadar “SEL GİDER KUM KALIR” deseler de Galatasaray öyle bir gelir ki piyasada ‘KUM’ falan kalmaz…..

Herkese Sarı-Kırmızı günler dilerim.

Sevgi ve Saygılarımla,

Hakan GİRGİN