24
2012
Görüntü olarak bakarsak eğer, Galatasaray ligin ilk yarısını lider bitirdiği için başarılı gibi görülse de aslında Galatasaray’ımızın şu anki durumu, yani ligin ilk yarısını lider bitirmesi bana göre asla bir başarı değil. Çünkü bu takımın bu kadro kalitesi ile çok daha iyi futbol oynaması ve tüm takımların tel tel döküldüğü bir sezonda puan olarak arayı çok daha fazla açması gerekirdi……
Çünkü bu kadro şampiyon olmuş ve o kadroya gerçekten de hatırı sayılır takviyeler yapılmıştı….
Düşünebiliyor musunuz, eğer Antalyaspor ertelenene maçını kazanırsa (Ki kazanması yüksek ihtimal) bizimle aynı puana gelmiş olacak……
O zaman biz neden milyonlar harcadık ki?...
Ya da biz neden kısık bir bütçe ile ve adı sanı duyulmamış gençlerle yoluna devam eden Beşiktaş ile neredeyse puan puanayız ki?...
Ya da harcadığımız onca paraya, kaliteli takviyelere rağmen neden başarılı olamadık?...
Galatasaray şu anda kötülerin iyisi durumunda maalesef…
Ve bu tam bir fiyaskodur bana göre…
Şahsen ben, Galatasaray’a gönül verenlerin hiç birisinin Trabzon’dan bir puanla dönüyoruz diye sevindiklerini hiç düşünmüyorum…
Çünkü daha 3 gün önce Eskişehir bu Trabzonspor’u oyun olarak perişan etti. Kaleci Onur sayesinde ayakta kalmıştı Trabzon. Açık fakla yenilmeleri işten bile değildi.
Düşünebiliyor musunuz, biz daha üç gün önce bir kupa maçı oynamış bu Trabzon karşısında ayakta zor durabildik, maçı kontrolümüze alamadık, Trabzon’u zorlayamadık ve sonuçta bir puanı zor kurtardık…
Yani, 2 puan kaybetmedik, bilakis BİR puan kazandık….
Her şeyden önemlisi Galatasaray’ımız bu sezon geçen sezonki gibi hırslı, mücadeleci, baskılı, gol posizyonu bol olan güzel bir oyun ortaya koyamıyor…..
Neredeyse maçlarımızın yüzde seksenini hop oturup hop kalkarak heyecan içinde, puan kaybetme korkusu içinde seyrediyoruz ve pek çok maçta da puan ya da puanlar kaybettik maalesef. Hem de göz göre göre……
Bana göre sırf Fatih Hocamızın egoları yüzünden kaybettik puanlarımızın çoğunu….
Üstüne basa basa da söylüyorum ki Fatih hocamızın özellikle Burak ve Ambrabat takıntıları yüzünden kaybettik….
Bu güne kadar asla bir Fatih Terim takıntım olmadı. Bilakis her fırsatta onu yere göğe sığdıramamış, her zaman onun destekçisi olan bir Galatasaraylı olarak kendisinde olan değişimi gördükçe kahroluyorum.
Çünkü Fatih Terim’de ki bu olumsuz değişim Galatasaray’a kayıp olarak yansıyor…
Pek çok kişi sezon başında transfer döneminde makinenin dişlilerini daha iyi döndürecek, bize gereken transferler değil de fiyasko ile sonuçlanacak havalı transferler yapıldığı konusunda hemfikir idi…
Şahsen ben Ambrabat’ın büyük bir fiyasko olmamasını dilemiştim. Ona verilen transfere ücretinin çok çok fazla olduğunu belirtmiştim. Pek çok arkadaşım gibi…..
Gerçekten de (TABİRİ CAİZ İSE) kız gibi top oynuyor Ambrabat.. Değdikleri anda kendisini yere atıyor…
Bazen var ama genelde yok oluyor maçlarda…
Ona verilen ücretin altında hem kendisi ve hem de Terim çok ezildi. Oynamaması gereken maçlarda onu sahaya sürdü.
Onun yüzünden Galatasaray’ın oyun sitemi değişti. Orta saha onun yüzünden zayıf kaldı, defans onun yüzünden çuvalladı…
Galatasaray’ı bozan bir diğer faktör de bana göre BURAK’ın transferi olmuştur. Şu anda elimizde olan forveti toplasan üçü birlikte bir Hakan Şükür etmez bana göre….
Üstelik Elmander de küstürüldü…
Elmander var iken Umut Bulut alındı.
Bize Baros gibi (FORMDA OLDUĞU ZAMANLARDAKİ BAROS’DAN BAHSEDİYORUM) bir santrafor, gerçek bir golcü lazım iken ve öncelikli hedefimiz iken gidildi Burak alındı.
Şimdi içimnizde Burak Türkiye’nin gol kralı diyenler çıkabilir.
Guiza ‘da İspanya’nın gol kralı idi ama hali ortada. F.Bahç’enin elinde patladı….
Şu ana başarılı gibi görünse de iddia ediyorum ki bu Burak ilerleyen zamanda bizleri çok isyan ettirecektir. İnşallah iyi para veren bir talibi çıkar da tez zamanda satarız….
Onun bencilliği, vurdumduymazlığı, kendini ispat etmek için oynadığı şahsi oyun bize çok şeyler kaybettirecektir.
En yakın örneği daha Trabzon maçında pas verse Umut’un boş kaleye topla gireceği pozisyonda kaçırılan goldür….
