Makale Yaz
Bu haberi yazdır
Fenerbahçe İçin Adaleti Yaktılar...
 May
13
 2014

Ezeli rakibimiz ve ebedi dostumuz(!) Fenerbahçe’nin gerek yöneticileri ve gerekse taraftarları 3 Temmuz sürecinde şikeyi örtbas etmek için, her şeyi karman çorman ederek bir algı kargaşası yaratmak için ellerinden geleni yaptılar...

Bir yere kadar buna muvaffak da oldular...

Bazı kesimler bilerek ve isteyerek, bazı kişi veya kurumlar da hiçbir şeyden haberi olmadan körü körüne yapılmak istenenlere katkı koydu... 

Sporun ve özellikle de futbolun içinde olan istisnasız herkes sorun futbolda bu gibi durumları sonuçlandırmak için özel Spor Mahkemeler (Onların olmadığı ülkelerde de Tahkim Kurulları) kurulmuştur...

Çünkü yarışmalar devam ederken acil kararlar alınması gerekmektedir.

Ve spor mahkemelerinde herkesin bildiği gibi ŞÜPHE sanık aleyhine değerlendirilir.

Ceza mahkemelerinde ise ŞÜPHE kesinlikle SANIK LEHİNE değerlendirilmektedir.

Yani, neredeyse bunları hiç bilmeyen insanlar bile öğrendi bu süreçte. Neredeyse herkes çakma da olsa birer spor hukukçusu oldu! çıktı...

Her şeyden önce şunu hemen en başında ifade etmek isterim ki 16. Ağır Ceza Mahkemesinin SUÇLARINI SABİT GÖREREK suçlu bulduğu kişileri sadece şüphe ile suçlu bulması gereken Federasyon Kurullarının Ceza Mahkemesince bile suçları sabit görülen kişileri suçsuz bulması, eylemlerin gerçekleşmediğini kabul etmesi, gerçekleşen eylemlerin de Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’dan habersiz gerçekleştirildiğini kabul etmeleri taraflı tarafsız herkesi derinden yaralamıştır... 

Hepimiz çok iyi biliyoruz ki Başkan Aziz Yıldırım’dan habersiz stadın içinde bir kaleden diğer kaleye kuş uçamayacağını yıllarca dile getiren malum medya maymunları ve tapelerde açıkça ortaya çıkan ve kimler oldukları herkes tarafından bilinen paralı askerler Aziz Yıldırım’ın Federasyon Kurullarınca özellikle olayların dışında neden tutulduklarını bildikleri halde olayı asla gündeme getirmediler, getirilmesini de istemediler, getirenleri de engellediler...

Oysa biliyoruz ki o akıl fukaraları Aziz Yıldırım’ı bu işlerden ne kadar uzak tutmaya kalksalar da o kulübün o eldeki kararlar ile de kesinlikle ceza alması gerektiğini hepimiz çok iyi biliyoruz...  

İşte, bu durumu da sözde 58. Maddeyi değiştirerek, talimatlarda da 105. Maddeyi değiştirerek aştılar sözde....

‘UYGULANIR’ denilen yerler ‘UYGULANABİLİR’ e çevrildi...

Yani, her şey Yıldırım Demirören’in Fenerbahçe’sine ceza vermemek üzere ayarlandı....

Ve sonuçta talimatlarda yapılan değişiklikler de göz önüne alınarak olay “ŞİKE ve TEŞVİK GİRİŞİMLERİ VAR AMA TEŞEBBÜS AŞAMASINDA KALMIŞ, ÇOK ŞÜKÜR Kİ SAHAYA YANSIMAMIŞ” durumuna indirgenerek sonuçta Fenerbahçe’ye ceza verilmemiştir...

Dikkat edin, Fenerbahçe’ye en ufak bir ceza verilmemiştir... 

Peki, Fenerbahçe’ye ceza verilmediğine göre bu kadar kıyamet neden koparılmaktadır?

Hal bunlar neyin adaletini istemektedirler. Neden adil yargılanma istemektedirler?

Kaldı ki hepimiz biliyoruz ki Aziz Yıldırım veya diğerlerinin hapiste yatması hiçbir sporseveri ilgilendirmiyordur.,.

İnsanların isyan ettiği şey, Aziz Yıldırım’ı kurtarmak isterken yaşanan ve suçüstü yapılan pisliklerin yapılmamış, olmamış kabul edilmesidir...