Belki de orada bitecek bir Trabzon maçında Burak sayesinde puanlar kaybettik diyebiliriz….
Ha, içtenlikle dilerim ki beni ve benim gibi düşünenleri inşallah defalarca mahcup eder. Bunu da tüm kalbimle diliyorum….
Ban göre asıl bomba her şeyden önce ilk yapılacak transferin sol bek mevkiine olması gerekirken Terim’in “BEN HERKESİ OYNATIRIM, BANA BIRAKIN” edası ile Riera’dan bir sol bek yaratmaya kalkmasıdır..
Ki takım bunun acısını pek çok maçta çekti, pek çok maçta da Riera’nın gerçek bir sol bek değil de devşirme bir sol bek olmasından dolayı gol yeme durumu ile karşı karşıya kaldı…
Benim bildiğim bir şey var ki futbolcular oynaya oynaya form tutar.
Eğer sakatlığı geçmiş bir Hakan Balta veya Çağlar’da ısrar edilseydi takım çok daha başarılı olabilirdi.
Bana göre o zaman Riera’nın da sol kanadı zorlayacağı söz konusu olunca ve de o zaman Ambrabat konusunda olumsuz homurdanmalar başlar diye Terim Riera’yı ısrarla geride oynattı sanki….
Vebali onun boynuna…
İnanıyorum ki sol bekte elinden gelenin en iyisini yapan Riera bu oyun disiplini ile ısrarla sol kanatta oynasaydı Ambrabattan çok daha başarılı olurdu….
Yani, bana göre gitti yine bizim milyonlar…..
Bu sezonki transfer hataları o kadar çok ki. Hangi birisini sayalım….
Bir Cris aldık ki evlere şenlik..
Şahsen ben Servet’in, Gökhan’ın halin,i düşünüyorum da inanıyorum ki her ikisi de kafayı yiyiyorlardır…
Belki de Servet “BETER OLSUNLAR İNŞALLAH” diye beddua(!) bile ediyordur. Ki bence de haklıdır…..
Gerçekten bu adama verilen paralara yazık…
Onun yerine keşke A2 takımından birisini oynatsaydık. Kesinlikle çok çok daha iyi olurdu….
İşte tüm bu yanlış transferler ve bu sezon Terim’in takımı hala ısrarla 4-4-2 oynatması neticesinde bizlere çok pahalıya mal oldu…
SİSTEM…..
Bilmiyorum arkadaşlar ben mi, yanlış düşünüyorum?
Yani, Galatasaray’ın 4-4-2 sisteminde oynaması farz mı Allah’ınızı (C.C.) severseniz söyleyin.
Yazdıklarım arşivde duruyor hala. İsteyen bakabilir. Benim fikirlerim belli.
Geçen sezon nasıl ki 4-4-2 ye geçilmesi bize başarı getirdi ise (-Ki ben hala geçen sezon tam bir 4-4-2 sistemi ile oynamadığımıza inanıyorum. Çünkü Necati her zaman orta sahayı destekleyen, top saklayabilen bir şekilde oynadı.) en azından bizim bazı maçlarda 4-2-3-1 veya 4-3-3’ü, 4-3-2-1 ‘i, hatta ve hatta ne bileyim 3-5-2’yi denememiz gerekmez miydi?...
Kaybettiğimiz onca puan inanın elimizden bedavadan uçup gitti. O puanları korumak, tamamını almak adına hiçbir şey yapmadı sevgili Terim….
Bir değil, birkaç değil, defalarca aynı sistemle oynadı karşımızdaki rakipler ve bizler daha doğrusu teknik ekibimiz hep ama hep seyretti…..
Gol pozisyonuna girmekte o kadar çok zorlanmıyoruz ki.
Sanki kanatlardan sıfıra inmeyi unuttuk.
Bir de Selçuk’un özellikle Burak’a pas atma sevdası bize çok pahalıya mal oluyor. En son Trabzon maçında da böyle enstantaneler oldu….
Melo geçen sezonki Melo değil. Keza Eboue’de öyle…
Hamit ise daha yeni yeni forma girmeye başlladı…
Geçen sezon başrolde olan Elmander geri plana itildi…
Bilmiyorum, bir şeyler oluyor ama olanlar pek hayıorlı gelmiyor bana….
ARA TRANSFER…..
Bana göre bu ara transfer dönemi özellikle Fatih Terim için kaçırılmayacak bir fırsat…
Öncelikle yerinde, nokta transferler yapması lazım…
Bize, bir santrofor veya orta sahadan önce kesinlikle ve kesinlikle birinci öncelikli olarak SOL BEK ve sonrasında da bir STOPER gerekmektedir…
Eğer bu transferler yapılmaz ve eğer sevgili Terim ısrarla ve aynı futbolcular ile 4-4-2 oynamaya devam ederse benim için şampiyonluğun kaçması asla ve asla sürpriz olmaz….
Beşliktaş’ın ‘FEDA’ diyerek başladığı, Trabzonspor’un halinin ortada olduğu, F.Bahçenin nbelerle boğuştuğu ortada iken böylesine bir sezonda şampiyonluğun kaçması, hele hele şampiyon olmuş bir kadroya yapılan takviyeler ile kaçması bence hiç hoş olmaz….
Herkesi rahatsız eder. Çok üzer…..
Üzmeli de….
Saygılarımla,
Hakan GİRGİN