Kaldı ki bir insan kanunsuz bir şeyler yapmaya kalkıyorsa eğer yakalandığında alacağı cezaları da öngörmüş, kabul etmiş demektir...

Ve o şike, teşvik operasyonlarının da elbet bir bedeli olmalıdır...

-------------------------------------------------------

Olayların bazı yönlerini tekrar hatırlamakta ve hatırlatmakta fayda var sanırım.

Fenerbahçeliler özellikle medyadaki amigoları, bazı paralı kalemşörleri ile (Artık ne derseniz, nasıl kabul ederseniz) ısrarla yukarıda da bahsettiğimiz gibi bir algı operasyonu yapma yarışına girmişlerdir...

Neymiş efendim, “EĞER ŞİKE YAPTILARSA KARŞIMIZDA ŞİKE YAPAN BİR TAKIM OLMASI LAZIM, ONLARIN DA CEZA ALMASI LAZIM” sözleri havada uçuştu gitti... 

Beyler, bayanlar, sevgili arkadaşlar,

Bu işi yapan, yani sporun ve özellikle de futbolun içinde olan herkes çok iyi bilir ki ŞİKE öyle bağıra, bağıra, ilan ederek törenler, takım halinde yapılmaz...

Hepimiz biliyoruz ki eğer şike yapılacaksa rakip takım içinden bir veya birkaç kişi ile yapılır ve bu durum da elde edilmesi için sonucu rahatlıkla getirir.... 

Kaldı ki, hem de özellikle Fenerbahçe’yi aklama, koruma ve kollama görevi ile Futbol Federasyonunun başına geçen Yıldırım Demirören ve seçtiği kurulları bile pek çok Fenerbahçeli Yönetici, İdareci ve bazı takımların Yönetici, İdareci ve futbolcularını suçlu bulmuş ve çeşitli cezalara çarptırmıştır... 

Özellikle Fenerbahçelilerin hep söyledikleri “Herkes hız sınırını geçti, ama radar bize tutuldu, biz yakalandık” sözleri bile aslında şike yaptıklarının kesin delili gibidir...

Ama arkadaşlar, hepiniz biliyorsunuz ki pek çoğumuz hayatımızın çeşitli dönemlerinde (OTOMOBİL KULLANANLAR İÇİN SÖYLÜYORUM) kırmızı ışıkta geçmişizdir.

Hele hele normal hız limitini geçmeyenimiz yok gibidir...

Peki içinizde kırmızı ışıkta geçildiğinde veya yollarda belirlenen hız limitinin çok üzerinde sürat yaptığınızda Trafik Polisi tarafından tespiti halinde ceza alacağımız bilmiyorum diyeniniz var mı?..

Tüm bunları yaparken tabi ki olası bir cezayı göze alarak yapıyoruz... 

Şu bir gerçek ki eğer “Bu ülkede hiç şike yapılmadı mı, şike yapan bir tek Fenerbahçe mi var?” diye sorarsanız söylenecek çok şey var derim....

Bence de bu ülkede şike yapıldı, kim bilir belki de bizim bilmediğimiz ne rezillikler yaşandı...

En basitinden hemen Şekerspor-Fenerbahçe, Yine Aykut Kocaman’ın başında bulunduğu İstanbulspor’un Fenerbahçe’den aldığı teşviğin tespiti. Malatyaspor-Beşiktaş maçı için Galatasaray’ın verdiği teşvik...

Daha öncesinde Federasyonun yanlış kararları sonucu düşenler, tazminat alanlar....

Bursaspor’un Beşiktaş’ın icraatları sonucu düşürülmesi, Diyarbakır’da Rıdvan hoca’nın ve ekibinin yaşadıkları vb....

Yani say say bitmez bile..

Hatta Kaleci Varol’un geçmişte anlattıkları, Rıdvan ile Tanju’nun anlattığı HATIR şikeleri falan mesela....

Ama be kardeşim bunlar gerçekten de tabiri caiz ise işin bk’unu çıkardılar...

Yıllardır ve neredeyse her zorlukta bu işi yaptılar....

Ama istiyorlar ki bunlar da görülmesin.... 

Ve, işin aslına bakarsanız UEFA Disiplin Kurulu, UEFA Tahkim Kurulu, CAS ve 16.Ceza Mahkemesi tarafından suçları sabit görülen Fenerbahçeliler ve pek tabi Fenerbahçe suçları Yargıtay tarafından da onandığı halde hala Futbol Federasyonu tarafından en ufak bir cezai uygulamaya tabi tutulmadıkları halde ısrarla ve de utanmadan yeniden yargılanma talep ediyorlar....

Tapeler uydurma imiş.

İfadeler zorla alınmış mış...

Kendilerine tuzak kurulmuş muş...

Fenerbahçe’yi ele geçirmek istiyorlar mış...

Oysa hepimiz biliyoruz ki sorgudan sonra savcının yanından çıkan herkes kesinlikle çok güzel karşılandıklarını, kesinlikle çok iyi misafir edildiklerini, asla baskı görmediklerini üstüne basa basa kameralar önünde defalarca itiraf etmişlerdi...

Yine hepimiz biliyoruz ki sanıkların hepsi kendilerine gösterilen tapelerdeki konuşmaları kabul etmişler, itiraz edenlere ise kendi sesinden kayıtlar dinletildiğinde seslerini suçlarını kabul etmişlerdir... 

Yani, pek çok olayı aşar da sözün özüne gelirsek Fenerbahçe Yöneticilerinin işlediği suçlardan dolayı Türkiye sınırları içinde asla ve asla en ufak bir ceza almamıştır...

-------------------------------------------------------

Peki, bu neyin hezeyanıdır?

Tabi ki ufukta UEFA’nın yaptırımlarının ayak sesleri duyulmaya başlamıştır. Belki de Federasyona bir şeyler gelmiştir de olay daha kamuoyuna tam yansıtılmadı...

Ama, bir gerçek var ki Yunanistan’da Federasyonun verdiği cezayı bile yetersiz gören bir UEFA’nın bunca yöneticisi ile organize bir şekilde şike ve teşvik işlerine bulaşan Fenerbahçe için bir yaptırım istemeyeceğini düşünmek biraz fazla iyimserlik olur...

İtalya’da Juventus’u düşüren, İsviçre ve İskoç ekiplerine cezayı gözünü kırpmadan veren, zamanında Franzsız’lara, Portekiz’lilere acımayan UEFA belli ki en azından bu ülkelerin baskısı altında...

Çünkü o ülkelerin her birinde bir TÜPÇÜ yok...

Ve, onlarda devlet ihalelerinde yapılan yolsuzluklar sonrası şirkete yani kuruma ceza verip de ihalelere katılmaktan men eden ama söz konusu Fenerbahçe’si olunca “KİŞİLERLE KURUMLAR AYRILSIN” diyen bir Başbakan da yok...

Ama, birileri hala ve ısrarla Adalete Fener Yak diye kampanya yürütüyorlar ve ülkemin bazı onurlu(!) bana göre en onursuz, en şerefsiz bazı sözde sanatçıları da bu kampanya ya destek veriyorlar. 

Yetmiyor, bu ülkenin muhalefet partilerinin liderleri de her yerde hak, hukuk, adalet, insan hakları, demokrasi vb. söz konusu Fenerbahçe olunca ortaya çıkan ve sanıklar tarafından kabul edilmiş yüzlerce klasör, binlerce sayfa bilgi ve belge ortada dururken, pek çok mahkeme tarafından da suçlu bulunmuş kişiler ortada dururken Fenerbahçe’ye kumpas kurulduğunu, haksızlık yapıldığını iddia etmekte, Aziz Yıldırım’ın durumuna üzüldüklerini beyan etmektedirler...

Üstelik de bu siyasiler neticede bir iddia, montaj olma ihtimali de olan bir ses kaydı üzerinden Ülkenin Başbakanı dahil pek çok kişiyi kesin suçlu ilan ederken söz konusu Fenerbahçe olunca her ne hikmetse bu tür beyanatlar vermeleri gerçek sporseverlerin ibretle izledikleri durumlardır... 

İşte, bunlar “Adalete Fener Yak” derken aslında Fener İçin Adaleti yaktıklarının farkında bile değiller... 

 

Saygı ve Sevgilerimle,

Galatasaray ile kalın.

 

Hakan GİRGİN





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2014
  2013
  2012
  2011
Son Girilen Makaleler
beawerheart
| 28 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 25 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 24 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 15 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 05 Ağustos 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...